DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

Amed Kitap Fuarı 'Azadî' dedi

 
17 Mayıs
20:47 2016

AMED (DİHA) - İkincisi "Azadî" temasıyla düzenlenen Amed Kitap Fuarı birçok etkinlikle start aldı. Şiir dinletilerin, panellerin ve söyleşilerin düzenlendiği fuara yoğun bir ilgi vardı. Kitapların okurlarıyla buluştuğu fuarda en büyük ilgi ise "Dağ ve Zindan Edebiyatı" paneline ile "Musa Anter Gazeteciliği ve Edebiyatı" söyleşisine gösterildi.

Amed'de (Diyarbakır) TÜYAP'a alternatif olarak Büyükşehir Belediyesi tarafından "Azadî (Özgürlük)" temasıyla 2'nci Amed Kitap Fuarı'nın startı verildi. Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda açılan ve bir hafta sürecek olan fuar, çeşitli etkinliklerle açılış yaptı. Çok sayıda tanınmış yazar ve şairin katıldığı fuara, kitap okurları yoğun ilgi gösterdi. Fuarda yazarlar kitaplarını imzalarken, Amed Sanat Galerisi'nde ise söyleşiler ve paneller düzenlendi, şiir dinletileri sunuldu.

Amed Eğitim Sen Şubesi tarafından düzenlenen "Özgürlükçü Eğitim Modeli" panelinin moderatörlüğünü Zeyad Ceylan yaparken, konuşmacı olarak katılan araştırmacı-yazar Necat Ayaz, Kürt dilinin karşı karşıya kaldığı tehlikelere işaret etti. Ayaz, "Xeteriyên li dijî Kurdî" başlığıyla dünyada yok olmayla yüz yüze kalan dillerden örnekler vererek, Kürt dilinin içinde bulunduğu durumu anlattı. Ayaz, "Kürtçe potansiyel bir tehlikeye doğru gidiyor. Bir dilin yeniden doğuşu ve gelişimi önünde siyasi aktörlerin, eğitimde aktif olan sivil kurumların, akademik kurumlar ve üniversiteler engeldir" dedi.

Panelin ardından şairlerin şiir dinletisi ve söyleyişleri başladı. Şair Nesrin Erdoğmuş'un şiir dinletisinden sonra Güney Kürdistan'dan Amed'e gelen "Ez keçim keça Kurda me" ve Mihemed Şexo'nun seslendirdiği "Ey Felek" parçasının yazarı Bedirxan Sindî'nin şiir dinletisi ve söyleşisiyle devam etti. Sümerpark'ın Sinema Salonu'nda da Fuat Mergen'in katılımıyla "Diyarbakır henekleri" konulu söyleşi düzenlendi.

Sezgin: Hayal değil hayatın kendisi

Amed Sanat Galerisi'nde ise 90'larda cezaevlerinde yıllarca işkencelere maruz kalmış yazarlardan Yılmaz Sezgin, Edip Polat ve Mehmet Deviren'in konuşmacı olarak katıldığı "Dağ ve Zindan Edebiyatı" konulu panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Azad Zal'ın yaptığı panelde konuşan, 20 yılını cezaevinde geçiren yazar Yılmaz Sezgin, "dağ ve zindan edebiyatı"nın oluşumunu anlattı. Zindanda yaşanan zorlukların insanı edebiyata sürüklediğini ifade eden Sezgin, "Zindan ortamında yaşadıklarını ve içindeki duygularını yansıtmak istiyorsun. Bunlar bir hayal değil, hayatın kendisini anlatıyorsun, her şey yaşanandır. Olmayan bir şeyi varmış gibi anlatmak değil tam olarak yaşanan gerçeklerdir zindanlarda yazılanlar. Araştırma kitapları bir tarihtir, onlar geleceğe aktarılıyorsa bugün zindanda yazılanlar da geleceğe aktarılan araştırma kitaplarıdır" dedi.

'Yaşadıklarımız bizi edebiyata sürükledi'

Zindanda kaldığı 20 yıl boyunca kendisi için idam kararının verildiğini ve hücrede kaldığını anlatan Sezgin, zindan hayatının başladığı 17 yaşlarında okuma yazmasının olmadığını ve zindandan bir yazar olarak çıktığını ifade etti. Sezgin, bunun nedenini ise şu cümlelerle açıkladı: "Başka bir hayat var zindanda biz onu gördük. Zindanda yaşadığımız duygular ve hayal ettiklerimiz bizi edebiyata sürükledi."

Kürt edebiyatının Kürt mücadelesiyle var olduğunu ancak hala bu mücadele edebiyatının yazılmadığını ifade eden Sezgin, Kürt mücadelesinin edebiyatının yazılmayı beklediğini ve bugün yaşananların direnişlerin edebiyatla geleceğe aktarılacağına dikkat çekti.

Polat: Zindan müthiş bir edebiyat yarattı

Yazar Edip Polat ise, zindan edebiyatçılarından Menaf Osman'ın "Girê Şêran" romanını ve Mahmut Yamalak'ın eserleri gibi birçok zindan yazarlarının edebiyat ve araştırmalarından örnekler vererek, zindan edebiyatının önemine dikkat çekti. Polat, şöyle konuştu: "Yazarlık ve cezaevi birbirine yakın ve bunları birbirinden ayıramazsınız. Yazarlık ve kitaba yoğunlaşma zor şartlarda oluyor, çünkü bunu kendi kuşağımızdan biliyoruz. Zindandaki direnişi edebi yönle anlatan ve bugüne taşıyan Dörtlerin Gecesi romanı hepimizi yazmaya itti. Özgürlük hareketi dağda ve cezaevinde müthiş bir edebiyat yarattı. Çünkü cezaevindeyken kolektif bir yaşam tarzı yaşıyorsun ve bu da tüm yönüyle yaşamın sirayet ediyor."

Yazar-şair Mehmet Deviren de, gerçek bir edebiyatın zindan ve dağ edebiyatının olduğunu belirterek, "Biz şu ana kadar dağ ve zindan edebiyatına toplum olarak sahip çıkmadık ve halen de Ehmedê Xanî ve Melayê Cizîrî edebiyatına takılı kalmışız" dedi.

Panel soru ve cevaplarla sona erdi.

Musa Anter Gazeteciliği ve Edebiyatı

Panelin ardından "Musa Anter Gazeteciliği ve Edebiyatı" konulu söyleşi yapıldı. Çok sayıda yurttaşla birlikte gazetecilerin de yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Dicle Anter, babasının anılarını, gazeteciliğini ve edebiyatını anlattı. Anter, "Gazeteciliği önemseyen ve Kürtçe yazmak isteyen bir insandı. Babam tüm imkansızlıklar ve baskılara rağmen Kürtçe'den asla vazgeçmedi" dedi. Babasının gazetecilik mizahi ve hicivlik yönlerini ele alarak yazımdaki cesaretini anlatan Anter, "Musa Anter'in en büyük mücadelesi kalemidir. O kalemiyle Kürt yaşamını çok iyi bir şekilde işledi" dedi.

Söyleşi soru cevaplarla son buldu.

Mikail Aslan'ın sahne alacağı etkinlik çeşitli sebeplerle iptal edildiği öğrenildi.

(mk-şo/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR