Miras aldığı bağlama ustalığını yapacak birilerini arıyor
MÜJDAT CAN
DERSIM (DİHA) - Babasından devraldığı bağlama ustalığını 35 yıldır sürdüren Hüsnü Güngör, kendisinden sonra el emeği bağlama imalatını devralacak kimsenin olmamasından üzüntü duyuyor. Hüsnü usta, “Acıların dili” olarak tarif ettiği bağlama yapımının devam etmesini temenni ediyor.
Dersim’de babasından devraldığı bağlama yapımı mesleğini sürdüren Hüsnü Güngör, 15 metrekarelik dükkânında 35 yıldır aralıksız bu işi icra ediyor. Yıllarca kaliteli bağlama yapmak için ter döken Hüsnü usta, dedelerinden miras kalan geleneğin kendisinden sonra sürdürülememesinden kaygı duyuyor.
‘Aile mirasıdır bağlama’
Hüsnü usta, 3 telli ve 7 telli bağlamalar yapıyor. Alevilik inancında 3 telli bağlamanın önemine değinen Güngör, “3 telli bağlama hak yolunda bizim için çok önemlidir. Aleviler 3 telli bağlama ile hak yoluna bağlanır. Cem yapılır. Kendimizi ifade edemediğimiz yerde 3 telli bağlama ile söylenen deyişlerle ifade ederiz. 7 telli bağlama ise 8 tel 12 tele kadar çıkar. Seslerin daha güzel çıkması için ebatlar da değişir. 40 tekne 40 ladin. 21 vurguluk olmak üzere" dedi.
En iyi bağlama dut ağacından
En iyi bağlamanın dut ağacından yapıldığını belirten Güngör, Wenge, Maun ve Ardıç ağacından yapılanların da olduğunu söyledi. Ardıç ağaçlarından yaptığı bağlamalar için malzemeleri genellikle dışarıdan getirdiğini belirten Güngör, bunun sebebinin ise Dersim’deki ardıç ağaçlarında aynı renkleri bulmakta güçlük çekmelerine bağladı.
‘İyi bağlama iyi ses çıkarandır’
Bağlama yapımını anlatan Güngör, şöyle devam etti: “Ağacı 4 santim keserek pres ile ısıttıktan sonra tekneyi yapıyoruz. Tek tek kalıp var kalıpları üzerinden montajlıyoruz. 2-3 gün kalıp kıvamını alıyor. Kıvamını aldığından sonra klavyesini takıyoruz. Kapağını ben genelde Kanada çamından yapıyorum. Ses olarak aynılar ama ben onu görünüm olarak daha güzel olduğundan kullanıyorum. Zımparalayıp temizliyoruz daha sonrasında polyester sürüyoruz. En son parlatıp cilaladıktan sonra piyasaya sürüyoruz. En iyi bağlamalar genelde herkes bir şey diyor bu daha iyi bu daha iyi. Hiçbir zaman bağlamada dut ağacı gibi bir bağlama çıkmamıştır. Bunların seslerini daha iyi alabilmemiz için yapabilirsek tekne ölçüsünden klavye ölçüsüne si kesit, do kesit dediğimiz 19 perdenin 2 santimetre düşüğünde daha güzel daha doyurucu ses alıyoruz.”
‘Bağlama seninle konuşan bir enstrümandır’
Bağlamanın tanımını, “Seninle konuşan, senin içindeki duyguları kendi diliyle insanlara söyleyen bir enstrüman” diyerek yapan Güngör, gelenek ve göreneklerinde ise bağlamanın önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Güngör, “Son zamanlarda biraz durgunluk yaşanıldı ortamlardan. İnsanların parasal maddi bütçelerinin olmamasından mı bilemedim. Ben böyle yorumluyorum ama belki yanlış olabilir. Bağlamaları genelde Avrupa’dan gelenler buradan alırdı. En iyi bağlama Dersim ve Sivas’ta vardır. İstanbul’da da bağlama var. Adam ucuz yapıyor işçilikten kaçıyor. Tanesini 70-80 TL’ye günde 100’e yakın bağlama satıyor. Fakat bilen, çalan bilir o sesin nasıl çıktığını. O bağlamaların pek elverişli olmadığı ustası, hocası tarafından zaten bilinir” diye anlattı.
‘Bu sanatı gençlere aktarmak istiyorum’
Kendisine miras kalan ustalığın kendisinden sonra son bulmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Güngör bu sanatın bitmemesi için kendisinde bulunan birikimi gençlere aktarmak istediğini ifade etti. Güngör, “Dersim’de benden sonra bu işi yapan arkadaşlarımız olmaz. Biz zamanında bir perde için Elazığ’a, Erzincan’a giderdik. Gençlerimizden özellikle bu mesleği öğrenmelerini istiyorum. Öğrenmek isteyen gençler varsa gelsin yardımcı olalım. Fakat bu işi yapmak isteyen gençler henüz olmadı” dedi.
(fç/pu)