OHAL'e karşı özsavunma
İZMİR (DİHA) - İzmir'de darbe girişiminin bastırılması ve ilan edilen OHAL'i değerlendiren gençlik örgütleri, mevcut durum karşısında devrimcilerin sokaklardan örgütlenerek özsavunmalarını oluşturması gerektiğini belirtti.
Darbe girişimini başkanlık sistemi için fırsata çeviren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu'ndan çıkan 3 aylık Olağanüstü Hal (OHAL), Kürdistan'da olduğu gibi Türkiye'nin batısında da tepkiyle karşıladı. İzmir'de demokratik mücadele yürüten gençlik örgütleri, darbe girişimi ve OHAL ilanını değerlendirdi.
'Her alanı kendi mevziimize çevirmemiz gerekiyor'
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Deniz Bahçeci, "Fiili bir saray darbesi gerçekleşti" diyerek, iktidarın bu darbe girişimiyle birlikte gerici halk ayaklanması örgütlediğini söyledi. Sokaklarda mücadelenin örülmesi gerektiğini belirten Bahçeci, "Gezi'den, 6-7 Ekim serhıldanlarından, öz yönetim direnişlerinden devletin halkların birleşince neler yapacağını çok iyi biliyor. Bundan dolayı OHAL ile baskılamak istiyor" diye konuştu. Türkiye ve Kürdistan gençliğine çağrıda bulunan Bahçeci, "Gençlik bulunduğu bütün alanları kendi cephemize, mevziimize çevirmemiz gerekiyor" dedi.
'Demokrasi yalanını görmüş olduk'
Darbe girişimine karşı iktidarın kendisini koruyamamasının söz konusu olduğunu belirten Devrimci Öğrenci Birliği üyesi Lütfiye Burcu Kara, bu sürecin sömürücü iki gücün arasında var olan bir savaş olarak nitelendirdi. İktidarın sivil bir darbe girişiminde bulunduğunu belirten Kara, "Aslında biz burada onlar açısından demokrasinin ne kadar büyük bir yalan olduğunu gördük. Darbe girişimin öncesinde de ne Kürdistan'da ne de Türkiye'de demokrasinin olmadığının farkındaydık. Bunu bir kez daha kanıtlamış oldular" dedi.
'Sokak hareketini örmeliyiz'
İktidarın OHAL ilan etmesiyle ne kadar güçsüz olduklarını gösterdiklerini belirten Kara, "Kendi öz örgütlülüğümüzü kurmalıyız. Kendini koruyamayan iktidara karşı 3'üncü bir taraf olmalıyız. İktidara vurulabilecek son darbeyi vurabileceğimiz bir sokak hareketini örmeliyiz" dedi.
'Öz savunmadan başka yol yok'
Darbe girişiminden özgüven bulan saray cuntası İslamcı faşist güruhları camilerden anonslarla sözde demokrasi için sokağa döktüğünü belirten Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) üyesi Yaşam Önder, "Bizler demokrasi ve özgürlük için sokağa çıktığımızda bizlere sokağı yasakladılar. Sokağa çıktığımız için bizleri öldürenler bugün sokağı mesken tutmuş durumdalar" dedi. "Daha kanlı bir iktidar bizleri bekliyor" diyen Önder, "Katliamcı kafa kesen zihniyete karşı ezilenler öz savunma örgütlemeli ve geliştirmelidir. Öz savunmadan başka yol yok" diye konuştu.
'Ne askeri darbe nede Saray faşizmi'
OHAL uygulamalarının muhalif liseli gençlik kitlesini de hedef alacağına dikkat çeken Önder, son olarak şunları söyledi: "Sarayın eğitim sistemine karşı ayağa kalkan ve bir isyan furyası başlatarak gericiliğe karşı bildiri yayınlayan liseliler bu dönemde de sokakta ve direnişin içinde olacaktır. Ne askeri bir darbe ne de saray faşizmi demokratik lise mücadelemizin önüne geçemeyecek. Bizleri eşit parasız bilimsel anadilde bir eğitim mücadelemizden alıkoyamayacak. Çünkü direniş geleneğimiz Berkin'lerden Okan'lardan Ceylan'lardan gelir."
'Gelin güçlerimizi birleştirelim'
Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) üyesi olan Doğan Yolcu da, darbeyi engellediğini söyleyen iktidar, darbenin tüm koşullarını kendi iktidarı ve polis gücüyle getirdiğini söyledi. İbrahim Kaypakkaya'nın "İki gerici gücün çatışmasında taraf tutmamız söz konusu olmaz" sözünü hatırlatan Yolcu, gerici güçlere karşı gençlerin güçlerini birleşmesi gerektiğini söyledi.
'Daha fazla sokağa çıkmalıyız'
OHAL uygulamasıyla iktidarın istediği Başkanlık sistemi için zemin hazırlandığını belirten Yolcu, "Var olan durumu tek adamlaştırmak isteniyor" dedi. Ülkede yönetememe krizi olduğunu vurgulayan Yolcu, "Sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde daha fazla sokağa çıkarak faşizan koşullara daha çok direnmeliyiz" dedi.
(gö/cnö/avt)