Kadınlardan OHAL'e karşı özsavunma
İZMİR(DİHA)- İzmir’de darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL'e tepki gösteren kadınlar, OHAL'e karşı kadınların örgütlü bir özsavunma gücü oluşturması gerektiğini vurguladı.
Darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu ile yaptığı toplantının ardından 3 aylık OHAL ilan etti. Darbe girişimi ardından 'demokrasi' adı altında sokağa çıkanların ise kadın kimliğini hedef almasına tepki gösteren İzmirli kadınlar, OHAL'e karşı kadınların örgütlü bir özsavunma gücü oluşturması gerektiğini vurguladı.
'Kürdistan OHAL'i hep yaşıyordu'
Kongreya Jinên Azad (KJA) aktivisti Reyhan Kumru, OHAL'in askeri ve sivil darbenin çarpışmasıyla meydana geldiğini ifade etti. 90'lı yıllardan bu yana Kürdistan bölgesinde OHAL'in mevcut olduğunu dile getiren Kumru, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanması ile birlikte Türkiye'de de uygulanmaya başlayacağını belirtti. Kürdistan da yaşayan kadınların OHAL gerçeğini yaşadıklarını ifade eden Kumru, bedeni teşhir edilen YJA STAR gerillası Ekin Wan'ı (Kevser Eltürk) hatırlattı.
Yaşanılan koşullarda kadınların seslerinin daha gür bir şekilde çıkarması gerektiğini söyleyen Kumru, "OHAL demek kadınların özgürlüklerinin engellenmesi demektir. Bu yüzden biz kadınların çok daha fazla örgütlü çalışmamız ve mücadele etmemiz gerekiyor" dedi.
'Öcalan için kaygılıyız'
OHAL ilan edilmesinin hemen ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin daha da ağırlaştırıldığına vurgu yapan Kumru, Bursa 1. İnfaz hakimliğinin Öcalan'a dair her türlü ziyaretçi, yazılı haberleşme ve telefon görüşmeleri haklarını OHAL süresince yasaklamasıyla birlikte kaygılarının arttığını dile getirdi.
‘OHAL’da yine hedef kadınlar olacak’
Emekçi Kadınlar üyesi Mercan Dindar ise, 15 temmuz darbe girişimi sermayenin kendi içindeki iç savaşının sonucu olduğunu söyledi. "Demokrasi" adı altında yapılan birlik çağrısıyla faşizmin tek çatı altında toplandığını ifade eden Dindar, Cumhurbaşkanlığı tarafından telefonlara gönderilen mesajların ve camilerde okutulan selaların bir iç savaş çağrısı olduğunu vurguladı. OHAL ile birlikte kadınların hedef haline geleceğini dile getiren Dindar, kadınların buna karşı güçlü bir örgütlenme geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi. Dindar, "Her savaştan ilk kadınlar payını alır. Burjuvazinin bu iç savaşında da en büyük payı alacak yine kadınlar olacaktır. Sadece kadınların değil ezilen tüm halkların birlikte mücadele etmesi ve mücadeleyi birlikte örmesi gerekmektedir. AKP iktidarı bu kadar çürümüşken yok olmaya mahkumdur" dedi.
'Kadınlar örgütlü özsavunmayı geliştirmeli'
Yeryüzü Kadınları üyesi Sultan Eylem Keleş ise, sokakların demokrasi iddiasıyla erkekler tarafından adeta kuşatıldığını söyleyen Keleş, bunun kadınlar için çok büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. OHAL'in kadınların gündelik yaşantıda yaşadıkları baskıların artması anlamına geldiğini belirten Keleş, tüm bu saldırılara karşı örgütlü bir özsavunma gücü oluşturması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanın çağrısıyla sokaklara dökülenleri AKP iktidarının paramiliter gücü olarak nitelendiren Keleş, "Bu zihniyeti Rojava'dan tanıyoruz. DAİŞ zihniyetinin nasıl tecavüzcü, kadın düşmanı bir zihniyet olduğunu biliyoruz" dedi.
(sg-mş/cnö/öç)