DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

Arapçanın asimilasyonu filme çekildi

 
27 Ocak
09:05 2016

HATAY (DİHA) - Türkiye'de yaşayan Arap Alevilerin uğradığı asimilasyon, Minnina (Bizden/Bizim Toplumumuzdan) isimli sanat grubu tarafından "Yeşihhara Misrur û Hassun" isimli bir filme konu oldu. Çektikleri bu filmin senaryosunun Türkçeye çevrilmesi yönünde teklif alan grup, dillerini önemsediklerinden bu teklifi reddetti.

Asimilasyona uğrayan Arap Alevileri içinden çıkan Minnina (Bizden/Bizim Toplumumuzdan) isimli bir sanat gurubu, asimilasyona karşı mücadeleyi kültür sanat alanına taşıdı. Şimdiye kadar Arap Alevi kültürü ile birlikte yaşadıkları Hatay'daki toplumsal sorunlara 7 ile 15 saniyelik Arapça kısa videolarla yansıtmaya çalışan grup, tamamı Arapça olan "Yeşihhara Misrür Hassûn (Aman Allahım/Vay Haline Misrur ve Hassûn)" ismini verdikleri ilk profesyonel film çalışması ile Arap Alevi kültürünü mizahi bir dille seyirciyle buluşturdu.

Tamamı 47 dakikadan oluşan film henüz gösterime girmeden fragmanı ile sosyal medyada ilgi odağı oldu.

Senaryosunu birlikte hazırladıkları filmde senaristlerden Tolga Antakya "Misrur", Meriç Güntekin ise "Hassun" karakterini canlandırıyor. Filmin yönetmenliğini ise grup üyelerinden Tolga Eskiocak yaptı.

Yaşanmış bir aşk konusunun mizahi olarak ele alındığı filmde, Misrur'un aşık olduğu kadın ile arasındaki iletişimi sağlayan arkadaşı Hassun'un ile olan hikayesinin anlatıldığı film aynı zamanda Arap Alevilerinin yaşamını da mizahi bir dille ele alıyor. Bunun yanı sıra Hatay'da yaşayan Arap halkının, dilleri Arapçayı asimilasyon sonucu Türkçe kelimeler ile konuşmaları yine mizahi bir dille eleştiriliyor.
Tamamı Defne ilçesinde çekilen filmde, Hatay'ın meşhur Harbiye Şelaleleri ile Defne'nin aşk hikayesi de temsili olarak yer bulurken, bunun yanı sıra Arap Alevi halkının ibadethaneleri olan ziyaretlerine de yer veriliyor.

Asimilasyona karşı anadilde ısrar edilen bir proje…

Filmin çekimleri sırasında çok fazla sorunla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren filmin senarist ve oyuncularından Tolga Antakya, sponsor bulmakta zorlandıklarını ancak bir buçuk yılı bulan film çekimlerinin zorluklara rağmen tamamladıklarını söyledi. Çekimler için yaptıkları başvurularda da filmin Türkçe çekilmesi teklifi ile karşılaştıklarını, ancak bunu kabul etmediklerini anlatan Antakya, Türkiye'de yaşayan başta Arap Alevileri olmak üzere Arap halkının bir asimilasyon sürecine tabi tutulduğunu ve dillerinin unutturulduğunu vurguladı.

Antakya, filmin Arapça olmasındaki ısrarlarının anadilin kullanılmasını önemsemelerinden kaynaklandığının altını çizdi.

Filmin bir diğer senarist ve oyuncusu olan Meriç Gültekin de filmin ilk profesyonel deneyimleri olduğunu söyleyerek, Türkiye'de yaşayan Arap ve Arap Alevi halkı için bir kazanım olarak gördüklerini ve daha profesyonel çalışmalar ile Arap halkına hizmet etmek istediklerini ifade etti.

Filmin galası, 28 Ocak'ta Samandağ'da yapılacak. Film daha sonra Türkiye ve Avrupa'da farklı tarihlerde beyaz perdeye yansıtılacak.

(akl/eal/kk/öç)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR