Suçlanan gerçeği ve hakikati savunmak: Batinîlik inancı

ANKARA (DİHA) - Kürt tarihi ve sosyolojisini ulaştığı tarihi belgeler ışığında inceleyen, Kürdün makus talihinin kördüğümü olarak gördüğü, "Şark Islahat Planı anlaşılmadan Kürdün cendereden çıkamayacağını" her fırsatta dile getiren tarihçi-yazar Mehmet Bayrak, bu kez Erdoğan'ın "Bunlar Zerdeşt, bunlar ateşperest" diye suçladığı ve hatta zaman zaman aşağılama gerekçesi yaptığı Kürt Batinîliğini inceledi. Sözle, müzikle, şiirle hakikatin Kürt toplumu içerisindeki vücuda gelmiş haline el atan Bayrak, huşu içerisinde Kürt metinlerinde, folklorunda, yaşam biçiminde Batinî inancın etkilerini ve izlerini sürüyor.
Tarihçi Mehmet Bayrak, şimdiye kadar ağırlıklı olarak Kürt tarihi, sosyolojisi ve kültürüne ilişkin yayınladığı 20 kitaba bir yenisini daha ekledi. Her biri belge niteliğinde olan kitaplarını titiz bir çalışma ve farklı kaynaklara dayandırarak hazırlayan ve Kürt düşün dünyası içerisindeki en üretken isimlerden biri olan Mehmet Bayrak, egemen inancın suçlama gerekçesi yaptığı Kürt Batınilîğinde Kutsal Metinler isimli yeni bir kitaba imza attı. Çoğunlukla belgelerden oluşan 824 sayfalık kitap aynı zamanda hem batıniliğe hem de esas olarak Kürtlerde batınî inancının yaşanma biçimine ilişkin ilk kez ortaya çıkan bilgileri gün yüzüne çıkarıyor.
Esas olarak hakikatin gerçeğine ulaşmak, bilinmeyeni bilinir kılmak, ilk elde edilen ve ulaşılan anlamın ötesine geçerek, belki de hakka doğrudan ulaşmanın yolu olarak kabul edilen Batinîlik, inanç dünyasının yüzeysel anlamları üzerinden ulaşılan ilk sonuçların sorgulanmamasına dayanan Zahirî inanç tarafından çoğu zaman sapkınlık olarak nitelendirildi. Mevla'nın ve Halac-ı Mansur'un "Hak'a ulaşmak ve onda erimek" anlamında kullandığı "Enel Hak" sözünde gerçeğini bulan ve islam dünyasında da çok fazla taraftarı bulunan Batinî inancın çoğu zaman düşman edilmesi de çokça yaşanan örnekler olarak ortaya çıkıyor. Öyle ki egemenler Selçukluların yıkılmasını, hakikate ulaşma arayışı olan Batinîliğe dayandırarak bunu düşman olarak nitelendiriyor.
Semavi dinlerin dayanak yaptığı ilk inanç örneklerinin sonradan düşman ilan eden Zahirî (sorgulamayı yasaklayan ve günah sayan, ilk ulaşılan sonuçla yetinilmesini isteyen) inanç, son dönemlerde Kürtlerdeki batıniliği de suçlama ve karalama konusu yapıyor.
Mehmet Bayrak'ın ele aldığı Batınîlik meselesi esas olarak Kutsal metinler inceleniyor. Ayna zamanda mitolojilere de yönelen Bab, Dayê, Mürşid, Seyid, Pir, Dede, Şêx, Derviş, Zâkir, Qewal, Şair, Aşık, Denbêj ve Kılambêjleri de inceleme gereği duyan Bayrak, özellikle bugün suçlama gerekçesi yapılan Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Zend Avesta'nın da nasıl semavi dinlere kaynaklık ettiğini de yine değişik belgelerle ortaya koyuyor.
Gerçeğin arayışına ulaşmak
Özellikle Kürdistan'da Manihaizm, Mazdekçilik, Hüremilik ve Zerdüştlüğün Bâtınîliğin inançsal ve felsefi omurgasını oluşturduğuna işaret eden Bayrak, Osmanlı'dan günümüze kadar batıni inançlara olan düşmanlığa da dikkat çekerek, Batınîliğin aynı zamanda "emekçi sınıf ideolojisi" olduğuna işaret ediyor. Bu akımın öncülerinden biri olarak kabul edilen Ebu Müslim Horasani'nin Kürt olduğunu kitabında aktaran ve bunu da İbn-i Kuteybe, İbn-i Halikan, El-Hanbeli gibi Arap tarihçilerin bildirimlerine dayandıran Bayrak, Ebu Müslim'in Kürt Aleviliğinde neredeyse Hz. Ali ile özdeş bir yer kapladığına ayrıca işaret ediyor.
İnançların kaynakları yok ediliyor
Son derece zengin anlatılarla isyanları, başkaldırıları, hakikat arayışlarını, Ehl-i Hak (Gerçeğin sadıkları) hareketlerini bir bir temellendiren Bayrak, özellikle Bâtınî inancı araştırma gereğini, Kürt inancına yönelik asimilasyon girişimleri sonucu duyduğunu belirterek, bir çok inancın ya yok edildiğini ya da yok edilmek üzere olduğuna işaret etti. Ağırlıklı olarak Alevilik ve Êzîdilik üzerinde yoğunlaşan Bayrak, Êzidîliğin günümüzde DAİŞ eliyle yaşadığı kırıma da işaret ederek, inanç tarihinin bilinmesindeki faydalara işaret etti.
Kemalizm Aleviliği yasakladı
Kitabını ayrıca görsel fotoğraflarla da zenginleştiren Bayrak, Cumhuriyete geçiş döneminde de Batınî inancına karşı düşmanlığın sürdüğünün altını çizerek, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 1948 yılında yayınlanan "Batınîlerin ve Karmatilerin İç Yüzüğü" kitabının görsellerine ve içeriğine de yer verdi. Bütün bu yaklaşımlardan sonra bugün en büyük desteği alevilerden alan Kemalizmin Cumhuriyeti kurar kurmaz 30 Kasım 1925 yılında Aleviliği yasakladığına ilişkin bir çok bilgi ve belgeyi de okuyucuya sunuyor. Aleviliği yasaklayan Kemalizmin Diyanet İşleri Başkanlığını kurmasına da özellikle dikkat çeken Bayrak, Mustafa Kemal'in Kur-an'ın tesfir edilmesine ilişkin verdiği ilk talimatını da şu şekilde kitaba taşırıyor: "... Yeni Kur-an tefsiri, Ehl-i Sünnet yeni sünnilik fıkhına uygun olarak yapılacak; tefsirde Aleviliğe ve Hanefilik dışındaki diğer sünni mezheplerin görüşlerine yer verilmeyecek ve Kur-an gözönünde bulundurularak tefsir edilecekti..."
(kk/mö)