'Sağır ve dilsiz bir toplum yaratılmak isteniliyor' 2016-10-10 09:21:40 MÊRDİN (DİHA) - OHAL ile sağır ve dilsiz bir toplum yaratılmak istenildiğini belirten İHD Mêrdîn Şube Eşbaşkanı avukat Erdal Kuzu, KHK'lerle yasaklayıcı zihniyetin ülkenin tamamına yayıldığını ve insani bütün haklarının ihlal edildiğini kaydetti. İHD Mêrdîn (Mardin) Şube Eşbaşkanı avukat Erdal Kuzu, darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal'in (OHAL) bir kez daha uzatılmasının amacının kesintisiz hak ihlalleri olduğunu belirtti. OHAL uygulamasının esasen halka karşı çıkarıldığı ve özellikle bölge kentlerinde siyasetçilere, sivil toplum aktivistlerine, eğitimcilere ve toplumun her kesimine karşı bir sindirme aracı olarak kullanıldığının altını çizen Kuzu, "90'lı yılları aratacak hak ihlalleriyle karşı karşıyayız" dedi. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile gözaltı sürelerinin 30 güne çıkartıldığını, işkence ve kötü muamelenin en zirve noktaya geldiğini vurgulayan Kuzu, şunları aktardı: "Bütün bu işlemler açıkçası bağımsız bir yargı denetiminden de kaçınıldığından dolayı devletin çok rahatlıkla hareket edebildiği, kendi istediğini uygulamaya geçirebildiği, özgürlüklerin tamamıyla kısıtlandığı bir süreç yaşıyoruz. Bu uzatma ile beraber sürecin daha da ağırlaşacağı, sonuçların daha da ağır olacağı bir dönem yaşayacağız." 'İnsanlara nefes alma hakkı bile bırakılmadı' Uluslararası sözleşmede OHAL'in temel hak ve hürriyetleri koruyarak uygulanabileceğini kaydeden Kuzu, "Ama mevcut uygulama içerisinde devletin ortaya koyduğu uygulamalar temel hak ve hürriyetin tamamıyla askıya alındığı, keyfi, tamamıyla kendi stratejisini uygulamaya koymak için tasfiye süreci başlattığı bir dönem olarak ortaya çıkıyor. Görüyoruz ki OHAL tamamıyla Kürt siyasetine yönelik olarak kullanılmakta ve bu anlamda da insanlara doğru dürüst nefes alma hakkı bile bırakmamaktadır" şeklinde konuştu. 'İnsan olmaktan kaynaklı haklar ihlal ediliyor' Devletin yıllardır Kürt siyasetine karşı yapamadığı toplam stratejisini OHAL aracılığıyla uygulamaya koyduğunu söyleyen Kuzu, "Nerden bakarsak bakalım insanın insan olmaktan kaynaklı olan bütün haklarının ihlaline neden olan bir durumdur" diye belirtti. OHAL ile birlikte sağır ve dilsiz bir toplum yaratılmak istendiğine dikkat çeken Kuzu, şöyle devam etti: "Yaşanılan sürecin kamuoyu tarafından duyulmaması için objektif ve gerçekleri aktaran basın organları da kapatılıyor. Özellikle ülkenin batısında yaşayan halkın bölgede yaşatılan baskıları görmemesi için bunu yapıyor. Bu yasaklayıcı zihniyeti ülkenin tamamına KHK ile yaymış durumdalar." 'Toplum reflekslerini kesmeye yönelik stratejiler ortaya konuluyor' Keyfi olarak görevden alınan kamu emekçilerinin eylemlerinin tepki doğurmakta başarılı olduğunu söyleyen Kuzu, "Fakat devlet bütün aygıtlarıyla o kadar hak ihlali alanı yaratmaktadırki, toplumun reflekslerini kesmeye yönelik stratejiler ortaya koymaktadır. Son 3 ay içerisinde yaşananlar da Kanun Hükmünde Kararname yasalarıyla toplumun farklı kesimlerinin sesi kısılmaktır" dedi. (ekip/pu)