Mıcır ve çakıl fabrikası köyü bitirdi
İDRİS SAYILGAN
AGIRÎ (DİHA) - Agirî'nin Zîro köyüne ait 3 bin 600 dönümlük merasının Organize Sanayi Bölgesi adı altında işletmelere açılması üzerine kurulan mıcır ve çakıl fabrikası, köydeki hayvancılık ve tarımı bitirdi. Yıllardır fabrikaya karşı mücadele veren köyün muhtarı Abdullah Arslan, “Köylüler perişan halde. Sanayi köyümüze zarardan başka bir şey getirmedi” dedi.
Agirî’nin Zîro köyüne ait meranın 2005 yılında özel işletmeye açılarak Organize Sanayi Bölgesi adı altında açılan çakıl ve mıcır fabrikası kurulması üzerine köylülerin temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık bitme noktasına geldi. 3 bin 600 dönümlük meranın 1995 yılında Milli Emlak'a hibe edilmesi sonrası meranın 650 dönümlük bölümü, Organize Sanayi Bölgesi adı altında NESÇE şirketine verildi. İşletmeye açılan alanı 10 yıl boyunca mıcır ve çakıl fabrikası olarak işleten NESÇE şirketi, 2015 yılında işletmeyi AKP'ye yakınlığı ile bilinen Bulut A. Ş.'nin sahibi İsmet Bulut'a devretti.
Meranın devri sonrası hayvanlarını otlatacak yer bulamayan köylüler, hayvan besleyemez duruma geldi. Fabrikadan yayılan tozlar ise çevredeki onlarca tarlayı tarım yapılamaz hale getirdi.
Her yolu denediler
Organize Sanayi Bölgesi dışında kalan meranın yeniden köylülere verilmesi talebiyle defalarca valiliğe başvuruda bulunan köylüler, taleplerine olumlu cevap bulamadı. Talepleri görmezden gelinmesine karşın mücadeleden vazgeçmeyen köylüler, 2012 yılında bin 100 nüfuslu köydeki her haneden birer imza olmak üzere yaklaşık 150 imza toplayıp, fabrikanın yaydığı duman ve köye verdiği zararı da kameralar ile kayda alıp CD'ye dönüştürdü ve valiliğe teslim etti. Bu talepleri de görmezden gelinen köylüler bir yandan temel ekonomik kaynaklarının bitirilme noktasına getirilmesi karşısında ne yapacaklarını kara kara düşünürken, diğer yandan köyde artan göçler nedeniyle kaygılı.
'Zarardan başka bir şey getirmedi’
Meranın hibe edilmesi ile birlikte köylülerin yaşadıkları sıkıntıları bir bir anlatan köy muhtarı Abdullah Arslan, meranın ellerinden alınması sonrası köylerinde tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğine vurgu yaptı. "Bizler ilk başta köyümüz gelişecek diye sevindik" diyen Arslan, sanayi kurulmadan önce köylülere iş verileceği sözü verildiğini belirtti. Arslan, “Ancak kurulduktan sonra köyden kimseye iş vermediler. Meramız gittiği için köylüler hayvanlarını otlatacak yer bulamayınca hayvancık öldü. Fabrikanın yaydığı tozdan dolayı tarım ölme noktasına geldi. Bir sürü tarlada artık tarım yapılamıyor. Köylüler perişan halde. Sanayi köyümüze zarardan başka bir şey getirmedi" diye konuştu.
Valilik başvuruları dikkate almadı
Valiliğe defalarca müracaatta bulunduklarını dile getiren Arslan, "Biz valiliğe müracaat ettik. 650 dönümlük arazi organize sanayi olarak kalsın geri kalanı mera olarak köylülere verilsin dedik. Ama talebimiz kabul edilmedi. Biz köylüler de köyde imza kampanyası başlattık. Fabrikanın yaydığı tozu dumanı kayda aldık. CD'ye dönüştürüp imzalar ile birlikte valiye verdik ama halen bize olumlu bir cevap verilmedi" ifadesinde bulundu.
‘Eskiden merada onbinlerce hayvan otlatılıyordu
Çobanlık yaparak geçimini sağlamaya çalışan köylülerden Ziver Öner, ise köylülere ait 160 büyükbaş hayvanı yasaklı merada otlatmaya devam ediyor. Hayvanları otlatacak başka bir yer olmadığını ifade eden Öner, "Bir zamanlar bu merada on binlerce hayvan otlatılıyordu. Şimdi kala kala bin koyun, 160 büyükbaş hayvan kaldı. Fabrikanın yaydığı tozlar nedeniyle otlak alanlar da hep zarar görmüş" diye konuştu.
(ns)