2007'de Türkiye insan haklarında sınıfta kaldı 2007-12-25 11:00:58 VELİ AY / AYSEL KILIÇ HABER MERKEZİ (DİHA) - Türkiye, bölgede yaşanan çatışmalarla birlikte gerilimli bir atmosfere girdi. Çatışmaların ardından Kürtler ırkçı, şoven kesimler tarafından hedef seçilirken, Kürtlere ait işyerleri, evlerin yakılmasına kadar ileri giden bir süreç yaşandı. Polis Vazife ve Salahiyeti Kanunu'nun (PSVK) verdiği yetkiyle polisin aşırı güç kullanımı ve yargısız infaz iddiaları insan hakları karnesine eksi notlar olarak geçti. 2007 yılı boyunca 17 kişi 'dur ihtarına uymadığı' gerekçesiyle öldürülürken, HPG ile TSK arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişi yaşamını yitirdi. Türkiye 2007 yılını geride bırakırken, insan hakları açısından kara bir tabloyu da açığa çıkardı. Büyük tartışmalar ve demokratik kamuoyunun karşı çıkmasına rağmen yeniden çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Polis Vazife ve Salahiyeti Kanunu (PVSK), 2007 yılındaki hak ihlallerinin de temelini oluşturdu. Bölgede Siirt, Şırnak ve Hakkari'nin "yüksek güvenlikli bölge" ilan edilmesinin ardından buradaki uygulamalar OHAL'i aşan düzeye ulaştı. Çatışmaların artmasıyla birlikte bölgedeki hak ihlalleri artarken, batıda ise geliştirilen şovenist, ırkçı dalgayla Kürtlere ait işyerleri, evler, partiler, dernekler yakılmaya, Kürtler linç edilmeye başlandı. Bölgede meydana gelen bazı önemli hak ihlalleri şöyle: * Tunceli'nin Mazgirt İlçesi'ne bağlı Koyunuşağı Köyü'ne bağlı Gölek Mezrası'nda 5 Eylül 2007 tarihinde komşu ziyaretine giden Seydali Taydaş ve ağabeyi Hıdır Taydaş dönüşte özel harekat timleri tarafından tarandı. Olay sonucunda Hıdır Taydaş ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. * Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi'ne bağlı Beşağaç (Hemkan) Köyü'nde Yusuf Ataman isimli müteahhide ait şirketin yaptığı su şebekesinde çalışan 2'si geçici ve 5'i gönüllü köy korucusu olmak üzere toplam 14 kişiyi taşıyan bir minibüs 29 Eylül 2007 tarihinde köye yaklaşık 10-12 kilometre mesafede bulunan Sıhala Deresi mevkiinde kimliği belirsiz kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucunda 12 kişi yaşamını yitirirken, 2 kişi ağır yaralandı. Devlet yetkilileri olayı PKK'nin gerçekleştirdiğini ileri sürerken, bölgede yaşayan vatandaşlar olayı korucuların gerçekleştirdiğini belirtirken, olay yerinde incelemelerde bulunan birçok heyet olayda PKK'nin yaptığına dair bulgu bulunmadığını açıklamıştı. * Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, gazetenin Şişli'deki bürosu önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Polisin elindeki istihbarat bilgilerine rağmen, polis tarafından korunmayan Dink'in öldürülmesinin ardından gerek yetkililer tarafından yapılan açıklamalar, gerek ise tetikçi O.S.'nin emniyette çekilen 'kahramanlık' görüntüleri, azmettirici Yasin Hayal'in savcılığa verdiği ifadeler ve 'asıl abi' olduğu belirtilen muhbir Erhan Tuncel'in polis ve JİTEM ile bağlantıları, cinayetin derin devlet ile bağlantılı olduğu yönünde iddiaları gündeme getirdi. * Malatya'da 18 Nisan'da Hıristiyanlıkla ilgili kitapların basıldığı Zirve Yayınevi çalışanı Necati Aydın, Uğur Yüksel ve Alman asıllı Tilmann Geske boğazları boğazları kesilerek öldürüldü. Olayla ilgili incelemelerde sanıkların polisle bağlantılı olduğu ve büyük ağabeylerinin olduğunu ortaya çıkardı. * HPG'li Hamit Bayram için kurulan taziye çadırını ziyaret ettikten sonra 6 Ekim'de tutuklanan Adana'nın Yüreğir İlçesi Yakapınar Belediye Başkanı Osman Keser'e 8 Ekim'de yapılan geçmiş olsun ziyareti sırasında Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, Kızıltepe