Kadınlar: Darbeye ve diktatörlüğe karşı direneceğiz
ANKARA (DİHA) - Darbe girişiminden sonra 81 ilde ilan edilen 3 aylık OHAL uygulamasından ardından kadınlar sokağa çıkan erk zihniyetine karşı sokakları terk etmeyeceklerini belirtti. KJA Aktivisti Sevgi Kişin, "Başta metropollerde yaşayan kadınları bu erk zihniyete karşı bir araya gelmeye çağırıyoruz. Korkmak ve evlere kapanmak bizlere göre değildir ve biz sokaklarda olacağız" dedi.
Ordunun 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu ile yaptığı toplantının ardından 3 aylık OHAL ilan etti. İlan edilen OHAL ve sokağa salınan kitlelerin hedefinde yer alan kadınlar, özgürlüklerinden ödün vermeyeceklerini ve faşizme teslim olmayacaklarının mesajını verdi. Kampus Cadıları üyesi Gözde Çelik, darbe girişimi ve ardından yaşananların birçok açıdan tartışıldığını belirterek, "200'ü aşkın ölü, binlerce gözaltı, tutuklama ve kamu kurumlarından tasfiyeler gerçekleşti" dedi. Darbeyi "iktidar savaşı" olarak nitelendiren Çelik, darbeyi yapmaya çalışan grubun eski iktidar ortağı olduğuna işaret etti.
'Demokrasi kazandı demek safsatadır'
Gerçek bir demokrasinin darbeyle gelmeyeceğini belirten Çelik, "Hali hazırda süren bir iç savaşın olduğu, gerçekten demokrasi için sokağa çıkanların öldürüldüğü, her gün kadınların katledildiği, azınlıkta olan her inancın, ırkın, cinsel yönelimin yaşayamaz hale geldiği bir Türkiye'de yaşıyorduk. Bu yüzden 'demokrasi kazandı' safsatasının da arkasında durmayacağız" diye konuştu.
'Kadınların kurtuluşu eşitlik ve özgürlükte'
Halkevleri Kadın Sekreteri Gülşah Öztürk ise yaşanan darbe girişiminin gerici kadın düşmanı zihniyetin ve bu zihniyetin dili ve eylemi karşısında ne darbe ne de diktatörlük istemediklerini belirterek, "Kadınların karşılaştıkları şiddet taciz cinsiyetçi dil hiç olmadığı kadar meşrulaştırılmaya çalışıldı, OHAL ile birlikte de devam ediyor. İster darbe ister OHAL ister diktatörlük her ne olursa olsun kadınların yaşamları üzerinde kurulan gerici hegemonyaya karşı biz kadınlar açısından değişmeyen tek gerçek kurtuluş; eşit, laik, özgür ve demokratik bir ülkenin kadın değerleriyle kurulacak olmasıdır" dedi.
Yasaklara karşı direniş mücadelesi vermeyi en iyi kadınların bildiğine vurgu yapan Öztürk, "OHAL'in getirdiği ve getireceği her türlü duruma karşı da bu hayat bizimdir demeye ve mücadeleye etmeye devam edeceğiz. OHAL'de yaşamımız ve haklarımız için direnişe diyoruz" diye konuştu.
'Bölge OHAL'i sürekli yaşıyor'
KJA Aktivisti Sevgi Kişin ise 7 Haziran'da seçimden yenik ayrılan AKP'nin başlattığı darbe sürecinin devam ettiğini belirterek, "Aslında 30 yıldır bölgede yaşanan bir durumdur bu. Şimdi bu durumla beraber Kürtlerin ne çektiğini batı illerindeki insanlar çok daha iyi anlayacaklar. Bölge sürekli OHAL'i yaşıyor" diye konuştu.
'İlk mağdurlar kadınlar'
Kadınların darbe girişiminden en çok etkilenen kesimlerin başında geldiğini belirten Kişin, "Kadınlar açısından ise savaş nerede yaşanırsa yaşansın ilk mağdurları kadınlardır. Çünkü 7 Haziran'dan sonra ortaya çıkan sokağa çıkma yasakları ile birlikte en çok kadın ve çocuklar katledildi, bedenleri teşhir edildi. Şuan sokağa çıktığımızda arada kadınları görsek de 'demokrasi sokaklarında' kadınlar taciz edildi" diye konuştu.
'Meydana çıkan güruhlar kadınları taciz ediyor'
Kişin, Selahattin Demirtaş demokrasi için çağrı yaptığında 'vatan haini', Recep Tayip Erdoğan çağırdığında ise 'kahraman' ilan edildiğini hatırlattı ve "Anti demokratik olan tüm yönetim şekillerine karşıyız. Bu ülkede maalesef demokrasiyi tanımayan insanlar yaşanılan durumu demokrasi olarak değerlendiriyorlar. Meydanlara çıkan güruhlar ise kadınları sözlü taciz etmeye başlamış durumda" dedi.Kürt kadınlarının yaşanılan bu darbe girişimlerini tanıdıklarını ve ağır şiddete maruz bırakıldıklarını belirten Kişin, "Artık bu savaş yalnız bölgede değil batı illerinde de yaşanacak. İnsanların özgürlükleri kısıtlanacak. Ki kadınlar yüzlerce erk zihniyetin sokağa çıkması ile güvende değildir" diye konuştu.
Kadınların gericiliğe ve yobazlığa karşı direneceğini ifade eden Kişin, "Başta metropollerde yaşayan kadınları bu erk zihniyete karşı bir araya gelmeye çağırıyoruz. Korkmak ve evlere kapanmak bizlere göre değildir ve biz sokaklarda olacağız" diye ekledi.
(sdt/kk/fç/öç)