İlhan Çomak'ın avukatı: Adil yargılama hakkı ihlal edildi 2016-10-10 09:03:52 YASİN KOBULAN İSTANBUL (DİHA) - İlhan Çomak'a "müebbet hapis cezası"nın verilmesini değerlendiren avukat Several Ballıkaya, kararın adil yargılama hakkına aykırı olduğunu belirterek, yeniden yargılama yapan mahkemenin, askeri hakimin bulunduğu heyetin topladığı delillerle karar verdiğini kaydetti. İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü'nde öğrenciyken "bölücülük" suçlaması ile 1994 yılında tutuklanan İlhan Çomak'ın, 2013 yılında yeniden yargılanmasına karar verilmesi üzerine görülen karar duruşmasında, Yargıtay tarafından 2000 yılında onanan "müebbet hapis cezası" bir kez daha onandı. Çomak'ın avukatlarından Sevaral Ballıkaya, yargılamanın sürdüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını değerlendirdi. Çomak hakkında verilen önceki hükmün onanması kararını mahkemenin yargılama sürecinde göstermiş olduğu tutum nedeniyle sürpriz olmadığını belirten Ballıkaya, "İlhan hakkında AİHM kararının adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin kabulü ve yargılamanın yenilenmesi yönündeki kararı ile yeniden yargılama sürecini başlatmamız dahi 8 yıl sürdü. 8 yıl boyunca sadece AİHM kararını mahkemenin yerine getirmesi ve yeniden yargılama yapmaya karar vermesini sağlamaya çalıştık. Sürecin bu kadar uzun sürmesi dahi kendi başına ihlal niteliğindedir" dedi. 'Mahkeme hiçbir delili dikkate almadı' Çomak'ın gözaltında gördüğü ağır işkence ve savunma hakkını kısıtlayan çok sayıda hukuk dışı karar ve uygulamanın mahkeme huzurunda tartışıldığının altını çizen Ballıkaya, "Yeniden yargılama sürecinde dinlenen tanıkların beyanları ve dosya içeriğine ilişkin tartışmalar, önceki kararın sadece askeri hâkimin heyette bulunması ile sınırlı olmamak üzere kararın dayandığı delillerin hatalı ve sübjektif şekilde değerlendirildiğini ve objektif olmadığını ortaya koydu. Dosyada bulunun tüm deliller İlhan hakkında verilen ilk kararın hatalı ve adil olmadığını ortaya koymasına rağmen mahkeme ileri sürdüğümüz hiçbir delil ve savunmayı dikkate almadan önceki kararı onadı" değerlendirmesinde bulundu. ' Karar sürpriz olmadı' Yeniden yargılama sürecinde savunma tarafı olarak ileri sürdükleri tüm araştırma ve delil toplama taleplerinin reddedildiğini vurgulayan Ballıkaya, şöyle devam etti: "Karar duruşmasından önceki duruşmada, İlhan duruşmada bulunmadığı ve savunmasını yapmadığı halde bize savunma yapmamız için süre verilmedi. Oysa sanığın savunma hakkını kullanması adil yargılamanın birinci koşuludur. Mahkemenin bu tutumunun kararını açıklaması niteliğinde olduğuna ve müvekkil savunma yapmadan savunma yapmayacağımıza ilişkin itirazlarımız mahkeme tarafından dikkate alınmayarak reddedildi. Mahkemenin bu tutumu nedeni ile tüm avukatların salonu terk etmesi üzerine İlhan'ı savunacak avukat kalmaması nedeni ile duruşma 5 gün sonraya bırakıldı. Bu duruşmada verilen ceza kararının onanması çok sürpriz olmadı." Ballıkaya, karar öncesinde İlhan Çomak'ın tahliye edileceğine veya 22 yıllık hukuksuzlukta geri dönüleceğine dair umudunu Türkiye'deki mevcut yargılamalarda verilen kararlar nedeniyle taşımadığını dile getirdi. "Ancak yeniden yargılamada mahkemenin önceki kararından başka bir karar verebileceği, yeniden delil toplayabileceği ve soruşturma yapabileceği kuralları karşısında mahkemenin tutukluluk veya hükmün infazına devam edilip edilmeyeceğine de karar vermesi gerekmektedir" diyen Ballıkaya, gerçek ve usulüne uygun bir yeniden yargılamada tutukluluğa ve infazın ertelenmesine karar verilerek, yeni karar için objektif bir ortamın yaratılması gerektiğini söyledi. 'Mahkemeler tarafsız değil' Ballıkaya, mahkemeye çok sayıda emsal karar sunduklarını kaydederek, "Kamuoyunda Balyoz, Ergenekon davaları, Aziz Yıldırım davası, Salih Mirzabeyoğlu olarak bilinen Salih İzzet Erdiş davasında kesinleşen hükümler yeniden yargılama yapılarak ortadan kaldırıldı ve sanıkların tümü tahliye edildiler. Bu örneklere karşın bir tek solcu/Kürt hakkında bu şekilde karar verilmemiş olması, TCK 125. Maddesi gereğince verilen 'müebbet hapis cezası' hükümlüleri hakkındaki ihlal kararlarına rağmen yeniden yargılama dahi yapılmaması karşısında mahkemelerin tarafsız olduğu nasıl söylenebilir. Mahkemenin siyasetin güdümünde olmadığını söyleyebilmenin ilk koşulu tarafsızlık/objektiflik/adil yargılanma hakkıdır. Konjonktüre dayalı olarak bazı davalar da cezalandırma kararı ortadan kaldırılırken muhaliflerin, solcuların, Kürtlerin bu haklardan faydalanmaması yapılan eleştirilerin haklılığını gösterir" diye belirtti. 'Karar ihlal içeriyor' Kararı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM kararlarına aykırı bir karar olarak değerlendiren Ballıkaya, mahkemenin kararının öncelikle yeniden yargılamanın 11 yıl sürmesi nedeniyle sözleşmeye aykırı olduğunu belirtti. AİHM'in vermiş olduğu ihlal kararında DGM bünyesinde bulunan askeri hakim huzurunda yapılan işlemlerin adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, askeri hakim yerine heyete sivil hakim atandığını ancak askeri hakim döneminde yapılan işlemlerin yenilenmeden o delillerle karar verildiğini ve bu durumun adil yargılanma hakkına aykırı olduğuna karar verdiğini hatırlatan Ballıkaya, yeniden yargılama yapan mahkemenin, askeri hakimin bulunduğu heyetin topladığı delil ile karar verdiğini kaydetti. Ballıkaya, dolayısıyla verilen kararda önceki kararda belirtilen ihlal ve aykırılıkları içerdiğini dile getirdi. 'Yasal haklarımızı kullanacağız' Mahkeme kararını temyiz ettiklerini ifade eden Ballıkaya, "Temyiz sürecinde verilecek kararın sonucuna göre, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve AİHM'e başvuru da dahil olmak üzere yasal haklarımızı kullanacağız" dedi. (za/pu)