Belediye Başkanı Cihan Sincar, Küçükdikili Belediye Başkanı Leyla Güven, Silopi Belediye Muhsun Kunur, Viranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin, Yakapınar Belediye Meclis Üyesi İhsan Tepe, Yakapınar Belediye Meclis Üyesi Mehmet Şerif Elmas, Silopi Belediye Başkanı'nın makam şoförü İrfan Kunur, Yakapınar Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Nebi Şahin ile DİHA muhabirleri Metin İnan, Özlem Akın ile ESP Temsilcisi Dinçer Ergül gözaltına alındı. * 13 Eylül 2007 tarihinde Van'ın Özalp İlçesi'ne bağlı Yukarı Koçkıran Köyü'ne sivil araçlarla gelen askerlerin açtığı ateş sonucunda Ejder Demir yaşamını yitirdi. * Siirt'in Pervari İlçesi'ne bağlı Yapraktepe Köyü Çemekare Mezrası'nda yaşayan köylüler, bölgenin Geçici Güvenlikli Bölge ilan edilmesinden sonra zorla göç ettirilmek istendi. Köye giriş çıkışlar askerler tarafından yasaklanırken, köy yolunun kapatılması sonucu hastalanan Ünal Çakır adlı bebek yaşamını yitirdi. Karakol yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmaya giden bebeğin babasının da aralarında bulunduğu 15 kişi, Pervari'de gözaltına alındı. * Diyarbakır Feritköşk Mahallesi'nde yaşayan ve psikolojik sorunları olan İskender Özpolat, 13 Temmuz'da evine gelen bir satıcıyı yaralamasının ardından evi ablukaya alındı. Bir polisin yaşamını yitirmesinin ardından Özpolat'ın evine operasyon düzenleyen polisler, Özpolat'ı öldürdü. Operasyonda gözaltına alınan Özpolat'ın oğlunun ise dövülerek öldürüldüğü ileri sürüldü. * Tunceli'de geçtiğimiz yaz bal toplamaya giden köylüler Bülent Karataş ile Rıza Çiçek'e, operasyona çıkan askerlerin 'dur' ihtarına uymadıkları gerekçesiyle ateş açıldı. Açılan ateş sonucunda Karataş olay yerinde yaşamını yitirirken, Çiçek ise ağır yaralandı. * Siirt İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polisler, 31 Ekim akşamı Siirt'in Keşkul Mahallesi'nde bir eve baskın düzenledi. 200'e yakın polis, JİTEM elemanı ve özel hareket timleri tarafından düzenlenen baskın sonucunda Mehmet Aşkara, İbrahim Aslan, Abdurrahim Aslan, Emine Aşkara ve Zehra Aşkara gözaltına alındı. Polis evin içinde 2 gün boyunca karakol kurarken, gözaltında tutulan kişilere işkence uygulandığı ortaya çıktı. Polisin Abdurrahim Aslan'ın testislerini sıktığı, testislerine ve penisine ip bağlayarak, konuşmaya zorlandığı adli tıp raporu ile de kesinleşti. * Diyarbakır'ın Bağlar Semti'nde kendisine 12 Aralık akşamı kimlik soran ve üstünü aramak isteyen polislere "Arama kararınız var mı?" diyen Murat Babur adlı genç, önce polis aracında, sonra götürüldüğü Bağlar Karakolu'nda dövüldü. Oğluyla karakola gitmek isteyen 28 yıllık muhtar Çerkez Babur, polis minibüsünden aşağı atılırken, Murat Babur ise "polis minibüsüne zarar verdiği", "görevli memura direndiği" ve "polise hakaret ettiği" gerekçeleriyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. İhlaller tavan yaptı Meydana gelen bu olaylar OHAL dönemiyle büyük benzerlik taşırken, 2007 yılına ait rakamlar da bu görüşü destekliyor. Faili meçhul saldırılar sonucunda 55 kişi yaşamını yitirirken, 29 kişi ise yaralandı. 2007 yılında meydana gelen çatışmalarda toplam 182 asker, 180 HPG'li ve 6 sivil olmak üzere toplam 368 kişi yaşamını yitirirken, 302'si asker, 14'ü HPG'li, 9'u sivil olmak üzere toplam 325 kişi ise yaralandı. Bölgede toplam 20 kuşkulu ölüm meydana gelirken, mayın ve patlayıcı maddeler nedeniyle 9'u çocuk toplam 13 kişi yaşamını yitirdi, 54 kişi ise yaralandı. Bölgede artış gösteren konulardan biri de kadınların namus cinayeti adı altında öldürülmesi ile ilgili verilerde oldu. İHD'nin verilerine göre 9'u kadın toplam 11 kişi namus cinayeti adı altında katledildi. Yine verilere göre 2007 yılında aile içi şiddet nedeniyle 16 çocuk öldürülürken, resmi ihmal ve hata sonucunda 4 kişi yaşamını yitirdi. Bölgede bu yıl 30'u çocuk, 28'i kadın toplam 107 kişi intihar ederken, 50 kişi ise intihar girişiminde bulundu. Verilere göre 2007 yılında toplam 2 bin 266 kişi gözaltına alınırken, 579 kişi tutuklandı. 