'Kadının özgürlük öyküsünü dağlarda taçlandırdı' 2016-07-04 09:07:44 İSTANBUL (DİHA ) - Daha küçük yaşlarda devletin inkar ve imha politikaları nedeniyle göç yollarına düşen YJA-STAR gerillası Gülsüm Akıncı'nın yaşamı, halkının kaderi haline getirilmeye çalışılan zulme karşı yüzünü özgürlük dağlarına çeviren gençlerin hikayesini özetliyor. Annesinin "Kadının özgürlük öyküsünü PKK saflarına katılarak taçlandırdı" sözleriyle tanımladığı Gülsüm Akıncı, yüzündeki tebessüm ve direngenliği ile hatıralarda kaldı. Colemerg'in (Hakkari) Şemzinân (Şemdinli) ilçesinde 1 Haziran'da çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA-STAR gerillası Gülsüm Akıncı diğer ismiyle "Silav Rover", bir halkın özgürlüğünün öncelikle kadın özgürlüğünden geçtiği bilinciyle mücadele yürüten binlerce özgürlük savaşçısından sadece biri. Akıncı, 1986 yılında Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Rover (Tanyeli) köyünde 11 çocuklu ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelir. Akıncı Ailesi, Gülsüm'ün dünyaya geldiği 1986 yılında ilk defa PKK ile tanışır. O günden sonra mücadele ile bir yaşam sürdüren Akıncı Ailesi, 8 yıl sonra, 1994 yılında köylerinin devlet tarafından yıkılması nedeniyle göç etmek zorunda kalarak, Midyad'a yerleşmek zorunda kalır. Devlet baskısının burada da peşlerini bırakmaması nedeniyle Akıncı Ailesi, bir kez göç yollarına düşerek Adana'ya yerleşir. Bir yıl ikamet ettiği Adana'da yaşadığı ekonomik nedenlerden dolayı bir kez göç yolları gözüken Akıncı Ailesi, bu kez Türkiye'nin en büyük metropollerinden biri olan İstanbul'a yerleşmek zorunda kalır. Ailenin okula giden tek çocuğu olan Gülsüm, maddi imkansızlıklar nedeniyle 9 yaşında okula bırakarak, çocuk yaşta çalışma yaşamında yer alır. Yüzünü 8 yaşında terk etmek zorunda kaldığı topraklara döndü Tekstil atölyelerinde bir süre çalıştıktan sonra ailesi ile birlikte küçük bir tekstil atölyesi açan Akıncı, 19 yaşına kadar kendi tekstil atölyesinde çalışır. Her miting ve Newroz kutlamalarında en ön saflarda yer alan Gülsüm, 19 yaşına geldiğinde ise yüzünü daha 8 yaşında devlet baskısı sonucu terk etmek zorunda kaldığı Kürdistan'ın özgürlük dağlarına çevirir. Hakkari'nin Şemdinli ilçesi kırsalında 1 Haziran günü çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA-STAR savaşçısı Gülsüm Akıncı, 22 yıl aradan sonra doğduğu toprakla yeniden buluştu. 'Daha küçük yaşlarda haksızlığa tahammül etmezdi' Anne Şirin Akıncı, "Bir halkın yitirilmiş tarihini yeniden var etmek, kördüğüm olmuş yazgısını bozmak ve kadının özgürlük öyküsünü PKK saflarına katılarak taçlandıran" sözleri ile tanımladığı kızı Gülsüm'ü her daim güler yüzlülüğü ve iş bitiriciliği ile anımsıyor. Daha küçük yaşta çalışma yaşamında yer almaya başlayan Gülsüm'ün "yorulmak nedir" bilmediğini kaydeden anne Akıncı, kadın mücadelesi üzerine ayrı bir yoğunlaşma içerisinde olduğunu söyledi. Gülsüm'ün daha küçük yaşlarda kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği fark ettiğini dile getiren anne Akıncı, "Benle babası çok kavga etmezdik ama ağabeyi ablalarına bağırdığında kızardı. Kadınlara ayrıca hassas davranırdı. Kadının da erkekle eşit olduğunu söylerdi" diyerek, aile içerisindeki etkinliğine dikkat çekti. Yüzündeki tebessümle hatıralarda kaldı Kızını en son, "Yenge bana kızartma yapar mısın? Çocukları parka götüreyim gelince yiyelim" sözleri ile hatırlayan anne Akıncı, yengesinin yaptığı kızartmayı yemek için bir daha dönmediğini söyledi. Baba Naif Akıncı ise, kızının yüzünde hiç eksilmeyen tebessüm ile hatırlarda kaldığını kaydetti. Abla Hacira Akıncı da, kardeşini "En küçüğümüzdü. Bir yılda olsa okula gitmişti biz ablaları gidememiştik. Bu durumdan rahatsızlık duyduğu için fırsat bulduğu her an bize okuma yazma öğretirdi" sözleri ile anlattı. Ağabeyi Abdulsamet Akıncı ise kardeşini, "Devamlı hareket halinde olan ve çevresindekilere de enerji veren, mütevazı, haksızlığa başkaldıran, genç bir kadın" cümleleri ile anlattı. (yak-ai/yk/pu)