'Sportif başarıdan çok güç ispatı yapılıyor' 2015-08-15 09:14:04 SELMAN ÇİÇEK İZMİR (DİHA) - Türkiye'de kulüpler 2015-2016 sezonu için dünyaca ünlü "yıldız" futbolcular için yüz milyonlarca Euro harcadı. "Türkiye'de futbol son otuz beş yıldır kitlelerin önüne konulan ana yemek pozisyonundadır" tespitinde bulunan Ege Üniversitesi'nden Doçent Ahmet Talimciler, Gezi süreci ile birlikte ortaya çıkan taraftar algısını değiştirmek ve toplumları yatıştırmak için futbolda düğmeye basıldığını söylüyor. Türkiye'de endüstriyel spor anlayışının hakim olduğunu belirten Talimciler "Sportif başarıdan çok güç ispatı yapılıyor" dedi. Türkiye'de çatışmalı süreç gün geçtikçe derinleşirken, bunun ekonomiye yansımaları da kriz düzeyinde görünür olmaya başladı. Enflasyondaki hızlı artış, 6 milyonu geçen işsiz sayısı ve ihracattaki düşüş devam ederken Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre vatandaşın borcu 12 yılda ikiye katlandı. Savaş koşulları ve ekonomideki olumsuz tablo yurttaşlarda geleceğe dair kaygılar artırırken, Türkiye'de 2015-2016 Süper Lig Sezonu için yüzmilyonlarca Euroluk bir pazar oluştu. Türkiye'de transfere yaklaşık 300 Milyon Euro harcandı Yeni sezon için takımlar pahalı transferlerde adeta birbirleri ile yarışırken Türkiye'de transferde harcanın paranın kaynağını araştıracak bir kurum ise yok. Süper Lig'de mücadele edecek 18 takımın transferde harcadığı para ise 300 Milyon Euro'yı buluyor. Spor sosyolojisi üzerine çalışmaları olan ve çeşitli gazetelerde spor yazarlığı yapan Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doçent Ahmet Talimciler, gün geçtikçe endüstriyel futbolun güçlü bir pazarına dönüşen Türkiye futbolunu ve iktidar ile olan ilişkilerini değerlendirdi. "Transferde harcanan paraları doğru bulmuyorum" Türkiye'de 2015-2016 sezonu için özellikle dört büyükler diye tabir edilen Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon'un harcadığı milyon dolarlık transferleri değerlendiren Ahmet Talimciler, ne alınan "marka" futbolcuların ne de harcanan paraların doğru olduğuna inanmadığını söyledi. Bu denli çok para harcanmadan da takımların lig sonunda aynı lig sıralamasıyla karşı karşıya kalacaklarını söyleyen Talimciler, "Yapılanlar Avrupa'da başarı gelsin diye lanse edilmekle birlikte ülke içindeki vitrini parlatmaya yönelik denemelerdir. Söz konusu isimlerin ardından takımlarımızın yurt dışında başarılı olabileceklerini ise düşünmüyorum. Asıl sıkıntı ise bu kadar çok yabancı futbolcunun gelmesinin ardından ülke içinde yetiştirdiğimiz futbolcularımızın durumunun ne olacağı meselesidir?" diyerek üretimden uzak bir futbol anlayışı olduğu tespitinde bulundu. "Transferde harcanan para asıl halkın cebine olumsuz yansıyacak" Türkiye'de yaşayan insanların gelir durumu ortada iken milyonların futbola akıtılmasını doğru bulmayan Talimciler, bu transferlere harcanan parayı denetleyecek bir kurumun Türkiye'de mevcut olmadığını söyledi. Türkiye Futbol Federasyonu'nun 14 yabancı futbolcu kararını ilginç bulduğunu söyleyen Talimciler, bu kararın ülke futbolunun geleceğini karartacağını söyledi. Futbolda Arap ve Rus sermayedarları Endüstriyelleşen futbolun Arap ve Rus sermayedarlar tarafından satın alınmaları ile birlikte bir taraftan dönen para miktarı arttığını öte yandan ise bu paranın denetlenmesi meselesindeki sorunların da arttığına işaret eden Talimciler, futbola harcanan bunca paranın halkın cebine olumsuz yansıyacağını belirtti. Talimciler, "Dernekler yasası ile yönetilmeye devam edilen ama milyon EURO'lar harcama lüksüne sahip olan denetimsiz kulüp yapılanmalarının yarattığı bütçe hasarı, meclis kanalıyla yine bizlerden çıkartılmaya çalışılacak. Ülkemizde futbolun siyasal yapı ile kurmuş olduğu klientelist ilişkiler ve popülist yaklaşımlar hem futbolu hem de ülke ekonomisini etkilemeyi sürdürecektir" dedi. "Kısa süreli başarılar