17 ev baskının gerçekleştiği bölgede, 136 kişiye de kaçırılarak ajanlık teklif edildi. Bölgede aralarında Siirt muhabirimiz Musa Aşkara'nın da bulunduğu 4 gazeteci ve 25 siyasi parti üyesi de saldırıya uğradı. Verilere göre 2007 yılı boyunca sadece bölgede toplam 226 kişi gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 2007 yılında bölgede düşüncelerini ifade edenlere yönelik toplam 838 dava açılırken, 474 davada da ceza verildi. Bölgede 20 siyasi parti ve sivil toplum örgütüne baskın düzenlenirken, mahkeme kararı ile 2 kurum kapatıldı. 17 yargısız infaz iddiası PSVK'nin polise verdiği yetki polisin sınırları aşarak, insanların yaşamlarına kastetmesine neden oldu. Bölgede askerin uygulamalarıyla neredeyse sıradanlaşan yargısız infazlar, batıda meydana gelmeye başlayınca medyanın da gündemine gelmeye başladı. Verilere göre 2007 yılı boyunca meydana gelen olaylarda 'dur ihtarına uymadığı' gerekçesiyle 17 kişi öldürüldü, 17 kişi de yaralandı. 2 Ocak: Antep'in İslahiye İlçesi yakınlarında kimliği belirlenemeyen Suriye uyruklu bir kişi askerler tarafından öldürüldü. 10 Ocak: Ankara'nın Cebeci semtinde Mehmet Okur, polisler tarafından öldürüldü. 16 Ocak: İzmir'in Tepecik semtinde "gaspçı olduğu" iddia edilen Şeyhmuz Girgin, polis memuru M.K. tarafından öldürüldü. 4 Şubat: Mardin'in Nusaybin ilçesi yakınlarında Suriye uyruklu bir kişi askerler tarafından öldürüldü. 8 Şubat: İstanbul'un Okmeydanı Semti'nde "dur" ihtarına uymadığı iddia edilen bir araca polisler tarafından ateş açıldı. Polisin açtığı ateş sonucunda 17 yaşındaki Emrah Dervişoğlu, öldü, Tuncay Karabulut ise ağır yaralandı. 15 Şubat: Diyarbakır'ın Dicle İlçesi Şahmaran Köyü'nde Hüseyin Tarım ve Mustafa Kazaylı, korucular tarafından öldürüldü. 27 Şubat: İstanbul Terazidere'de Y.K. adlı polis, "gaspçı olduğu" iddia edilen Hüseyin Aytaç'ı öldürdü. 4 Haziran: Çanakkale'de hırsızlık iddiasıyla gözaltına alınan Hakkı Çancı'nın Çanakkale Emniyet Müdürlüğü'nde kendini astığı iddia edildi. 6 Haziran: İzmir Alsancak Polis Karakolu'nda hırsızlık iddiasıyla gözaltında tutulan E.T'nin 6 Haziran'da kendini astığı açıklandı. 29 Ağustos: Beyoğlu'nda gözaltına alınan Nijerya uyruklu Festus Okey karakolda polisin silahından çıkan kurşunla öldü. 13 Eylül: Van'ın Özalp İlçesi'ne bağlı Aşağı Koçkıran köyünde Ejder Demir adlı köylü ablasının evine gitmek için evinden çıktığı esnada askerler tarafından tarandı. Demir ağır yaralı olarak kaldırıldığı Van Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. 18 Eylül: Polonyalı Dariusz Witek, Yabancılar Şubesi misafirhanesinde intihar etti. Kimse görmedi. 27 Eylül: Hozat Boydaş (Samoşi) köyü yakınlarında iki "arıcı" Bülent Karataş ve Rıza Çiçek askerlerin güpegündüz açtığı ateş ile vuruldular. Rıza Çiçek ağır yaralanırken, Karataş'ın hayatını kaybetti. 7 Ekim: 19 yaşındaki Ferhat Gerçek, Yenibosna'da Yürüyüş dergisi satarken çıkan arbede sonrası polis kurşunuyla vuruldu. Felç oldu. 10 Ekim: Diyarbakır'da Balıkçılarbaşı Semti'nde polise yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırı olayına müdahale etmek için olay yerine gitmek üzere yola çıkan panzer, Emine Arık (65) adlı bir kadını ezerek öldürdü. Arık'ın ezerek feci şekilde can vermesine neden olan polisler ise birkaç saatlik gözaltı süresinden sonra serbest bırakıldı. 