Kitabının gelirini direnenlere ayırdı

MARDİN (DİHA) - Birçok yarışmada öykü dalında birincilikler alan gazeteci-yazar Yaşar Aksu, 7 öyküden oluşan ilk Kürtçe kitabı Xelweta Kalbûnê'nin (Yaşlılık İnzivası) tüm gelirini özyönetim için direnen Cizre, Silopi, Sur ve Nusaybin halkına ayırdı.
Gazeteci-yazar Yaşar Aksu'nun gerçek kesit hikayeleri kaleme aldığı Xelweta Kalbûnê (Yaşlılık İnzivası) adlı öykü kitabı J&J Yayınları'ndan çıktı. Aksu'nun yayınlanmış ilk Kürtçe kitabı, 2015 yılı Hüseyin Çelebi ve Deniz Fırat gibi edebiyat yarışmalarında, Kürtçe kategorisinde birincilik ödüllerine layık görülmüş birbirinden özel 7 öyküden oluşuyor. Xelweta Kalbûnê adlı öykü kitabının ilk bölümünde yer alan, "Gözümle gördüm, herkes kendi yüreğinin ağrısına ağlıyordu. Bundandır ki kimselerin umurunda değildi, kim ölüyor ya da kim yaşıyordu…'' ifadeleri yaşadığımız dönemi özetler nitelikte. Aksu, birden fazla birincilik ödülüne layık görülmüş öykü kitabının bütün gelirini Cizre, Silopi, Sur ve Nusaybin halkına bağışladı.
Dünya edebiyatına olan ilgisinin yanı sıra, anadilinin uzun zamanlarca yasaklanmış olmasından kaynaklı Kürt edebiyatının kendisi için vazgeçilmez bir aşk olduğunu belirten Aksu, bu yüzden kalemi hiçbir zaman elinden bırakmayacağını söyledi.
Kalemin kılıçtan keskin olduğuna inanlardan
Aksu, tarih boyunca hep hümanist yanını koruyan Kürt halkının, çok ağır zulümlerden ve soykırımlardan geçtiğini, bununla birlikte dilinin yasaklandığını ve bu yüzden kendi hikayelerini yeteri kadar yazamadıklarını, çoğu yazılmış olanların ise noksan ya da çarpıtılmış olarak lanse edildiğini dile getirdi. Aksu, "Kalemin kılıçtan keskin olduğuna inananlardanım ve bu yüzden geçmişimde nasıl ki bütün mücadelemi kalem ile vermiş isem, bundan sonra da kalemim ile vereceğim. Bu ülkenin, özellikle de Kürdistan'ın zengin yaşam öykülerine her daim elimi uzatıp, yüreğimde ağırlayıp tüm edebiyat severlerle paylaşacağım'' dedi.
Kitabın geliri direnenlere
"Ben sözden çok yazının büyüsüne itimat ederim" diyen Aksu, sözlerine şöyle devam etti: "Bu yüzdendir ki kalemi en kadim yoldaşım olarak görürüm. İyiye de kötüye de dosta da düşmana da kalemimle yaklaşırım. Benim elimden gelen en büyük şeyin bu olduğunu düşünüyorum ve bu yüzden ilk öykü kitabım olan Xelweta Kalbûnê'nin bütün gelirini en doğal ve insani hakları, özyönetim talepleri için büyük bedeller veren Sur, Cizre, Silopi ve Nusaybin halkına ayırıyorum. Bu anlamda bütün edebiyatseverlerin hem edebi hem de ebedi desteklerini bekliyorum.''
(fç/sd)