Kürt müziği köy köy arşivlenecek
İSTANBUL (DİHA) - Kürt müzisyenlerinin çalışmalarını daha nitelikli görüntü ve ses kayıtlarıyla arşivlemek isteyen bir grup sinemacı tarafından kurulan "Sîbera Deng", Kürdistan'da köy köy gezerek, Kürt müziğini belge-arşiv olarak kayıt altına alacak.
Kürt dili ve kültürü üzerindeki baskılar, yıllarca Kürtçe ses ve görüntü çalışmalarının kayıt altına alınmasını da engelledi. 2000'li yıllara geçişle birlikte gelişen teknoloji, Kürtçe belge-arşiv çalışmalarını görünür kılsa da, görüntü ve ses kayıtlarının nitelik açısından yeterli olamadığını düşünen bir grup sinemacı bir araya gelerek, "Sîbera Deng"i oluşturdu. Kürt müzisyenlerinin çalışmalarını daha nitelikli görüntü ve ses kayıtları ile arşivleyen ekip, Kürt kültür çalışmalarını belge-arşiv olarak kayıt altına alıyor. "Sîbera Deng" ekibi kurucularından yönetmen Mustafa Köksalan, "Sîbera Deng"i ve çalışmalarını anlattı.
'Kürt müziği sinema ile buluşmalı'
"Sîbera Deng"in çıkış hikâyesini anlatan Köksalan, iki yıldır Kürt müziği üzerine yapılan görüntü çalışmalarını incelediklerini, incelemenin sonunda iyi bir sonuç çıkmadığı için "Sîbera Deng"i kurduklarını söyledi. Sinema alanında çalışmalar yaptıklarını ve Kürt müziğine sunabilecekleri katkılar üzerine tartışma yürüttüklerini söyleyen Köksalan, "Çok iyi Kürt müzisyenler var ve iyi müzik yapıyorlar. Ama onların bazen kendi imkanları da ses ve görüntü kaydı almaya yetmiyor. Biz de, seyirlik bir şeyler olsun dedik. Yani sinematograflık, mimariyi, doğal ışığı, güneşi kullanalım, sokakta dışarıda, farklı bir atmosferi olan bir yeri kullanalım istedik. Bir dağ, yol, yıkılmış bir bina böyle yerleri Kürt müziği ile birleştirip, hem müzisyen için bir şey çıksın ortaya hem de bizde iyi bir şey çıkaralım ortaya diye çıktık yola" diye konuştu.
2013'te 4 kişiyle kuruldu
Türkçe anlamı "Sesin gölgesinde" olan "Sîbera Deng"in çalışmalarını internet kanalı üzerinden sürdüğünü belirten Köksalan, çalışmayı 2013 yılında 4 kişilik bir ekiple oluşturduklarını belirterek, "Çekimleri bir ağaç gölgesinde bile yapabiliriz diye düşünürken 'Sîbera Deng' geldi aklımıza. Yani sesin gölgesinde demek, bizde sesin gölgesinde otururuz öyle çekeriz görüntüleri dedik" ifadelerini kullandı.
Kürt müziğine dair belge-arşiv oluşturulmalı
Aynı zamanda müzisyenlerin kısa hikâyelerini işlediklerini de dile getiren Köksalan, şöyle dedi: "Çok fazla ulaşılması gereken insan olduğundan yola çıkarak bizim fikrimiz de değişti. İmkanı olan, olmayan müzisyenlere ulaşıp, daha çok önceliğimiz kaliteli ses ve görüntü kayıt imkanı olmayan, daha kenarda kalmış, daha sesini duymadığımız kişilere ulaşmak istedik. Onlara bu imkanları sunalım, Kürt müziğine dair ciddi bir arşiv bir platform oluşsun."
15 müzik grubundan 70 eser kaydedildi
Köksalan, yaptıkları kayıt çalışmalarını anlatarak, " Yaklaşık 15 müzik grubunun çalışmalarını kaydettik. Her bir gruba ortalama 5 eser kaydetmeye çalıştık ve bununla beraber küçük bir fark olarak her bir müzisyeni tek tek solo performansyonunu da kaydediyoruz. Mesela müzisyene diyoruz bize kendini konuşarak değil müziğinle, enstrümanlı anlat. Buda bizim elimizde ciddi bir arşiv oluşturuyor. Yaklaşık şuan 70 tane eser kaydı var" dedi.
'Kürt müziğinden besleniyoruz'
Çalışmalarını yaparken Kürt müziğinden beslendiklerini, Kürt müziği üzerine görüntü ve ses kayıtları arşivlemelerinin temel nedeninin de bu olduğunu belirten Köksalan, "Coğrafyamızda olan bir müzik, gözlemlediğimizde ihtiyaç olan bir alan, çok kıymetli sanatçılar var. Bu çalışmayı yaparken Kürt müziğinden besleniyoruz. Kürt müziği yapan sanatçılar çok bilinmiyor, görünmüyor. Alanda bir boşluk hissettik" diye belirtti.
'Amaç, Kürdistan'da köy köy gezip kayıt almak'
Erivan Radyosu'nun geçmişte dengbêjlerden aldığı kayıtları hatırlatan Köksalan, önümüzdeki süreçte köy köy gezerek Kürt müziğini kayıt altına alacaklarını söyledi. "Erivan radyosunun elinde dengbêjlerin kaydı olmasaydı belki o kültür olmayacaktı" diyen Köksalan, "Biz de aslında şimdi köy köy gezip, grup grup, müzisyen müzisyen kayıt almak. Köy köy gezdiğimizde belki daha sesi hiç kaydedilmemiş müzisyen de bulabiliriz. Gerçekten o anlamda Kürdistan tam bir cennet. Bir kapı açıldığında her an çok büyük bir müzisyenle karşılaşabilirsiniz kimsenin bilmediği" ifadelerini kullandı.
Kürt edebiyatına dair ses ve görüntü çalışması
Yapacakları projelere ilişkin bilgi de veren Köksalan, Kobanê ile ilgili bir belgesel çalışmalarının olduğunu ve halen yapım sürecinin devam ettiğini söyledi. Kürt müziğinde olduğu gibi Kürt edebiyatında da belge-arşiv anlamında bir boşluk olduğunu vurgulayan Köksalan, şöyle devam etti: "Kürt edebiyatında bilinmeyen bir sürü yazar var, dünya edebiyatının hiç bilmediği, daha çevrilmemiş ve kitlelere ulaşılmamış bir sürü edebi eser var. Kürt edebiyatına dair bir görüntü ve ses çalışma projemiz var. Şimdi bu projeyi yapıyoruz. Projeyi büyütmek, başkalarını katmak, genç arkadaşları alıyoruz yanımıza teknik durumları öğrensin istiyoruz. Artık bir süre sonra biz onlara bırakabilelim onlarda kendilerinden sonrakilere. Ciddi bir Kürt müziği, arşiv oluşsun."
(se/rk/rp)