DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

‘Kürt sanatçılar halkı için sanat yapmalı’

 
8 Mayıs
17:55 2016

İSTANBUL (DİHA) - İstanbul'daki Kürt Kültür Sanat Festivali kapsamında düzenlenen panelde, Kürt sanatçılarının kendi tarihini ve dilini çok iyi bilmesi gerektiği ve Kürdistan’da yaşananların sanatlarında üretmeleri gerektiği vurgulandı. Müzisyen Mizgin Tahir ise “Kürt sanatçıları halkı için sanat yapmalı ve yaşananları sanatlarında göstermelidir” dedi.

Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM) bu yıl 2’ncisini düzenlediği Kürt Kültür ve Sanat Festivali 2’nci gününde çeşitli etkinliklerle devam ediyor. Festival kapsamında Cezayir Toplantı Salonu’nda, “Edebiyat ve Sanat” başlığında panel düzenlendi. Moderatörlüğünü MKM’li tiyatro sanatçısı Rûgeş Kırıcı’nın yaptığı panelde, Müzisyen Mizgin Tahir, Sinemacı İlham Bakır, Edebiyatçı Dilaver Zereq ve Tiyatrocu Çetoyê Zêdo panelist olarak yerini alırken çok sayıda kişi panele katıldı.

Panelde ilk olarak konuşan Edebiyatçı Dilaver Zereq, tiyatro ve sinemanın ortak noktasının olduğunu söyleyerek, “Bu ortak nokta dildir. Tiyatroda hareket ve dil sanatı güçlendiriyor. Bu üç sanatta da edebiyat vardır. Sinemada teks vardır burada da edebiyat vardır. Tiyatroda, müzikte de aynı şekilde edebiyat vardır” dedi.

“Edebiyat dil ile kendini var ediyor” diyen Zereq, Kuzey Kürdistan’da sanatta yaşanan sorunlara dikkat çekti.

‘Kürt sanatçıları kendi dillerini kullanmalıdır’

“Sanatın sınırları yoktur” diyerek sözlerine başlayan Tiyatrocu Çetoyê Zêdo ise sinema, tiyatro, müzik, edebiyat gibi sanat dallarında Kürtçenin eksik olduğunu ve bu sanat dallarında Kürtçenin az olduğunu ifade etti. Sanatçının kendi dilinde sanatını yaratması gerektiğini dile getiren Zêdo, “Kürt sinemasında, tiyatrosunda, müziğinde dil mutlaka kullanılmalıdır ki ilerleyebilsin. Kürt sanatında bir paylaşımın olduğunu görüyoruz ve bu paylaşım ile de Kürt sanatının her geçen gün ilerlediğini görebiliyoruz. Ancak bu yeterli değil” dedi.

Kürt tiyatrocularının Kürt tiyatrosu ile çok alakadar olmadığını dile getiren Zêdo, Kürt müziğinde dilin çok önemli olduğunu, sanatçıların kendi dalları ile ilgili araştırma yaparak öğrenmeleri ve Kürtçenin sanat dalları içerisinde çok iyi kullanması gerektiği söyledi. Zêdo, “Bugün bütün dünyada tiyatro nasıl yapılıyorsa Kürtçede de en az bu kadar yapılmalıdır. Bunun için de halkların ve kültürlerin tecrübelerini incelemek gerekir ve bir tiyatrocu bunu bilmelidir. Bu dünyada yapılan sanatı Kürtçe nasıl dile getirebiliriz bunu sorgulamak ve araştırmak gerekir" dedi.

‘Sanatla bir durumu eleştirebilirsin’

Halkların kendilerini müzik, sinema, edebiyat, tiyatro ile tanıttıklarını dile getiren müzisyen Mizgin Tahir de “Dil ile kendimizi ifade edebiliyor ve anlamlandırıyoruz. Sanatçı kendini müzik, şarkı, foto, sinema ve diğer sanat dalları ile dile getiriyor, ifade edebiliyor” diye konuştu. Bütün sanatçıların kendilerine amaçlarının ne olduğunu sorması gerektiğini söyleyen Tahir, “Bu soru sorulduğunda aslında yapılan sanat anlamlandırılabilir. Ben kullandığım bir kelimenin anlamını bilmezsem anlamlandıramam. Onun için kullandığımız dili iyi bilmemiz gerekir. Sanatla bir durumu eleştirebilirsin. Sanatçı bir siyasetçi gibi kendini direk ifade edemez, sanatı ile eleştirisini kendi dışındakilere ulaştırırlar” diye ifade etti.

“Sanatçıları tanrılar gibi görüyorum. Onun için sanatçılar bir bilgiye sahip olmalı ve o halkın dilini ruhunu iyi yansıtmalıdır diyen Tahir, “Sanatçılarımız Kürt hikayelerini, masallarını, destanlarını iyi bilmezlerse ve içinde pişmezlerse o zaman iyi bir sanatçı olamayacak ve sanatını ilerletemeyecektir” dedi.

‘Sinema gücünü Kürdistan’da yaşananlardan almalı’

Bir çok eserin sinemaya uyarlandığını belirten sinemacı İlham Bakır ise “Sinema yolu ile hikayeler yeniden yazılıyor ve bu eserlerin ruhu sinema da yeniden canlanıyor. Ancak edebiyattan güç alan sinema kendi hikayesini kendi yazmasını bilmelidir” diye konuştu. Sanatçıların ve sanatın toplumu iktidarlara karşı koruması gerektiğini vurgulayan Bakır, “Sinemayı iktidarlar çok iyi kullanıyor. Sinema gücünü iktidarların hikayelerinin yerine Kürdistan’da yaşananlardan almalıdır. İşte o zaman topluma hizmet etmiş olur” diye konuştu.

Bakır son olarak orijinal sinemanın oluşması için Kürt destanlarının anlatımlarını iyi bilmek gerektiğini ifade etti. Bakır, “Kürdistan’da senin halkın katledilirken, kalkıp bunun dışında bir sanat üretmek, yaratmak vicdani değildir. Onun için Kürt sanatçıları halkı için sanat yapmalı ve yaşananları sanatlarında göstermelidir” dedi.

Panel soru cevaplarla devam etti.

Öte yandan, Gölge Kültür Merkezi'nde ise PKK’nin kurucularından Sakine Cansız’ın kendi yaşamını konu aldığı "Hep Kavgaydı Yaşamım" adlı belgesel gösterildi. Belgesel gösterimine ilgi yoğun oldu.

Yine festival kapsamında, akşam saatlerinde Yên Xwedî Jî Wan Sitendî adlı Kürtçe oyun Su Gösteri Merkezi'nde sahnelenecek.

(sde-çk/za/fç)




Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR