DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

Dersim'de 'Gulsosin' açıyor

 
26 Kasım
09:07 2015

DERSİM (DİHA) - Dersim'in yaşayan kültürünü Kirmanckî ile beyazperdeye yansıtan Caner Canerik, "Gulsosin" adlı son belgeseliyle tek başına yaşayan ve vazgeçemediği ineğiyle elde ettiği bir kaç litre sütle hayatını idame etmeye çalışan yaşlı bir kadının hikâyesini izleyicilerle buluşturuyor.

İstanbul'da uzun yıllar gazetecilik yaptıktan sonra memleketi Dersim'e dönerek yönetmenlik yapmaya başlayan Caner Canerik, Dersim'in yaşayan kültürünü belgesellerle tüm dünyaya yaymaya çalışıyor. Bugüne kadar Dersim'de 9 adet Kirmanckî (Zazaca) belgesel çeken Canerik, gerçek yaşam zorluklarını belgesel filmlerine yansıtıyor. Dersim yöresinde geleneksel yaşamdan vazgeçmeyen kadınların hikâyelerini anlatan Canerik, "Gulsosîn" adlı son belgeseliyle de hayvancılıktan vazgeçmeyen tek başına yaşayan 75 yaşındaki Cevahir Şanlı'nın (75) hikâyesini konu aldı. "Gulsosîn", Dersim Belediyesi Gençlik Kültür Merkezi'nde 28 Kasım'da 17.30'da izleyicilerle buluşacak.

Büyük acılarla mücadele edenlerin hikâyesi

Dersim bölgesinde kadınların geleneksel yaşamdan kopmadığını belirten Canerik, hayvancılığın ise kadınların vazgeçilmez emeği olduğunu söyledi. Cevahir Şanlı adlı kadını ilk gördüğünde dikkatini çektiğini dile getiren Canerik, "Dersim'in bir köyünde yaşayan yaşlı bir kadının geçinmek için baktığı inekleriyle geçirdiği bir günü kapsamaktadır. Belgesel, kısıtlı imkânlarla hayvancılık yapan insanların hayatlarını yansıttığı kadar iç dünyalarına olan yolculuklarını da aktarmaktadır. Az ile yetinmeyi bilen ancak büyük acılarla mücadele etmek zorunda kalan bir insanın hayat hikâyesidir" şeklinde belgeselin temasını anlattı.

'Ne kimsenin elindeki oyuncak ne de kimsenin sırtındaki yük olun'

Dersim yöresinde yaşayan kadınların esareti kabul etmediğini ve kimseye kendilerini ezdirmediğini aktaran Canerik, belgeselde de bu konuya dikkat çekmek istediğini belirtti. Canerik, Dersim yöresine ait "Ne kes dest de girzeve ne kes post te derzeve (Ne kimsenin elindeki oyuncak ne de kimsenin sırtındaki yük olun)" deyimiyle özetliyor belgeselini.

'Bak gulsosinlar hep açıyor'

Cevahir Şanlı'nın anlattığı hikâyeden yola çıkarak belgeseline "Gulsosin" ismini verdiğini ifade eden Canerik, Şanlı'nın anlattığı o hikâyeyi şöyle aktardı: "Bülbüle aşık olan bir kadına Sultan Süleyman'ın da aşık olmasıyla birlikte kadının Sultan'a 'Ben kafesteki bülbülü seviyorum, sen o bülbülü serbest bırakırsan seninle ancak evlenirim' dediğini, Sultan'ın ise bülbülü, sonbaharda açan güller ve sümbüllerin olduğu gulsosin zamanında serbest bıraktı. 4 yıl önce birlikte yaşadığım oğlumu da bu mevsimde kaybettim. Bak gulsosinlar hep açıyor ama benim çocuğum gelmeyecek biliyorum."

(mc/mo/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR