Türkülerini barış ve kardeşlik için seslendirdiler 2016-05-24 23:33:40 MERSİN (DİHA) - Sadece kadınlardan oluşan Emek ve Gül Kadın Korosu, Mersin'de verdiği konser "Barış ve Kardeşlik" türküleri seslendirdi. Emek ve Gül Kadın Korosu üyeleri, uzun süren bir hazırlığın ardından "Yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül istiyoruz" şiarıyla Mersin'de konser verdi. Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi'nde verilen konsere ilgi oldukça yoğun oldu. Konserin başlaması öncesinde konuşan koro üyelerinden Diren Vural, koronun ilk başlarda 4 kadından oluştuğunu, ancak daha sonra sayılarının çoğalarak büyüdüğünü aktardı. Türkülerin kendilerinin bir araya gelmesini sağladığını söyleyen Vural, "Çığlığımızı, isyanlarımız ve mücadele azmimizi notalar eşliğinde duyuralım istedik. Yaşamak için emek, ruhumuz için gül istiyoruz ve bunu ancak birleşerek olacağını biliyoruz" dedi. Vural, kadınlar mücadelenin bir parçası olarak açlığa, işsizliğe, yoksulluğa, şiddete ve dayatılan her şeye karşı, yaşamak için ekmek, ruhları için gül istediklerini, bunun için de korunun ismini 'Ekmek ve Gül Kadın Korosu' koyduklarını ifade etti. 'Barış için her ne yapıyorsanız yapın' Onun konuşan ise Hayatın Sesi kanalında yayınlanan 'Ekmek ve Gül' programın sunucusu Sevda Karaca söz izleyicilere hitap etti. Konuşmasında "Barış için türkü söylemek neyi değiştirir ki bu kadar acı varken, bu kadar ölüm varken, bu kadar vahşet varken, barışa türkü söylemek neyi değiştirir? İşte bu soruların cevabını hep birlikte Türküleri dinlerken düşüneceğiz" diyen Karaca, Sur'da annesinin gözleri önünde katledilen 16 yaşındaki Rozerin'in hikâyesini de anlattı. Rozerin'in 16 yaşında bir genç kadın olduğundan bahseden Karaca, "Sur'da sokağa çıkma yasakları sırasından kapısının önünde öldürüldü. Annesinin pencereden baktığı gözlerin önünde öldürüldü. Fakat 123 güne rağmen annesi Rozerin'in bedenini hala toprağa veremedi. Rozerin annesi şöyle demişti, 'Kadınlara seslenerek barış için her ne yapıyorsanız onu yapın' demişti" diye konuştu. 'Barış çığlığıma Türk kadınları ses verse ' Bir diğer hikâyenin ise Dicle Nehri'nde evladının kemiklerini suyu elleriyle süzerek arayan bir annenin çığlığının olduğuna dile getiren Karaca, o annenin ise "Eğer bu barış çığlığıma Türk kadınları da ses verirse, o zaman Dicle'nin suyu özgür akacak" dediğini aktardı. Barışa türkü söylemenin bu kadınların sesine ses vermek olduğunu söyleyen Karaca, şunları söyledi: "Bu koro sadece çocukları bu şekilde öldürülen anneler için değil, aynı zamanda savaşta çocuğunu kaybeden Mersin'deki, İstanbul'daki, Ankara'daki annelerinde çığlığıdır." Karaca, kadınlar olarak türküleri kadınlarla dayanışmak kadar kendi hayatlarımıza sahip çıkmak için de söylemek gerektiğini vurguladı. Yapılan konuşmaların ardında sahneye çıkan koru, türkülerini seslendirdi. Seslendirilen türkülere seyircilerden katılmaktan kendisini alamadığı konser, beğeniyle sona erdi. (nk/ba/öç)