Sömürgeciliğin yeni adı 'arazi kiralama'
ANKARA (DİHA) - Türkiye'de son 10 yılda çiftçilerin ekmekten vazgeçtiği tarım arazisi alanı 27 milyon dekarı, yani neredeyse Belçika büyüklüğüne ulaşmasına rağmen, AKP Hükümeti'nin yurtdışında tarım arazisi kiralama yada satın almaya gidileceğini açıklaması, gözleri bir kez daha Afrika'da uygulanan uluslararası sömürgeci politikalara çevirdi. Bu politikayı 'sömürgecilik' olarak tanımlayıp, eleştiren uzmanlara göre, çözüm yurt dışında tarım arazisi kiralamak yerine Kürt illerinde devam eden çatışma haline son verip, doğru tarım politikaları üretmekte.
Ziraat Mühendisleri Odası'nın hesaplamalarına göre, Türkiye'de son 10 yılda çiftçilerin ekmekten vazgeçtiği tarım arazisi alanı 27 milyon dekar. Geçtiğimiz Mayıs ayında açıklanan bu oran, Belçika'nın yüzölçümü ile neredeyse aynı. On yıllardır izlenilen hatalı savaş ve tarım politikaları sonucu ortaya çıkan bu tablodan geri dönülecek politikalar üretmek yerine Tarım Bakanı Faruk Çelik'in, Türkiye'nin Afrika ülkelerinden arazi kiralayabileceği yönünde yaptığı açıklama halen gündemde.
Bu açıklamaya yönelik uzman isimlerden ve ilgili odalardan tepkiler gelmeye devam ederken, Hükümetin bu planı gözleri bir kez daha Afrika'da uygulanan uluslararası sömürgeci politikalara çevirdi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 2010 yılında yaptığı "2020 yılından sonra dünya nüfusundaki hızlı artış, hane başına düşen gıda harcamasını yüzde 30 arttıracak buna bağlı olarak önümüzdeki 10 yıl içinde gıda fiyatlarında yüzde 40'a varan artış olacak" açıklaması, 'gelişmiş ülkeleri' bu yönlü arayışlara itti.
Başta Afrika ülkeleri olmak üzere Güneydoğu Asya ve Güney Amerika ülkelerinde arazi kiralama yada satın alma yoluna gidilerek, bir nevi "arazi gaspı"na girişildi. Devletlerin yanı sıra bazı uluslararası şirketler de bu uygulamaya yöneldi.
41 ülke kiraladı
Dünya Ticaret Örgütü'nün 2013 raporuna göre, 41 ülke başka ülkelerde toprak kiraladı, 62 ülke ise topraklarını ikinci bir ülkeye kiraya verdi veya sattı.
Afrika'da 'arazi gasp' eden ülkelerin başında İngiltere, ABD ve Çin gelirken, Kongo, Endonezya, Filipinler ve Sudan ise en fazla arazisi gasp edilen ülkeler oldu. İngiltere, çoğunluğu Afrika kıtasında olmak üzere 4,4 milyon hektar 'arazi gasp' etti. ABD'nin de aynı yöntemle topladığı arazi büyüklüğü 3,7 milyon hektar. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip Çin de, artan gıda ihtiyacını karşılamak için Afrika başta olmak üzere çeşitli yerlerde 3,4 milyon hektar arazi 'arazi gasp' etti.
İngiltere'nin 'arazi gasp' miktarı, Danimarka'nın yüz ölçümüne ulaşırken ABD, İsviçre ve Çin, Moldova büyüklüğünde tarım arazisi sahibi oldu. Afrika'nın en yoksul ülkelerinden Kongo topraklarının 8,1 milyon, Endonezya 7,1 milyon, Filipinler 5,2 milyon, Sudan 4,7 milyon hektar 'arazi gasp' edildi. Afrika, toplamda 47 ile 56 milyon hektar arasında olduğu tahmin edilen tarım arazilerini kiralayarak veya satarak kaybetti.
'Türkiye, 780 bin hektar arazi gasp etti'
Türkiye ise, 2014 yılının başlarında Sudan'da 99 yıllığına 780 bin hektar alan kiraladı. Tarım Bakanlığı, Beyaz Nil nehri kenarında yer alan arazilerde, sebze ve meyve başta olmak üzere çeşitli tarım ürünleri yetiştirileceğini açıkladı. Türkiye devletinin dışında özel sektör de Afrika'da 'arazi gasp' ederek tarıma girişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen İmam Altınbaş, Seyfettin Koçak ve Kasım Külek Öz'den oluşan üç ortaklı Omo Valley Farm şirketi, 2013 yılında Etiyopya'dan 25 yıllığına 50 bin hektar alan kiralayarak pamuk üretimi yapmaya başladı.
ZMO Başkanı Güngör: Bunun adı sömürgeciliktir
Yurtdışında tarım arazisi kiralamanın yeni sömürgecilik olduğunu ve buna dünya literatüründe 'arazi gaspı' dendiğinin altını çizen Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Özden Güngör, "Liberya'da tarım arazilerinin tamamı sömürgeciler tarafından işlenirken halkın yarısından fazlası açlık çekiyor. Yine bir Güneydoğu Afrika ülkesi olan Mozambik'te verimli tarım arazilerinin yüze 29'unu sömürgeciler işlerken halkın yüzde 58'i açlık içindedir" dedi.
Türkiye'nin yurt dışında arazi kiralamasının etik olmadığını ve kabul edilemez olduğunu vurgulayan Güngör, şunları söyledi: "Özellikle Türkiye'nin de tarım arazisi kiraladığı Etiyopya'da çiftçiler ülkelerinde uygulanan tarım politikaları yüzünden ayaklanmış durumda. Ülkelerinde sömürgecilerin olmasını istemiyorlar. Bundan meşru ne olabilir. Etiyopya devleti halen devam eden bu ayaklanma da 400 insanı katletti. Türkiye bu yanlıştan en kısa zamanda dönmeli. Türkiye sömürgecilik yarışına girmemeli."
Ziraat Mühendisi Kara: Tarım arazilerimiz bize yeter, asıl size para yetmiyor
Ziraat Mühendisi Burak Kara'ya göre ise, devletin yurt dışında tarım arazisi kiralamak yerine Kürt illerinde devam eden çatışma haline son vermesi gerekli.
Türkiye'nin doğru tarım politikaları üretilmesi ile ancak doyurabileceğinin altını çizen Kara, şunları kaydetti: "Türkiye, 2014 yılından bu yana özellikle Afrika'da tarım arazisi kiralıyor. Ben de bu firmaların birinde kısa bir dönem çalıştım. Yapılanları yakında izleme fırsatım oldu ve uygulanan şey ortada bunun adı sömürgeciliktir. Cumhurbaşkanı, Afrika gezileri yapıyor ve her seferinde Afrika'nın sömürüldüğünü söylüyor. Haklı Afrika sömürülüyor fakat kedisi de Afrika'yı sömürmeye çalışıyor.
Özellikle belirtmek istiyorum bu yapılan sömürgeciliktir ve bir kaç zenginin kişisel çıkarları için yapılan bu insanlık dışı uygulamalardan vazgeçilmelidir. Bizim tarım arazilerimiz bize yeter. Ne demek tarım arazilerimiz bize yetmiyor, asıl size para yetmiyor."
(sy/öç)