Kadınlardan hükümete: Deklarasyona acil karşılık verin
İSTANBUL (DİHA) - AKP hükümetinin KCK'nin deklarasyonuna en kısa sürede karşılık vermesini isteyen kadınlar, bunun için demokrasi güçleri, barış blokları, kadınlar, siyasetçiler, yazarlar ve bütün ötekilere önemli bir sorumluluk düştüğünü belirtti. Deklarasyonun Türkiye halkları açısından önemli ve değerli olduğunu kaydeden kadınlar, sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı tarafından 20 Ağustos günü kamuoyuna deklere edilen deklarasyona toplum farklı kesimlerinden destekler gelmeye devam ediyor. Deklarasyona bir desteğin geldiği Kürdistan ve Türkiyeli kadınlar, AKP hükümetine bir an önce müzakereye dönme çağrısı yaptı. Kongreya Jinên Azad (KJA) İstanbul İl koordinasyonu üyesi Kandile Yeşilfidan, KCK'nin deklarasyonunun önemine işaret ederek, "O kadar çok çocuk, kadın öldü ki bu savaşta. Devletin bu çağrıya cevap vermesi gerekiyor" dedi.
Devletin deklarasyonu görmezden gelebileceğine dikkat çeken Yeşilfidan, şöyle devam etti: "Bu toplumsal krizi çözebilmek için beraber adım atmaktan başka seçenek ve adım yok. Herkesin düşüncesini daha derin ve daha aktif açığa çıkarması gerekiyor. Topluma dayatılan, insanları hiçleştiren sisteme karşı mücadele etmek gerekiyor. Devlet de bu savaş politikasından vazgeçmeli."
'Deklarasyonu sahiplenmek katliamları deşifre etmektir'
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyesi Nuran Yılmaz da deklarasyonun çok önemli bir adım olduğunu vurguladı. Demokrasi güçleri, barış blokları, kadınlar, siyasetçiler, yazarlar ve bütün ötekilere önemli bir sorumluluk düştüğünü ifade eden Yılmaz, "KCK'nin yaptığı deklarasyonu sahiplenmek, muhataplar ile görüşmeyi sağlamak aynı zamanda Erdoğan'ın ve onun iktidarının yarattığı katliamları deşifre etmek ve bunun takipçisi olmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
'Kürdistan özgürleşmeden batı özgürleşmeyecek'
Savaştan en çok etkilenen kesimin kadın ve gençler olduğunu söyleyen Yılmaz, özellikle kadın ve gençleri süreci sahiplenmeye çağırdı. Öcalan muhatap alınmadığı taktirde sürecin çok daha derinleşeceği ve çok daha yakıcı bir hal alacağı uyarısında bulunan Yılmaz, şunları aktardı: "Her gün izledik, izleyeceğiz. Bu süreci ancak Öcalan'la müzakere masasına oturarak, heyet ve avukatlarıyla, siyasi güçlerle görüşerek başlatabiliriz. Bu sürecin başlatılması için devletin adım atması şart. Adım attığı taktirde katliamların da son bulacağını biliyoruz. Biz kadınların ve öncülük edenlerin şunu bilmesi gerekiyor; Kürdistan özgürleşmeden batı özgürleşmeyecek. Bu çok net."
'KCK'nin deklarasyonunu yok saymak hata olur'
KCK'nin açıklamasını kadınlar nezdinde değerli bulunduğu açıklayan Devrimci Kadın Hareketi (DKH) üyesi Deniz Tunç ise, en kısa sürede hükümetin buna karşılık vermesi gerektiğinin altını çizdi. "Bütün bu yaşanan katliamlara karşı KCK'nin yaptığı açıklamaları yok saymak büyük hata olur" diyen Tunç, AKP'nin barış sürecine dönmesi için ısrarcı olacaklarını kaydetti.
'Deklarasyon Türkiye halkları açısından değerli'
Kendi içinde bir kriz yaşayan devletin bunu CHP ve MHP ile ittifak kurarak aşmaya çalıştığını belirten Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyesi Fadime Çelebi de, "KCK'nin açıklaması buna rağmen çok değerli ve anlamlı bir yerde duruyor. Çünkü devletin ırkçı, kafatasçı, şovenist ve saldırgan politikasına karşı, 30 yıllık bir savaşa karşı KCK'nin deklarasyonu yayınlaması, tekrardan müzakere sürecine davet etmesi Türkiye halkları açısından önemli ve değerli. Devlet bunu kesinlikle dikkate almalı" diye belirtti.
(yak/za/pu)