Devrimin ruhu iki ses: Jara ve Temel

DİYARBAKIR (DİHA) - Sömürgeciliğe karşı halk mücadelesinin içinde yer alan Şilili Victor Lidio Jara Martínez ile Kürdistanlı Ali Temel, inandıkları devrimin ruhunu yansıtan besteleriyle bugün de direnenlerin yüreklerinde yer alıyor. Doğumgününde Temel'i anlatan abisi Faysal Temel de şu sözlerle iki devrimci sanatçının benzerliğine dikkat çekti: "Şili'de Victo Jara ölümü pahasına yine şarkı söyledi. Jara'nın ruhu Ali Temel de Diyarbakır Zindanı'nda direnen, şehit düşen arkadaşlarının mücadelesini besteleyen ruh idi."
Şili'de 11 Eylül 1973 tarihinde gerçekleşen kanlı darbeye karşı direnen Victor Lidio Jara Martínez ve Kürdistan'da 12 Eylül 1980 darbesinde Diyarbakır Cezaevi'nde vahşete karşı direnen ve ardından dağların yolunu tutan Ali Temel'in yaşamlarındaki benzerlik, zulme karşı mücadele ortaklığını da ortaya koyuyor. Victor Jara, Şili'yi kana bulayan darbenin ardından binlerce kişiyle birlikte gözaltına alınıp, Şili Santiago Stadyumu'nda işkenceyle katledilir. Şili halkının sesi olan Jara, sömürüye karşı direnenlerin şarkılarını söyler ve şarkıları dünyanın yüreğinden gelen acıları anlatır. Gitarıyla şarkılar söyleyen Jara'nın şarkıları fabrika, okul ve sokaklardaydı. O, elinde gitarıyla her grevde, her öğrenci eyleminde direniş şarkılarını söyler. Sesi, Şili sınırlarını aşarak dünyanın dört bir yanına ulaşır. Jara, Şili Santiago Stadyumu'na getirildiğinde, öldürüleceğini bildiği halde, oradaki binlere moral verebilmek için gitarının tellerine dokunur. Stadyumdaki binler için bir şarkı yazar.
Ali Temel ise Jara gözaltına alınıp katledildikten yıllar sonra 12 Eylül askeri darbe ile gözaltına alınıp direniş tarihinin yazılacağı Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu kalır. Tarihin en büyük vahşetlerinden birinin yaşandığı Diyarbakır Cezaevi'nde kalan Temel, burada yaşananları besteleriyle dünyaya duyurur. Kürdistan direnişi bestelerini yazan Temel, verdiği mücadelesiyle, sömürge olan Kürdistan için şarkılar besteleyip seslendirerek emperyalizm ve sömürgeciliğin karşısında durur. Zindanda yazdığı "Şıtla Azadi" parçasıyla direnişe bir ışık olan Temel, yıllarca unutulmayacak ve besteleri şuan özyönetim direnişlerin sürdüğü Kürdistan'dan yükseliyor.
'Ali Temel: Benim bestelerim her şeyi anlatıyor'
1 Ocak'ta doğan Ali Temel'i, kardeşi Faysal Temel doğumgününde anlattı. Kardeşinin mücadeleye Kızıltepe'de başladığını belirterek "Ali, Mardin'de tutuklanarak, 160 gün işkence gördü. 1981 tarihinde tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi'ne konulan Mazlum Doğan, Ali Çiçek, Kemal Pir, Hayri Durmuş gibi cezaevinde yaşanan vahşete karşı gösterilen direnişte yaşamını yitirenlere yoldaşlık eden Ali Temel, bu tanıklığı şiirleriyle ve besteleriyle anlattı" dedi.
Cezaevinden çıktıktan sonra sanat faaliyetlerine devam eden kardeşinin daha sonra PKK saflarına katıldığını anlatan ağabey Temel, "3 Temmuz 1994 tarihinde Mazıdağı kırsalında bir ihbar sonucu kaldığı bir mağarada yaralandı. Ele geçmemek için bombanın pimini çekerek yaşamına son verdi" diye konuştu. Temel, Ali Temel ile 1988 yılında aralarında geçen bir diyalogu ise şöyle aktardı: "1988 yılında Ali'ye sordum 'Yaşamını neden kitaba dökmüyorsun' diye. Çünkü Ali işkencede tek bir ses çıkartmadan bir kahraman olarak çıkmıştı. O da bana, 'Benim bestelerim her şeyi anlatıyor' demişti."
Ali'nin sazını dinleyen çocuklar şimdi sanatçı
Ağabey Temel, kardeşinin müziğiyle mücadelede yer aldığını ve onun mücadelesinden etkilenen insanların da mücadele içinde yer almaya başladığını dile getirerek, "Kızıltepe'de Ali Temel'in adını taşıdığı kültür merkezi açılışında beni şaşırtan bir olay gerçekleşti. Orada iki tane genç kadınla tanıştım. Kadınlar bana dedi ki, '94'te Ali bizim köye geliyordu ve bize saz çalıyordu biz de etrafında oturuyorduk' Şu anda o genç kadınlar Ali Temel Kültür Merkezi'nin sanatçıları. Bu olay beni çok etkiledi" diye belirtti.
'Ali direnenleri besteleyen ruh idi'
Ali Temel'in mücadele hayatının Mardin'in ilçelerinde başladığını ve bugün de orada özyönetim direnişlerinin olduğuna dikkat çeken Temel, "Şili'de Victo Jara ölümü pahasına yine şarkı söyledi. Jara'nın ruhu Ali Temel de Diyarbakır Zindanı'nda direnen, şehit düşen arkadaşlarının mücadelesini besteleyen ruh idi. Ali eğer yaşasaydı Derik, Dargeçit ve Nusaybin direnişlerini kesinlikle bestelerdi. Ali her kötü durumda bile insanlara moral veriyordu, halay çekiyordu. Ali'nin yıllar önce verdiği mücadeleyi şimdi özyönetim direnişlerinin sürdüğü kentlerde görebiliriz. Ali Temel ve arkadaşlarının özyönetim direnişlerinde büyük etkileri var. Ve insanların bunu sahiplenmesi gerekiyor. Şehitleri sahiplenilme özyönetimi sahiplenme anlamındadır. Çünkü onların talepleri buydu, bunun için canlarını feda ettiler" ifadelerini kullandı.
(şo-se/dm/ns)