DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

Bir arada yaşamayı öğreten bir sergi: BAK

 
31 Mayıs
09:00 2016

İZMİR(DİHA) - "Hatırlamak ve Anlamak için Şehre BAK" isimli sergi, İstanbul ve Diyarbakır'ın ardından İzmir’de de sanatseverlerle buluştu. Sergide gündelik hayattan kesitler sunulduğu gibi Kürdistan’da yaşanan savaşın yarattığı sorunlar da yine video ve fotoğraf yoluyla izleyicilere aktarılıyor.

Türkiye’nin birbirinden uzak 10 şehrinden 24 genç sanatçının katılımıyla hayata geçirilen "Hatırlamak ve Anlamak için Şehre BAK" projesi İstanbul ve Diyarbakır'ın ardından İzmir’de sergilenmeye başlandı. Kürtçe ve Türkçe olarak hazırlanan ve 27 Mayıs ile 25 Haziran tarihleri arasında K2 Güncel Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan sergide, gündelik yaşam, farklı hayatlar ve mekânlar, geçmiş ve hafıza, göç ve kültürel çeşitliliğe dair fotoğraf ve videolar yurttaşların beğenisine sunulacak.

Birlikte çalışarak birbirlerini anlıyorlar

Gündelik yaşam, farklı hayatlar ve mekanlar, geçmiş ve hafıza, göç ve kültürel çeşitliliğe dair hikayeleri kayda alan 5 fotoğraf ve 6 video çalışması olan "Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK" projesi, Balıkesir, Êlih (Batman), Çanakkale, (Amed) Diyarbakır, İzmir, (Mêrdîn) Mardin, Muğla, (Şirnex) Şırnak ve (Riha) Urfa'dan katılan 24 genç, birlikte çalışarak yaşadıkları şehirlerden gündelik yaşam, farklı hayatlar, mekanlar, geçmiş ve hafıza ile göç ve kültürel çeşitliliğe dair hikayeleri fotoğraf ve video aracılığıyla kayda geçiriyor.

Kentsel dönüşümün sancıları karelerle anlatılıyor

Bu yılki seçkide yer alan fotoğraf ve videolarda daha çok kentsel dönüşümle birlikte yaşanan sancılara dikkat çekiliyor. Berivan Akelma ve Yağmur Cihan’ın hazırladığı "Koma Dam" adlı kısa metraj videoda, Êlih'te bir apartman damında kendi mekanları kılan kadınların hikayesinin anlatılıyor. Melikenaz Yalçın ve Recep ve Sayhan’ın “Son Bakkal” adlı çalışmasında ise, Amed ve İzmir merkezlerinde kentsel dönüşüm sebebiyle yıkıma maruz kalan mahallelerde değişen hayatı bakkallar üzerinden anlatıyor.

Yine Mesut Islah ve Refik Dildar’ın “Veger (Dönüş” adlı video çalışması ise 104 yaşındaki Hacı Sellahattin adlı bir göçerin şehirde yaşadığı zorluğunu hikaye ediniyor.

Savaşın gündelik yaşama etkileri

Fotoğraf ve karelerle dikkat çekilen bir diğer nokta ise Kürtlere yönelik savaş.

Derya Gümüş ve Özgür Hiçyılmaz’ın “Zilan” adlı videosunda, 1930 yılında Wan'ın (Van) Erdîş (Erciş) ilçesinde gerçekleşen katliamdan sağ kurtulan ve batı illerine sürgün edilenlerin hafızasını iznini sürmeye yönelik bir çabayı anlatıyor. Osman Sadi Temizel ve Özlem Avunç’un “Olağan Haller” fotoğraf çalışmasında ise Türkiye’de çatışma ve acıyla anılan coğrafyalarda halkın gündelik yaşamı aktarılıyor.

‘BAK, kültürel bir işbirliği’

"Hatırlamak ve Anlamak için Şehre BAK" projesini değerlendiren proje koordinatörü Latife Uluçınar, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gençleri buluşturmayı amaçladıklarını ve BAK’ın kültürel bir iş birliği projesi olduğunu altını çizdi. Projeyi 2012 yılında tasarlamaya başladıklarını belirten Uluçınar, “Çıkış noktamız şuydu; Türkiye’nin doğusundan batısına gençlere direkt karşılaşma alanı sağlamak ve öncelikle birbirlerini, birbirlerinin yaşadıkları şehirleri tanımalarını ve sonra birlikte çalışarak şehirlerinden hikâyeleri video ve/veya fotoğraf aracılığıyla anlatmalarını istedik” şeklinde konuştu.

‘Üretim yapma bir diyalog aracıdır’

Uluçınar, kültürel çalışmalar ve sanatsal çalışmaların birlikte üretim yapmanın bir diyalog kurma aracı olduğunu inandıklarını ve bu yıl ikicisini gerçekleştirdikleri projenin amacına ulaştığına inandıklarını belirten Uluçınar, “Her bir projeyi iki ayrı şehirden gençler bir araya gelerek, grup oluşturarak yaptılar. Gündelik yaşam, farklı hayatlar ve mekânlar, geçmiş ve hafıza, göç ve kültürel çeşitliliğe yüzleşmeye dair projeler var ve bu yolla gençler hikâyelerini bakış açılarını birleştirerek anlattılar. Bir anlamda da biz onların seslerini duyuruyoruz. Burada Türkiye’de birlikte yaşamaya dair de birçok şey anlattıklarını anlıyoruz” diye konuştu.

(sy/sç/kk/öç)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR