DİHA - Dicle Haber Ajansı

NECLA DEMİR

İSTANBUL (DİHA) - Darbe girişiminin ardından sağlık ve güvenliğinden kaygı duyulan Öcalan'ın özgürlüğü için "30 yıldır en önemli destekçilerim" dediği kadınlar, “Önderliğime, Toprağa, Özgürlüğe Sahip Çıkıyorum” kampanyası ile ulusal ve uluslararası kamuoyunu görmezlikten ve duymazlıktan geldiği İmralı gerçeği ile yüzleştiriyor. Kadınlar, 6 ay boyunca gerçekleştireceği eylem ve etkinliklerle ana gündemi Öcalan'ın özgürlüğü olacak.

Yıllardır İmralı Cezaevi'nde tutulan ve birçok saldırı girişimine maruz kalan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın durumu, darbe girişimi sonrası endişe verici boyutlara ulaştı. Kürtlerin büyük bir kaygı ile sağlık ve güvenliği hakkında haberdar olmaya çalıştığı Öcalan ile ilgili şimdiye kadar yetkili kanallardan herhangi bir adım atılmazken, Nisan 2015 tarihinden bu yana derinleştirilen tecrit nedeniyle kendisinden bilgi alınmasına izin verilmiyor. "Çözüm süreci biterse kaos çıkar" sözlerinin bir bir gerçekleştiği Öcalan'ın özgürlüğü için "30 yıldır en önemli destekçilerim" dediği kadınlar alanlara çıkmaya hazırlanıyor.

“Kadınlar Önderliği ve özgürlüğü için eylemde” diyerek Öcalan'ın özgürlüğü için her fırsatta seferber olan kadınlarından "Öcalan'a özgürlük" ve "Dolmabahçe Mutabakatı'nın hayata geçirilmesi" talebiyle 41 haftadır İstanbul Dolmabahçe Sarayı önünde oturma eylemi yapan Barış Anneleri'ne, "En güzel kadın özgür olandır" felsefesine cezaevlerinde sımsıkı sarılan tutsak kadınlar, herkesin gözünü ve kulağını kapatmaya çalıştığı İmralı gerçeğini tüm dünya kamuoyunun gündemine getirmekte kararlı.

'Özgürleşen kadın özgürleşen Kürdistan'dır'

"Benim kadınla diyalogum, sözleşmem önemlidir" dediği kadınların özgürleşmesi ve var olan sistem içerisinde ayakta durmaları için birçok çözümleme yapan Öcalan, 1993-1998 yılları arasında yazdığı "Eşitliğe ve Özgürlüğe Yürüyüş (Kadının Ordulaşmasına Doğru)" adlı kitabında, "Özgürleşen kadın özgürleşen Kürdistan'dır" sözüyle 9 bin yıllık "sömürge kadın" tespitini yapıyor. Öcalan’ın bu tespiti, Kürt kadınlarının feodalizme isyan ederek özgürlük mücadelesinin fitilini ateşlemelerine yol açtı.

"Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü" adlı kitabında ise Öcalan'ın ortaya koyduğu "özgür eş yaşam" felsefesi, "nasıl yaşamalı" sorusunu cevaplıyor. Öcalan, "Kadın ile erkek arasındaki ilişkiler kavranmadan hiçbir sorun ne yeterince kavranabilir ne de çözümlenebilir" sözüyle gücünü 9 bin yıllık erkek iktidardan alan düzene karşı verilmesi gereken mücadeleye de ışık tutuyor.

Öcalan'ın kadın tespiti

Hiyerarşik toplumda ve uygarlık toplumunda kadına tek taraflı dayatılan evlilik kurumunun erkek egemenliğini çok yönlü inşa ettiğinin altını çizen Öcalan, yalnızca insan toplumuna özgü bir bağımlılık ve kölelik kurumunun da temelinin atılmış olduğuna dikkat çekiyor. Öcalan, değerlendirmesinde şu vurguyu yapıyor: "Şeytanla özdeşleştirilen, ücretsiz ev işçisi, çocuğunun annesi olarak adlandırılan kadın, böylece tüm 'toplumsal kölelik ve sömürü biçimlerinin prototipi' haline gelir."

'Kadınlığınıza güvenin'

Öcalan'ın kadına yönelik değerlendirmeleri Kürt kadınının özgürlük arayışını genişletmeye devam ederken, en son, "kadın arkadaşlarım" diye hitap ettiği kadınlara 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde İmralı Heyeti aracılığıyla gönderdiği mesajında, "Benim için kadın özgürlüğü her şeyden daha önemlidir. En güzel kadın hayatı özgür yaşayan kadındır. 30 yıldır en önemli destekçilerim kadın arkadaşlardır. Benim kadınla diyalogum, sözleşmem önemlidir… Kadınlığınıza güvenin. Eşitlik ve özgürlük kadın meselesiyle sağlanır. Bu nedenle bizim devrimimiz kadın devrimidir" sözlerine yer verdi.

'Bu kadar kadının öldürüldüğü bir devlete üye olmam'

Mesajında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kadınlar üzerinde yaratmak istediği baskıcı ve bir o kadar da müdahaleci tutumunu eleştiren Öcalan, Erdoğan'ın "3 çocuk" ve "erken evlilik" açıklamalarına dair sarf ettiği "3 çocuk, erken evlilik diyor. O da bilinçli olarak söylüyor, ben de bilinçli olarak söylüyorum. İki anlayış çatışıyor. Bakalım o mu kazanır, biz mi kazanırız göreceğiz… Daha önce de söyledim, bu kadar kadının öldürüldüğü bir ülkede, ben bu devlete üye olmam" sözleri ile erkek egemen sisteme karşı sokakları ve meydanları bırakmayan kadınlara yol gösterdi.

'Ben özgürüm, siz de özgür olacaksınız'

9 bin yıllık çökmüş olan kadın gerçeğini özgür kadın olarak ayağa kaldırmaya çalıştıklarını dile getiren Öcalan mesajında kadınların "Öcalan özgür olmadan özgür olmayacağız" sloganının değerli olduğunu söyledi. "Ben özgürüm. Siz de özgür olacaksınız. Bu konuda siz direnen kadınlara çok güveniyorum. İnanıyorum ki 21'inci yüzyıl kadın özgürlüğünün sağlandığı yüzyıl olacaktır" mesajı veren Öcalan'ın güvendiği kadın yoldaşları alanları iktidar, erkek egemen sisteme bırakmamakta oldukça kararlı.

Öcalan'ın özgürlüğü için kadınlardan seferberlik

Çözümlerini kendilerine rehber edinen Kürt kadınları, bir buçuk yıldır hiçbir şekilde kendisinden haber alınamayan Öcalan'ın özgürlüğü için yeni bir kampanya başlattı. Barışın teminatının Öcalan'ın özgürlüğünden geçtiğini alanlarda haykıran Kürt kadınları, darbe girişiminin ardından 24 Temmuz günü Amed’de (Diyarbakır) başlatılan "Öcalan'a Özgürlük Nöbeti"nin yürütücülerinden oldu.

Nöbetler, Kürdistan ve Türkiye kentlerine yayılarak devam ederken, KJA öncülüğünde bu kez 5 Ağustos’ta Amed'de "Önderliğime, Toprağa, Özgürlüğe Sahip Çıkıyorum" şiarıyla 6 ay sürecek kampanyanın startı verildi.

'Önderliğime, Toprağa, Özgürlüğe Sahip Çıkıyorum'


“Önderliğime, Toprağa, Özgürlüğe Sahip Çıkıyorum” kampanyası kapsamında kadınların 6 ay boyunca öncelikli gündemi Öcalan'ın özgürlüğü olacak. Kampanya kapsamında Türkiye ve Dünya kadınları ile de temaslarda bulunacak olan kadınlar, Türkiye ve Kürdistan genelinde büyük kadın mitingleri, panel, seminer, kadın buluşmaları ve yürüyüşler gerçekleştirecek.

(za/pu)