'Katırlar da Kürt müydü?'

SEMSÛR (DİHA) - 70’li yıllarda tanıştığı özgürlük mücadelesindeki yürüyüşünü işkencelerden yatalak olmasına rağmen bırakmayan Şeyho Tepeli, mücadelesine Kürt halkının tarih boyunca egemenlere karşı verdiği direnişi, maruz kaldığı baskı ve katliamları şiirleştirerek devam ediyor. "Katırlar da Kürt müydü?" adını verdiği kitabını okuyucu ile buluşturan Tepeli, “Önemli olan, davana olan bağlılığın ve inancındır" dedi.
Semsûr’un (Adıyaman) Gomukan köyünde doğan ve 1980 askeri darbesinden bir yıl sonra tutuklanan 63 yaşındaki Şeyho Tepeli, 1 yıl boyunca Adıyaman E Tipi Cezaevi'nde işkenceye maruz kalır. Cezaevinden çıkan Tepeli, 90 yılında HEP’in kuruluşunda kurucu üye olarak yer alır. Daha sonra DEP, ÖZDEP, HADEP partilerinde görev alan Tepeli, bu süreçlerde defalarca gözaltına alınır ve işkencelere maruz kalır. Maruz kaldığı ağır işkenceler nedeniyle kronik akciğer hastalığına yakalanır. Geçirdiği bir ameliyatla akciğerinin üçte birini kaybettikten sonra yapılan ikinci bir operasyonda ayaklarını kaybederek yatağa bağlı kalır. Sağlık koşullarından kaynaklı fiziki olarak veremediği mücadelesini, düşüncelerini kaleme aldığı “Katırlar da Kürt müydü?” adlı şiir kitabında duyurmaya devam eden Tepeli, “Önemli olan, davana olan bağlılığın ve inancındır. Koşullar ne olursa olsun mücadele etmenin yolları vardır” dedi.
Çektiği işkenceler yaşamında derin izler bıraktı
Mücadeleyle köylerine gelen radyo aracılığı ile tanıştığını belirten Tepeli, "O zaman köyde kalıyorduk, köye radyo gelmişti. Biz de radyoyu dinlerken Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının haberini dinledik. O zaman Deniz ve arkadaşlarının davası beni çok etkilemişti. Ondan sonrada 77-78 yıllarında bizim köye bazı arkadaşlar geldi. Bize Kürt özgürlük mücadelesinden bahsettiler. Biz de o zaman mücadele hakkında bilgi sahibi değildik arkadaşların söylemleri üzerimizde büyük bir etki bırakmıştı. Çünkü tamamıyla doğru şeylerdi” diye anlattı.
80 darbesinden sonra kardeşinin kırsala çıkmasından kaynaklı devletin baskısının arttığını, dolayısıyla köyden çıkıp şehre yerleşmek zorunda kaldıklarına söyleyen Tepeli, 1981 yılında yakalandığında yaklaşık olarak 3 ay dönemin kentteki işkence merkezi "Pirin Palas"ta gördüğü işkencelerin yanı sıra daha sonra cezaevinde çektiği işkenceler ve sıkıntıların yaşamı üzerinde derin izler bıraktığını belirtti.
Sistemle olan kavgasını şiire döktü
Rahatsızlığının mücadele yıllarında gördüğü işkencelerden kaynaklandığını vurgulayan Tepeli, “Ben de bundan sonra elimden geldiği kadarıyla yazdıklarımla mücadelemi sürdürmeye çalışacağım. Sistemin bana yaptıklarından kaynaklı sistemle olan kavgamı şiire dökmek suretiyle bir şeyler yazdım. Tabi ki yazarken de gündemi takip ederek insanlara bir şeyler vermeye çalıştım” diye konuştu. Tarihten Kerbela olayı dahil günümüze kadarki Gezi direnişi, Roboskî katliamı gibi bir çok katliamı şiirselleştirip okurlarına sunan Tepeli, halklara yapılan haksızlıkları, katliamları bir türlü içine sindiremediğini belirterek, “Yazmamdaki amacım bu koşularda mücadeleme nasıl katkıda bulunurum düşüncesiydi” diyerek, şiir kitabının ismini de Roboski katliamından sonra katırlarında öldürülmesinden kaynaklı “Katırlar da Kürt müydü?” adlı şiirinden esinlenerek verdiğini belirtti.
'Fiziki koşullara rağmen mücadele etmek mümkündür'
80 öncesinde direndiği gibi, 80'lerde de hücrelerde direndiğini, daha sonra siyaset alanında mücadelesini sürdürdüğünü belirten Tepeli, “Kendi adıma söylüyorum eğer bir insanda mücadele ruhu varsa nerde olursa olsun, isterse fiziki imkânları yetsin isterse yetmesin, her alanda mücadelesini yürütebilir. Bu cezaevinde olabilir. Hastalıkta olabilir. Eğer bir davaya inanmışsan o davanın hakkını da vermen gerekiyor. Ben bu mücadeleye başladığım zaman böyle başladım. Büyük bir inançla başladım. Onun için ilkelerimden asla taviz vermedim” dedi.
Şiir kitabının yanı sıra Semsûr yöresindeki masalları araştırarak kitaplaştırmak gibi bir çalışmasının da olduğunu belirten Tepeli, “Tabi ki bunu da sağlık durumumdan kaynaklı yeterince araştıramıyorum, ulaşabileceğim kadarıyla çalışmamı tamamlamayı düşünüyorum” diye ekledi.
(hyt /ip/fç)