Waweyli sokağa ezgilerin kardeşliğini hakim kılıyor
MERSİN (DİHA) – Kürtçeyi yaşatmak için Kürdistan'ın farklı illerinden Mersin'e göç eden ve kurdukları “Waweyli Grubu"nda bir araya gelen 5 genç, sokakta çaldıkları ezgilerle hem kardeşlik hem de barış mesajı veriyor. Sokaklara uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkların değil sanatın girmesi gerektiğini belirten grup üyeleri, “Sanatın olduğu her yer aydınlıktır” diyor.
Kürdistan'ın değişik illerinden Mersin'e göç eden 5 genç, kurdukları “Waweyli Grubu" ile her gün değişik bir yerde sokak sanatı yaparak Kürtçeyi sanatları ile yaşatmaya çalışıyorlar. Enstrüman ve ezgileri ile topluma "kardeşlik" ve "barış" mesajı vermeye çalışan grup, toplumun çok farklı kesimlerden yoğun bir ilgi almaya devam ediyor. Sanatın her yerde yapılabileceğini gösterebilmek için sokaklarda olduklarını dile getiren grubun solistlerinden Ebru Şahinkaya, Kürtçe ezgileri yoğunlukta seslendirdikleri için insanların şaşırdıklarını ve bu yüzden de grubun adını Kürtçe’de "şaşırmak" anlamına gelen “Waweyli” koyduklarını belirtti.
‘Kadın olarak sokakta olmak’
Çocukluğundan beri Kürt kültürüyle büyüdüğünü dile getiren Şahinkaya, türkü söylemeye Kürtçeyle başladığını, yıllardır sokak müziği yapmayı istediğini ve “Waweyli”nin kurulmasıyla bu hayalinin gerçekleştiğini belirtti. Müziğin insanların yaşamlarını ve kültürlerini anlattığını dile getiren Şahinkaya, “Özellikle bir kadın olarak sokakta müzik yapmak belki çok zor görülüyor. Ama kötü bir süreçte bir kadın olarak böyle bir başlangıçla sokaklarda adım atmak güzel bir mücadele olacaktır” dedi. Sokağın devletin yoğun baskısı altında olduğuna dikkat çeken Şahinkaya, devletin sadece müzik alanı ile birlikte hayatın bütün alanlarında baskı kurduğunu belirterek, bunu her alanda mücadele edenlerin yıkacağını vurguladı.
‘Kürtçe’ye tahammülsüzlük devam ediyor’
İki senedir sokakta türkü söyleyen sanatçı Awaz Arun ise, "sokak sanatı neden Türkçe yapılıyor da Kürtçe yapılmıyor fikriyle" yola çıktıklarını ve “ Waweyli” grubunu oluşturduklarını dile getirdi. Kürtçenin hala yasaklı dil olduğunu ve resmi dil olmadığını hatırlatan Arun, “Onun için genellikle Kürtçe şarkılar söylüyoruz” dedi. Kürtçenin dışında Türkçe, Arapça, Lazca ve Ermenice şarkılarda söylediklerini aktaran Arun, diğer gruplardan farklarının da buradan geldiğini belirtti. Kürtçeyi şarkılardan öğrendiklerini dile getiren Arun, Kürtçe’ye karşı halen tahammülsüzlüğün üst seviyede olduğunun altını çizdi.
‘Dilimize karışmayın’
Welat İnanç ise, Kürtçe şarkı söyledikleri zaman hoşlanmayanların olduğunu ve zabıtaya giderek şikâyet ettiklerini söyledi. Kürtçe şarkı söylediklerinde bazılarının “Burası Türkiye, burada Türkçe söyleyin” diye tepki gösterdiklerini anlatan İnanç, bu durumda bizde “Nasıl istiyorsak öyle söyleriz” diyerek, ezgilerini söylemeye devam ettiklerini kaydetti. Özgür olabilmek için sokaklarda olduklarının altını çizen İnanç, “Dilimize, sanatımıza karışmayın” dedi. Sokaklara kötü alışkanlıkların girmemesi için sanatın girmesi gerektiğini aktaran İnanç, “Sanatın olduğu her yer aydınlıktır” dedi.
(ak-ba/st/kk)