24 Ekim: Malatya'nın Kale İlçesi'nde HPG'liler Yüksel Nergiz ve İnan Akın'ın bulunduğu minibüs, Kale İlçesi çıkışında polis tarafından durduruldu. Görgü tanıkları Nergis'in polis tarafından infaz edildiğini bildirdi. Olayda yaralanan Akın ise tutuklanarak Malatya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. 21 Kasım: Bir arkadaşı ile parkta oturun iki çocuk babası Feyzullah Ete, polis tarafından keyfi bir şekilde darp edildi. Sol göğsünde darp izi belirlenen Ete'ye tekme atan polis serbest bırakıldı. 24 Kasım: İzmir'de polisin dur ihtarına uymadı, barikatta durmadı diyerek ateş açtığı arabayı kullanan 20 yaşındaki Baran Tursun, kafatasına giren mermi nedeniyle 30 Kasım'da yaşamını yitirdi. Arabada bulunan arkadaşları Emre Ökçelik ve Atilla Doğan, kendilerine siren veya megafonla uyarı yapılmadığını, önlerine barikat kurulmadığını sadece tek el ateş edildiğini söyledi. Karşıyaka Emniyet Müdürlüğü Asayiş Ekibi'nde görevli polis memurlarından V.A. ifadesinden sonra serbest bırakılırken O.A. mahkeme tarafından tutuklandı. İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattığını duyurdu. 6 Aralık: Van'ın Özalp İlçesi'ne bağlı Yukarı Koçkıran (Koçkırana Jorin) Köyü'nde oturan Nazmi Güler adlı köylü, mazot kaçakçısı olduğu gerekçesiyle İran sınırı civarında askerler tarafından tarandı. Güler, olay yerinde yaşamını yitirirken, köylüler Güler'in yaralı olduğunu ancak askerler tarafından cesedin ortada bırakıldığı için donarak öldüğünü belirttiler. 10 Aralık: Ankara'da Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, DHKP/C'ye yönelik yapıldığı iddiasıyla bir eve yapılan operasyonda çıkan çatışmada Kevser Mızrak 'teslim ol' çağrısına silahla yanıt verdiği gerekçesiyle öldürüldü. İşkence ve darp iddiaları gündemden düşmedi * Muzaffer Ateş 17 Kasım akşamı Taksim'de yürüdüğü sırada kimlik soran polise "Siz kimsiniz" diye sorunca polis tarafından kendisine yumruk atıldı. Ateş, şikayet için gittiği Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde de "Kimi kime şikayet ediyorsun" denilerek benzer muameleye maruz kaldığını söyledi; hastaneden aldığı raporla savcılığa şikayette bulundu. * Sertan Çelik, 14 Ekim'de Taksim'de müziğin sesini kısmadı diye trafik polisince darp edildi, ardından da tutuklandı. * Taksim Polis Merkezi'de 10 Ağustos'ta dövülüp yola atılan Mehmet Nezir Çirik'in dalağı alındı. * Mardin Kızıltepe'de 2 Ağustos'da evine gitmek için otostop yapan Eyyüp Doğan, işaret ettiği, polis aracı olduğunu bilmediği minibüsten çıkan polislerce dövüldü. * Avukat Muammer Öz, 29 Temmuz'da İstanbul'ın Kadıköy İlçesi Moda Semti'nde kimlik soran polisle tartışınca dövüldü, burnu kırıldı. * Hırsızlık iddiasıyla gözaltına alınan 24 yaşındaki Mustafa Kükçe, işkence iddiası soruşturulmadan, 17 Haziran'da Ümraniye E Tipi Cezaevi'nde öldü. * İstanbul'da Ferhat Yalçınkaya, Galatasaray Meydanı'nda çıkan bir tartışma sonrasında kimliği olmadığı ve üzerinden bıçak çıktığı gerekçesiyle 26 Mayıs'ta gözaltına alınıp tahta coplarla dövüldü. * Polisler İstanbul'da 1 Mayıs kutlamaları için toplanan yüzlerce kişiye ve gazetecilere fiziksel şiddet uyguladı. Binlerce kişiyi ya gözaltına aldı ya da özgürlüğünden alıkoydu. Otobüslerde bekletilenlere biber gazı sıktı. Bir polis lokantada oturan Masis Kürkçügil'e kameraların önünde tokat attı. * Van'ın Özalp ilçesine bağlı Aşağı Turgalı Köyü yakınlarında "mazot kaçakçılığı yaptıkları" iddia edilen yedi kişinin üzerine ateş açan askerler Muğdat Barış'ı yaraladı. (va/vp)