İktidar-birey ilişkisini irdeleyen bir film: Sarmaşık

HABER MERKEZİ (DİHA) - Uluslararası Antalya Film Festivali'nde en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo, en iyi erkek oyuncu kategorilerinde aldığı ödüllerle dikkatleri üzerine "Sarmaşık", Taylor Coleridge'nin kaleme aldığı Yaşlı Gemici eserinden bir uyarlama. Tolga Karaçelik'in yönettiği film, iktidar (güç)-birey ilişkilerine odaklanıyor.
Bu yıl 52'ncisi düzenlenen Uluslararası Antalya Film Festivali, 1 haftalık gösterimlerin ardından verilen ödüllerle sona erdi. Festival'de en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo, en iyi erkek oyuncu kategorilerinde "Sarmaşık" filmi ödülleri toplayarak, 4 dalda Altın Portakal'ın sahibi oldu.
Tolga Karaçelik'in yönettiği film, İngiliz Samuel Taylor Coleridge'nin kaleme aldığı Yaşlı Gemici eserinden bir uyarlama. Coleridge, eserinde mürettebatıyla birlikte fırtınaya yakalanıp kaybolan bir gemicinin başına gelenleri anlatıyor. Karaçelik filminde, bir armatörün iflası sonucu mürettebatının gemide mahsur kalmasını çıkış noktası olarak ele alıyor. Gemide paralarını alabilmek için başka çareleri olmayan gemiciler arasından gidecek yeri olmayanlar kalmayı ve aylarca gemide beklemeyi göze almasıyla hikaye başlar.
Karakterler Türkiye'nin resmi gibi
Gemide kalanların karakter özelliklerine bakıldığında filmin seyri hakkında gerekli ipuçlarını veriyor. Gemide uyuşturucu bağımlısı, kentsel dönüşüm sebebiyle evini kaybeden Roman, Kürt, dindar ve onların başında kendi çıkarları için çalışan, sadece biat isteyen, yeri geldiğinde şiddetten kaçınmayan bencil, otoriter bir kaptan kalması ile film kendi aralarındaki iktidar-birey ilişkisine odaklanıyor.
Gemide kalan karakterler üzerinden bir Türkiye resmi çizen film, karakterler arasında olan en yetkili ismi yani "zabiti" olan Beybaba, farklı kişilere iktidarın yanında olduğuna dair sözler verip, çatışma ortamı yaratarak, ortam içerisinde gücünü pekiştirmeye çalışıyor.
İktidarın oyunları gözler önüne seriliyor
Söz sahibi olmanın ve önem kazanmanın verdiği etkiyle giderek iktidar olma hırsına kapılan karakterler, Beybaba'nın planıyla kendi aralarında mücadeleye girerek asıl meseleleri olan hayatta kalma meselesinden giderek uzaklaşıyor ve kendi aralarında çelişkiler yaşamaya başlıyor.
Kürt karakteri tartışma konusu!
Bu mücadelede filmin en masum karakteri olan Kürdün, ilk olarak oyun dışı olması da bir trajedi gibi. Kürt karakter, iktidar ve birey arasında yaşanan kavgalarda ayırmayı seçerek, güçlü olandan yana çizilirken, karakterin dışsal özelliği, toplum dışı bir birey olarak lanse ediliyor. Kürdün güçlüleri koruması ve zayıfların güçlüleri alt etmek için bir engel olarak görmesinden sonra filmde ilk olarak Kürdün esrarengiz ölümü gerçekleşir.
Filmin bir diğer karakteri ise güce en çok tapan dindar kaptan karakteri İsmail. Filmde, dindar kesimin iktidara ve güce olan isteği resmedilse de dindar karakterinin sadece bıraktığı sakallardan ayırt edilebilmesi ise eleştiri konusu. Filmin en önemli karakteri ise festivalde en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Nadir Sarıbacak'ın performansı ile hayat verdiği, toplumsal normları kabul etmeyen, uyuşturucu ile başı dertte olan Cenk.
İktidar'a karşı birliktelik vurgusu
Kürdün ölümü ile lanetlendiklerini düşünen karakterler, kendi aralarındaki çelişkileri sürse de iktidarın ne yapmaya çalıştığını da sorgulamaya başlar. Burada kullanan bir salyangozun Cenk'in parmağını emmesi ve ardından binlerce salyangozun kullanılması iktidarın bireyleri nasıl emdiği olarak yorumlanıyor.
Filmin esas itibariyle verdiği mesaj ise iktidara karşı bireylerin birlikte ve ortak hareket etmesinin önemi.
Dram türündeki filimin kadrosunda Nadir Sarıbacak, Kadir Çermik, Hakan Karsak, Osman Alkaş, Özgür Emre Yıldırım, Seyithan Özdemir yer alıyor.
(sç/ns)