'Katliam ve vahşetleri çizmezsem boğulurum'
ÊLIH (DİHA) - Kürdistan kentlerinde yaşanan yıkım ve katliamları resmeden Ressam Sadık Okan Aydın, "Katliam ve vahşetleri çizerek yansıtmazsam boğulurum. Nisêbîn'e gidip yıkık evlerin duvarlarına rengarenk resimler yapmak istiyorum" dedi.
Êlih'ın (Batman) Kuyubaşı semtinde ailesiyle birlikte yaşayan 4 çocuk babası Ressam Sadık Okan Aydın (39), atölyeye dönüştürdüğü evinin bir odasında resim yapıyor. 20 yıldır resimle uğraşan Aydın, uluslararası birçok yarışmaya katılıp ödül almış ve dünyanın birçok ülkesinde de sergi açmış bir isim. Yabancı dil eğitimi için 1990'lı yıllarda Filipinler'e gittiğini anlatan Aydın, orada resim kursuna gittiğini ve o günden sonra resimle uğraşmaya başladığını anlattı.
Êlih'ın yıkılmış ve boşaltılmış bir köyünde resim sergisi açmayı düşündüğünü paylaşan Aydın, bu yolla ise farkındalık yaratmak istediğini ifade etti.
"Katliam ve vahşetleri çizerek yansıtmazsam boğulurum. Nisêbîn'e gidip yıkık evlerin duvarlarına rengarenk resimler yapmak istiyorum" diyen Aydın, bu yolla da son dönemlerde yıkılan kentlere dikkat çekmek istediğini kaydetti.
'Cizîr'in ruhunu yansıtmaya çalıştım'
Yaptığı her resmin bir hikayesi olduğunu dile getiren Aydın, Cizîr'de (Cizre) 79 günlük yasakta hamile bir kadının vurulmasını resmettiği tabloyu için ise şu yorumda bulundu: "O hamile kadının vurulması beni çok etkiledi. Hamile kadının elinde bir gitar ve kadın çığlık atıyor. Kadının ayaklarının altında da yıkılmış Cizîr kenti var. Bu kadın bir melodi fısıldıyor ve o melodi sıradan bir melodi değil, Cizîr'in çığlığıdır. Yani bu kadında Cizîr'in ruhunu yansıtmaya çalıştım."
'Bugün hangi yüzle halkın karşısına çıksam'
Çizdiği tablolardan en dikkat çekici olanlardan biri de "maske" adını verdiği tablo. Bu tablonun bugünkü siyasetle yakından ilişkisi olduğunu söyleyen Aydın, "Tabloda 8 farklı maske var. Maskelere bakan bir adam var ve 'Bugün hangi yüzle halkın karşısına çıksam' diye düşünüyor. Maske tablosu siyasetçilerin kirli yüzünü ve farklı maskeler altından halkın nasıl kandırıldığını ortaya çıkarıyor" diye belirtti.
'Bacca'nın tablosunu ailesine hediye etmek istiyorum'
Aydın'ın tuvala yansıttığı bir diğer resmi ise "Barış Gelini" olarak 2008 yılında Milano'dan başlattığı yürüyüşü Türkiye'de katledilmesiyle son bulan Pippa Bacca'nın tablosu.
Aydın, bu tablosuna ilişkin ise, "Kocaeli'de bir kamyoncu tarafından cinsel saldırıya uğradıktan sonra katledildi. Ben de onun tablosunu yaptım. Tabloda Bacca beyaz gelinlikler içinde ve önünde uzun ama dikenli bir yol var. Bu tablom birçok yerde sergilendi ve beğenenler satın almak istedi. Fakat ben tabloyu satmadım ve Bacca'nın ailesine hediye etmek istiyorum. Ancak ailesine nasıl ulaşacağımı bilmiyorum" yorumunda bulundu.
'Gelin yıkılmış kentlerde rengarenk resimler çizelim'
Nisêbîn (Nusaybin), Cizîr (Cizre) ve Sûr'un (Sur) devlet tarafından harabeye çevrildiğini belirten Aydın, Sûr'da da sergi açmak istediğini, fakat izin verilmediğini aktardı.
Yıkılmış kentlere gidip katledilen veya evi yakılıp yıkılan insanların hayatlarını yıkılmış duvarlara resmetmek gibi bir projesinin olduğunu paylaşan Aydın, "Nisêbîn, Cizîr ve Sûr'da harabeye çevrilmiş evlerin duvarları üzerine rengarenk resimler çizerek buralardaki soğuk havayı az da olsa dağıtmak istiyorum. Bunun için de gönüllü ressamlara buradan çağrı yapıyorum, bir ekip oluşturalım ve bu kentlere gidelim rengarenk resimler çizelim" diye konuştu.
(mr/fç/öç)