KJA: Polis Gever'de yaralıları canlı canlı gömmüş
İSTANBUL (DİHA) - Gever'in yeniden inşa çalışmalarına katılarak dayanışmayı ören KJA İstanbul Koordinasyonu üyeleri, yıkılan kentte yaptıkları inceleme ve gözlemleri paylaştı. Kentteki durumun yansıyan fotoğraf karelerinden çok daha ağır olduğunu belirten kadınlar, dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı. KJA üyesi Gülistan Aydın, gözlemleri sırasında bir polisin yaralıları hendeklere gömdüklerini bir aileye itiraf ettiğini söyledi.
Sıkıyönetim saldırıları sırasında yakılıp yıkılan Kürt kentlerinden Gever (Yüksekova) halkı ile dayanışmak amacıyla başlatılan yeniden inşa sürecine destek veren KJA İstanbul Koordinasyonu üyeleri, İstanbul'a döndü. Kadınlar gözlem ve yaptıkları incelemelere dair HDP İstanbul İl Örgütü binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantı, şahit olunan yıkıma dair çekilen fotoğraf ve görüntülerin yer aldığı sinevizyon gösterimi ile başladı.Sinevizyon gösterimi ardından kente giden grupta yer alan kadınlar, gözlemlerini aktardı.
'Yaralılar hendeklere sağ olarak gömüldü'
İlk olarak konuşan KJA İstanbul Koordinasyonu üyesi Gülistan Aydın, devlet güçlerinin saldırıları sonucu 8 bin evin kullanılamaz hale geldiği Gever'de imza atılan insanlık dışı uygulamaların izlerinin hala var olduğunu söyledi. Tüm bu zulüm uygulamalarına rağmen direnen bir halk gerçekliğiyle de karşılaştıklarını ifade eden Aydın, "Halk, çatışmaların 15 gün sürdüğünü geri kalan iki buçuk aylık gibi bir süreçte de devletin evleri ve eşyaları ile çatıştığını söyledi. Kullanılacak tek bir eşya bile kalmamış. Evlerin hepsi yıkılmış" dedi. Bir polisin bir aileye yaralıları hendeklere gömdükleri itirafında bulunduğu bilgisini de aktaran Aydın, "Ve hendeklerin üzerinden arabalar geçiyor. Buna sıradan bir savaş diyebilir miyiz?" diyerek tepki gösterdi.
'Direnmekten başka çaresi olmayan halkla karşılaştık'
KJA İstanbul Koordinasyonu üyesi Filiz Özçakır ise, gözlemleri sonunda direnmekten ve mücadele etmekten başka çaresi olmayan ve o kadar yaşanmışlığa rağmen dimdik ayakta duran bir halk gerçeği ile karşılaştıklarını söyledi. Kış ayının yaklaşmakta olduğunu hatırlatan Özçakır, Gever'in yeniden inşasında herkesin üzerine düşen görevi yerine getirerek dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.
'Durum fotoğraf karesine yansıyanlardan daha ağır'
Yapılan konuşmaların ardından 10 gün süren deneyim ve gözlemlerin aktarıldığı basın açıklamasını ise koordinasyon adına Eylem Karabulut yaptı. Karabulut, Gever'e birden fazla arama sonrası girebildiklerini ifade ederek, 1939'da Almanya'nın Polonya'yı işgal görüntülerinin bir benzerini Gever'de gördüklerini kaydetti. Karabulut, "İşgal havasını andıran kentte durum sizlere bir fotoğraf karesinden yansıyandan çok daha ağırdır" diye belirtti.
Yıkımın büyük ve belediyenin imkanlarının da kısıtlı olduğunu dile getiren Karabulut, gerekli ihtiyaçları ise şöyle sıraladı: "Yatak,yorgan, battaniye, halı, kadın ve çocuk ihtiyaçları, yemek yapmak için gerekli malzemeler ile inşada kullanılmak üzere kiremit, tuğla,çimento.. vb." Karabulut son olarak, yapılanlar karşısında öfkenin hep diri kalması ve yıkıma sebep olan katliamcıların uluslar arası mahkemelerde yargılanması gerektiğini belirterek, Gever halkının yalnız olmadığını hissettirme amacıyla dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.
(nd-ai/çk/pu)