Silah sesinde halay çekenlerin belgeseli: Tecrit
ANTALYA (DİHA) - Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri 'Tecrit' ismi verdikleri bir tecrit belgeseli çekti. Üç farklı ismin anlatımları ile silah sesleri altında halay çeken tutsakların direnişlerini anlatıldığı belgeselin gösterimleri de farklı kentlerde halka açık olarak yapılacak.
Antalya Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanan "Tecrit Belgeseli", F Tipi cezaevlerini, 19 Aralık katliamı, siyasi tutsakları ve cezaevlerinde yıllarca tutulan devrimcilerin tüm baskı ve işkencelere rağmen direniş ve mücadeleden nasıl bir adım geri adım atmadığını, canlı tanıkları ile birlikte beyaz perdeye aktarıyor. Komünal bir ekip çalışması ile hazırlanan yönetmenliğini İletişim Fakültesi öğrencilerinden Mahmut Atılgan ve Turgay Köksal yaptı.
Zindan direnişlerini anlatan üç farklı isim
Belgeseli mezuniyet projesi olarak çektiklerini söyleyen Turgay Köksal, "Belgeselde Türkiye'de 90'lardan günümüze ölüm oruçları, 19 Aralık Direnişi, Devletin gerçekleştirdiği zulme karşı siyasi tutsakların verdiği direnişi anlatıyoruz" dedi.
Süreci belgeselde 3 farklı siyasetin tek bir amaç etrafında verdikleri mücadele çerçevesinde anlatmaya çalıştıklarını belirten Köksal, belgeselde DHF davasından cezaevinde tutulan Eyüphan Başaran, PKK davasından Nesim Özkan ve DHKP-C davasından ise Kemal Avcı'nın anlatımının yer aldığını kaydetti.
Belgeselde siyasetten çok insani konuları ele almaya çalıştıklarını ifade eden Köksal, şunları söyledi: "Tutsakların yaşadıkları hastalıklar ve psikolojik sorunların yanı sıra verdikleri mücadeleye olan bağlılıklarıydı. Ancak anlatılanlar ile birlikte verilen mesajla biz de siyasi tutsakların insanlık onuru adına direndiklerini, kararlılıklarını, zindanların en büyük direniş yeri olduğunu topluma anlatmaya çalıştık."
Ağır silah sesleri altında halay çekenlerin belgeseli
Mahmut Atılgan ise belgeseli çekmeye karar vermelerinin ardından hemen cezaevlerinde yıllarca tutulan ve birçok süreci berberinde yaşayan tutsaklara ulaşmaya çalıştıklarını anlattı.
Öncelikle TUHAD-FED ve TAYAD-DER ile görüşüp, belgeselin kahramanlarını aramaya başladıklarını paylaşan Atılgan, onların yönlendirmesi ile süreci anlatabilecek ve yansıtabilecek isimlere ulaştıklarını, isimleri tespit ettikten sonra ise gerisinin kendiliğinden geldiğini dile getirdi.
Belgeselde anlatımcıların sözlerinden örnekler veren Atılgan, "Eyüphan Başaran'ın '19 Aralık günü ağır makineli tüfeklerle ateş açıldığı sırada biz içerde o kurşun sesleri altında halay çekiyorduk' sözleri onların direnişini anlatıyordu. Yine Nesim Özkan'ın 'Bizim için en büyük işkence kitaplarımızın yakılmasıydı' sözü ile Kemal Avcı'nın 'İşkencede cinsel organlarımızın burkulması ve makatlarımıza cop sokulması suretiyle bizi cinsellik üzerinden yıldırmak istiyorlardı. Ama bizim için bunlar işkenceden öteye bir şey değildi' sözleri siyasi tutsakların mücadelesini ve mücadeleye olan bağlılıkları ile direnişlerini gözler önüne seriyor" dedi.
Gösterimler halka açık yapılacak
Atılgan, belgeseli çekmeye başlarken nasıl teknik yetersizlikler içerisinde olduklarını da anlattı. Çekimlere Sarıgazi Cemevi'nden ödünç aldıkları bir kamera ve tripot ile başladıklarını söyleyen Atılgan, sinemacılar için maddi imkânsızlıklara sığınmayı bahane olarak gördüğünü belirtti.
Bu zorluklarla hazırlanan belgeselin Amed (Diyarbakır) Dersim (Tunceli), İzmir, Ankara, İstanbul, Antalya, Wân (Van) ve Mersin'de yapılması planlanan gösterimleri de halka açık olarak yapılacak.
(akl-ak/st/öç)