Prof. Dr. Ahunbay: Devlet aklını başına almalı
MAHMUT RUVANAS
ÊLİH (DİHA) - Heskîf'in (Hasankeyf) Ilısu Barajı projesiyle sular altında kalacak olmasına karşı çıkan İTÜ'lü Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, barajın yapılmasıyla göçlerin olacağına işaret ederek, "Devletin aklını başına alarak bu projeden vazgeçmesi gerekir. Aksi takdirde olumsuz sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum" dedi. Akdeniz-Göç-Der eski Eşbaşkanı Selahattin Güvenç ise, projenin İsmet İnönü tarafından hazırlanan Şark Islahat Planı'nın bir parçası olduğunu söyledi.
Êlih'in (Batman) Heskîf (Hasankeyf) ilçesinde yapımına devam edilen Ilısu barajı nedeniyle 12 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Heskîf ve 200'ü aşkın ev ile binlerce dönümlük tarım arazisi sular altında kalacak. Barajın uzun vadede zararlarının hiç tahmin edilmediği kadar büyük olacağını belirten İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, doğanın kaybedilmesinin maddi olarak ölçülebilecek bir şey olmadığını vurguladı. Ahunbay, devletin bu projede ısrarcı olmasının akıl karı olmadığını da ifade etti.
'Devlet aklını başına almalı'
Avrupa ülkelerinin Ilısu Barajı projesinin olumsuz etkilerinden dolayı desteklerini geri çektiğini hatırlatan Ahunbay, "Barajın yapılmasıyla göçler olacak ve insanlar yerlerinden edilecek. Doğal varlıklar olumsuz etkilenecek. Yerleşim alanları ve tarım alanları sular altında kalacak. Devletin aklını başına alarak bu projeden vazgeçmesi gerekir. Aksi takdirde olumsuz sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum" dedi.
'Bu haliyle daha çok turist gelir'
Devlet yetkililerinin baraj projesi bittikten sonra "turizm gelişecek" iddiasında bulunduğunu hatırlatan Ahunbay, "Bu hali ile iyileştirilse turist daha çok gelir. Hem doğal olarak hem de canlı varlıklar anlamında çok güzel bir miras. Bunu bu şekilde değerlendirmek ve korumak daha akıllıca olur" değerlendirmesi yaptı.
'Farklı alternatifler sunduk fakat…'
Ahunbay, Ilısu Barajı'ndan elde edilecek enerjiye alternatif olarak mühendisler ve mimarların, rüzgâr enerjisi ve güneş enerjisini önerdiğini de söyledi. Barajın uzun vadedeki zararların hiç tahmin edilmediği kadar büyük olacağını uyarısı yapan Ahunbay, doğanın kaybedilmesinin maddi olarak ölçülebilecek bir şey olmadığını ifade etti.
'Barajlar Şark Islahat Planı'nın devamıdır'
Ilısu baraj projesinin güncel bir sorun olduğunu söyleyen Akdeniz-Göç-Der Eski Eşbaşkanı Selahattin Güvenç ise Türkiye'nin Kürt sorununun çözümsüzlüğünden dolayı Kürtlere karşı dönemsel olarak göçertme planları hazırladığını belirtti. Hazırlanan bu planların bugünün planları olmadığını aktaran Güvenç, "Kürdistan coğrafyasında yapılan barajlar İsmet İnönü tarafından hazırlanan Şark Islahat Planı'nın bir parçasıdır. Plan eski olabilir ama halen dönemsel olarak uygulanıyor. Zora girdiklerinde Şark Islahat Planı'na sarılıyorlar" dedi.
'Kürtleri göçertmeyi amaçlıyorlar'
Güvenç, devletin amacının barajlarla insanların yaşam alanlarını sular altında bırakarak, insanların batıya göç etmesine zemin hazırlamak olduğunu söyledi. Devletin, Kürtleri topraklarından uzaklaştırarak köksüzleştirilmeye ve yozlaştırılmaya çalıştığının altını çizen Güvenç, insanların kendi topraklarında yaşaması onlar için özgürlük olduğunu ifade etti.
'Keban Barajı ile amaçlarına ulaştılar'
Göçertme politikasının devletin bilinçli ve sistematik bir planı olduğunu dile getiren Güvenç, "Keban Barajı ile buradaki amaçlarına ulaştılar. Bu baraj nedeniyle Elazığ'da büyük bir kültürel değişim yaşandı. Türkiye barajlar sevdalısı bir ülke değil. Devlet, Kürtleri yerinden etmek için baraj yapıyor. Coğrafyayı güvenlik gerekçesi ile insansızlaştırmaya çalışıyor. Devlet, olabildiğince insanların yer değiştirmesini sağlamak amacıyla barajları inşa ediyor" şeklinde konuştu.
(fd-mr/fç/kk)