Taştekin'in Suriye notları: Yıkıl git, diren kal
EVRİM KEPENEK
İSTANBUL (DİHA) - Gazeteci-yazar Fehim Taştekin'in hazırladığı "Suriye yıkıl git, diren kal" isimli kitap, İletişim Yayınları'ndan çıktı. Dünden bugüne Suriye'de yaşanan gelişmeleri gözler önüne seren kitapta Suriye'de geniş bir alanda etkin olan siyasi tarafların tanıtılarak, "Siyaset karması: Sünni, Alevi, Dürzi, Hristiyan, Arap, Kürt" başlıkları irdeleniyor. Kitabın yazarı Taştekin de kitaba yönelik bir karalama kampanyası başlatılmasına rağmen Ortadoğu ile ilgilenen okurların tepkilerinden memnun.
Gazeteci-yazar Fehim Taştekin, bir bölümü hala DAİŞ çetelerinin işgali altında olan ve 2011 yılından bu yana devam eden iç savaş nedeniyle dünya ülkelerinin ana eksenine yerleşen Suriye ile ilgili değerlendirmelerini,"Suriye: Yıkıl git diren kal" isimli kitapta topladı. Daha önce birçok kez Suriye'ye giderek, yaşanan iç savaşı siyasal, sosyal ve ekonomik boyutuyla mercek altına alan Taştekin'in tanıklıkları ve değerlendirmelerinin yer aldığı, "Suriye: Yıkıl git diren kal" isimli kitabı İletişim Yayınları'ndan çıktı.
Taştekin, 8 bölümden oluşan 470 sayfalık kitabının ilk bölümünde Suriye krizinin aktörlerini tanıtıyor. Bu bölümde, Ahrar El Şam'dan Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD), Demokratik Değişim İçi Koordinasyon Kurulu'ndan Halk Savunma Birliklerine kadar Suriye'de geniş bir alanda etkin olan siyasi tarafların tanıtıldığı kitabın yine aynı bölümünde, "Siyaset karması: Sünni, Alevi, Dürzi, Hristiyan, Arap, Kürt" başlıkları yer alıyor.
'Gelin ama Kürt meselesini açmayın'
Taştekin, kitabının birinci bölümünde, 1970 ve 1980'lerdeki isyanların dış cephesi, Beşşar El Esad dönemi: Babasının mirası ile umut arasında ve Suriye'ye karşı savaşın anlamı ve vekalet düzeni başlıklarını ele alıyor. Kitabın ikinci, üçüncü, dördüncü bölümlerinde ise geçmiş ile bugün yaşananlar arasında köprü kuruluyor. Kitabın beşinci bölümünde, Türkiye'de de tartışılan ve fotoğraflarla kanıtlanan, "MİT TIR'ları" yer alıyor. Yazı, "Mit TIR'ları sırra kadem basarken" başlığı altında kaleme alınıyor. Beşinci bölümde en dikkat çeken konulardan biri de, "Rojava'sız Cenevre: Gelin ama Kürt meselesini açmayın!" başlığıyla ele alınıyor. Bu bölümde PYD, HDP ve dünya ülkelerinin Cenevre toplantısına bakış açıları tek tek anlatılıyor.
Ermeniler Türiye'ye kırgın
Kitabın altıncı bölümünde, "Çalım sırası Ruslar'da", "İsrail'in seyir çizgisi: İzledi sinsice vurdu ve açıkça müdahil oldu", "İsrail'den Kaide'ye destek", "Eğit donat çatlağı" ve "Türkiye'nin korkusu: Kürt koridoru" başlıkları irdeleniyor. Kitabın bu bölümünde bölge ülkelerinin Suriye krizine bakış açısı ortaya konulurken, Kürtler ve Suriye'de yürütülen direnişe ilişkin de anlatımlara ye veriliyor. "Ermeniler Türkiye'ye kırgın" başlıklı bölümde Erdoğan'ın ezberi ve kayıp bilançosuna da yer verilen kitapta, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin 7 Ağustos 2015'de yayımladığı rapor da yer alıyor.
Taştekin: Kitaba yönelik karalama kampanyası başlattılar
Kitabı, 2011'den beri tuttuğu notlar ile yaptığı görüşmeleri kaynak kullanarak yazdığını belirten Taştekin, kitabı okuyanların olumsuz tepki vermediğini ancak AKP'nin Suriye politikasına "amenna" diyenlerin otomatik olarak karalama kampanyası başlattığını söyledi. Taştekin, "Hatta kitabı basan İletişim Yayınları'nı protesto edenler de var. Ama gerek akademik çevreler gerek gazeteci-yazar dostlarım gerekse Ortadoğu ile yakından ilgilenen okurlarım çok olumlu tepkiler verdi. Özellikle üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümlerinden hoca ve öğrencilerden gelen yorumlar beni mutlu etti. Olumsuz tepkiler siyasi duruştan ve tarafgirlikten kaynaklanıyor" diye konuştu.
'Suriye'nin çöküş senaryosu 2012'de geçerliliğini yitirdi'
Suriye sahasında son yaşananları da değerlendiren Taştekin, Suriye'de her gün dinamikleri değiştiren yeni gelişmelerin yaşandığını söyledi. Suriye ile ilgili çöküş senaryosunun 2012'de geçerliliğini yitirdiğini belirten Taştekin, Rusya'nın devreye girmesinin dengeleri alt üst ettiğine vurgu yaptı. "Bugün için Kürtler kuzeyde varlıklarını perçinliyor, geri kalan bölgelerde Suriye ordusu ilerleme kaydediyor" diyen Taştekin, "Ama ABD'nin desteklediği Kürt-Arap ortaklığı ile Rus destekli Suriye ordusu nerede karşı karşıya gelir, gelirse fiili bölünmüşlük kalıcı hale dönüşür mü, yoksa barışçıl bir uzlaşı ile Kürtlerin özerkliklerini muhafaza ettiği bir yapı içerisinde siyasi bütünlük sağlanır mı bunları bugünden öngörmek hakikaten güç" ifadelerini kullandı.
(rk/sy)
