'Martı Projesi'ne tepki: Kabataş ranta açılıyor
İSTANBUL (DİHA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin "Kabataş Meydan Düzenlemesi Transfer Merkezi ile İskelelerin Yenilenmesi İnşaatı" adıyla duyurduğu "Martı Projesi"ne tepki gösteren çevre ve kent savunucuları, İBB tarafından Kabataş'ın ranta açılmak istendiğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) "Kabataş Meydan Düzenlemesi Transfer Merkezi ile İskelelerin Yenilenmesi İnşaatı" adıyla duyurduğu "Martı Projesi"ne 28 Temmuz tarihinde başlayacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'ın "ustalık" dediği projeye ise tepkiler yağıyor. "Adalar Savunması" ile düzenlenen forumda projenin durdurulması ve İstanbul'un kent doğasının korunması için ortak hareket etme kararı alan İstanbul Kent Savunması, bugünden itibaren her gün saat 17.30-20.00 arasında Kabataş İskelesi'nde imza standı açacak. İstanbul Kent Savunması gönüllülerinden Korhan Gümüş ve Büyükada Forum temsilcilerinden Necdet Kutlucan, "Kabataş Martı Projesi"nin nelere yol açacağını değerlendirdi.
Değerli yerler rantta açıldı
Mimar Korhan Gümüş, İBB'nin kötü bir yönetim sergilediğini ve boğazın en değerli yerlerini ranta açmaya çalıştığını vurgulayarak, eksiklere inşaat projeleri ile cevap verildiğini söyledi. Kabataş'ta yapılması gerekenin ilk olarak bir yönetim planının çıkartılması olduğunu vurgulayan Gümüş, "Kademe kademe iyileştirmeler yapılmalı" dedi. Gümüş, İBB'nin Kabataş'ı ranta açmasını eleştirerek, "Boğazın en değerli yerini belediye 10 dönümlük bir alanı doldurarak, bunun üzerine bir AVM yapmak, bir ticari alan yapmak istiyor. İskeleler onun ucunda yer alacak, fakat araya muazzam bir dolgu yapılarak burası bir tür gelir getirici çıkar projesi haline getirilecek" diye konuştu.
'Belediye şirket gibi kendi çıkarını düşünüyor'
Üç yıl sürecek inşaat çalışmasında yayaların ve araç trafiğinin inşaattan etkileneceğinin altını çizen Gümüş, şöyle konuştu: "İnsanları mağdur etmeden adım adım düzeltilebilir. Bu kadar abartılı bir inşaata gerek yok. Kime sorsanız bunu söyler, bu müdahalenin amacını oluşturan şeyi net söylemek lazım. Bir kamu yönetimi bu müdahaleyi neden yapar? Bir kamu yönetimi ilk önce vatandaşları düşünür. Burada vatandaşları düşünmek yerine bir şirket gibi kendi çıkarını düşünüyor."
'Trafikten zehir soluyacağız'
Yenikapı'da yapıldığı gibi büyük bir alanın dolgu yapılacağını belirten Gümüş, İstanbul trafiğinin de bu durumdan etkileneceğini ve binlerce araçtan çıkan zehir ile yayaların zehir soluyacağını vurguladı. Osmanlı mimarisinin yoğun yerlerinden biri olan Kabataş'ın radikal bir kararla değiştirileceğine dikkat çeken Gümüş, "İstanbul'un Osmanlı döneminde şekillenmiş bir peyzajından bahsediyoruz, bu camiler ve saraylar... Siz bu sistemi alt üst ederseniz bir kere İstanbul'un görünümünü değiştirecek" diye konuştu.
Gümüş, "Belediye başkanına çağrı yapmak istiyorum, insaflı olması lazım bu şehir kaybediyor bu tür projelerde İstanbul zenginleşmiyor, fakirleşiyor" dedi.
'İstanbul halkının onayının alınmaması suçtur'
Adalar'ın İstanbul ana karasıyla bağlantılardan biri olan Kabataş'ın değişerek insanların alışkanlıklarının da değişeceğine dikkat çeken Ressam-Heykeltraş Necdet Kutlucan ise, "İstanbul halkının onayının alınmaması suçtur. Vapur seferlerine 3 tane alternatif koyuyorlar, göstermelik olarak İstanbul halkına soruyorlar, çok hayati bir konuda İstanbul'u büyütme projesi olan bir çalışmada İstanbul'a yangından mal kaçırır gibi bir proje yapılıyor" dedi. Selçuklu ve Osmanlı mimarisine bakıldığında mezar taşlarının heykel kadar güzel olduğunu vurgulayan Kutlucan, "Lale bacalı gemiler getirilecekti Adalar'a. Çok sağlıklı olmadığı için İstanbul içinde çalıştırıyorlar. Bizim vapurlarımız İstanbul'un tüm mekânlarına uyum sağlardı. Kadir Topbaş'ın yaptığı şeyler İstanbul'a uyum sağlamıyor" dedi.
(my-mua/yk/rp)