hedefleniyor" Her ülkenin futbol anlayışının kendi kültürel yapısının izlerini taşıdığını söyleyen Talimciler, Türkiye'de alt yapılar temelinden yükselen ve bunun getirileri ile elde edilen başarılara sahip bir futbol zihniyetinin olmadığını belirtti. Talimciler, bu anlayış yerine Türkiye'de dışarıdan getirilen futbolcular ile kısa sürede başarı elde etmeyi amaçlayan bir anlayışın söz konusu olduğunu söyledi. "Sportif başarıdan çok güç ispatı yapılıyor" Türkiye'deki spor anlayışının sportif başarı yerine bir güç ispatlama mantığına sahip olduğuna işaret eden Talimciler, "Fenerbahçeliler için, istedikleri her futbolcuyu transfer edebilecek güçte bir yönetimleri bulunmaktadır ki, burada paranın herhangi bir önemi yoktur. Asıl önemli olan Fenerbahçe'nin mutlak gücünün ispatlanmasıdır. Öte yandan rakip taraftarlar içinse 'Adamlar dünyaca ünlü yıldızları alıyorlar, bizimkiler ise hiç bir şey beceremiyorlar, biz de İbrahimoviç'i getirelim' düşüncesi her şeyin önüne geçiyor" dedi. "Tüketimin kaynağı futbol alanındaki belirsiz para girişidir" diyen Talimciler, dernekler yasası ile yönetilen ve borsada hisseleri olan kulüpleri denetleyecek bir yapının bulunmaması kulüp yöneticileri için işlerini yapmada kolaylık sağlandığını belirtti. "Gezi olaylarından sonra futbolda düğmeye basıldı" "Türkiye'de futbol son otuz beş yıldır kitlelerin önüne konulan ana yemek pozisyonundadır" tespitinde bulunan Talimciler, ülkenin içinden geçtiği siyasal ve toplumsal olaylar ile futbol arasında yakın bir ilişkinin söz konusu olduğuna dikkat çekti. Gezi parkı eylemleri sonrasında futbol taraftarlarına var olan bakışın değiştiğini ve taraftarların siyasal iktidarı tehdit eder bir pozisyonda algılandığı için Türkiye'de yeni bir dönemin başlandığını söyleyen Talimciler, politikleşmiş taraftarın önüne geçilmesi ve denetim altına alınması için uygulamaların hayata geçirildiğini söyledi. "Dikkatler yıldızlara çekilecek, toplumsal sorunlar unutturulacak" Talimciler, ülke içerisinde yaşanan gerilimin futbol sahalarını da etkilediğini ve futbolun, iktidarın düşündüğü yatıştırma işlevinin karşıtı bir ortamın oluşmasına vesile olduğunu söyledi. Gerek siyasal iktidar tarafından gerekse de kendi çıkarları doğrultusunda siyasal iktidardan nemalanmak isteyen kulüp yönetimleri tarafından futbolun kullanıldığı dönemden geçtiklerini belirten Talimciler, "Popüler kültür ürünü olarak futbolun bu sezon yıldız futbolcu transferleri ile ilgiyi üzerine toplaması ve dikkatleri sorunlardan uzaklaştırması beklenmektedir. Ancak bu eşleştirmenin geçmişte olduğu kadar bire bir işleyebilmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Çünkü futbola olan ilgide önemli bir azalma söz konusu ve ülke gündemi her zamankinden çok daha fazla sıkıntılı bir dönemde bulunuyor" dedi. "Alternatif futbol mümkün" Kapitalist futbol anlayışı yerine alternatif bir futbol ikliminin yaratılabileceğini vurgulayan Talimciler, "Her şeyin metalaştığı bir futbol ikliminden alınan zevk ve hissedilenler de eskisi gibi olmamaktadır. Bunun yolu mahallelerden başlayarak yeniden tamamen amatör temeller üzerinde yükselen bir futbolu hayata sokmaktan geçmektedir. Endüstriyel futbolun bir iş haline dönüşmesi ile birlikte bu alan ve onun yarattıkları ile varlıklarını sürdürmek isteyen kitlelerin yanı sıra farklı bir temelde daha temiz ve şaibesiz bir futbol isteyenler de yan yana olabilirler. Sorunuzun sadece futbola dair olmadığını aynı zamanda gündelik hayatımızın diğer alanları ile de yakından bağlantısı bulunduğunu söylemeliyim. Mekanikleşen ve aşırı bireysel hale getirilen toplumsal hayatların içerisinde giderek sıkışan bireylerin, nefes alabilmeleri ne kadar güçleşiyorsa aynı şekilde endüstriyel futbolun içinde de benzer durumlar yaşanmaktadır. Alternatif bir hayat ve alternatif bir futbolun mümkün olduğunu düşünenlerdenim" dedi. (sy)