DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kadın

Surlu kadınlar: Sûr'u AKP'ye bırakmayacağız

 
1 Eylül
10:07 2016

AMED (DİHA) - Abluka ve baskılara rağmen Sûr'a ve kendilerine huzur veren sokaklarına geri dönen kadınlar, yaşam alanlarını bir daha terk etmemekte kararlı. Sûr’u yeniden inşa edeceklerini belirten kadınlar, "AKP’nin hayaliydi Sur’u ele geçirmek. Sur’u asla onlara bırakmayacağız. Evlerimizi ve mahallemizi terk etmeyeceğiz. Sur’u eskisi gibi yapacağız” dedi.

Devlet güçlerinin tank ve topuyla aylarca süren kuşatmasına karşı destansı bir direniş gösteren Amed'in (Diyarbakır) Sûr (Sur) ilçesinde devam eden abluka, kısmi yasak ve baskılara rağmen yaşam kadınların öncülüğünde yeniden inşa ediliyor. Melik Ahmet Anzele Mahallesi'nde yaşayan kadınlar, Sûr’daki yasak ve artan baskıları anlattı.

Pasûr (Kulp) ilçesinin Zeyrek köyünden 90'lı yıllardaki devlet baskısı ve koruculuk sistemi dayatması nedeniyle Sûr'a göç etmek zorunda kalan Nefise Sevilmiş (46), 23 yıldır ikamet ettiği yaşam alanlarına yönelik devletin bütün gücü ile savaş açtığını söyledi. Devletin saldırıları nedeniyle bu kez Bağlar'a yerleşmek zorunda kalan Sevilmiş, halka savaş açan devletten hiçbir beklentilerinin olmadığını belirtti.

‘Sur'dan artık tek bir adım atmayacağız'

Devlettin Sûr’da yaşam alanları ile birlikte halkların binlerce yıllık kültürünü de yok etmeye çalıştığını dile getiren Sevilmiş, “Halkı perişan etmek istediler. Ancak onların istediği gibi olmadı. Kadınlar Sur’u yeniden inşa edecek. Ve eskisi gibi olacak. AKP Sur’un tamamını yıkıp TOKİ yapmak istiyor. Biz onun evini de parasını da istemiyoruz. Bizim memleketimiz bize lazımdır. İnsanın mahallesi namusudur. Öldüreceklerse de Sur’da öldürsünler artık tek bir adım atmayacağız” dedi.

'Devleti istemiyoruz artık'

Kısmi yasaktan sonra döndükleri mahallelerinde bulunan sağlık ocaklarının karargaha dönüştürüldüğünü gördüklerini ifade eden Sevilmiş, şunları aktardı: "Çocuklarımızı sağlık ocaklarına götüremiyoruz. Çocuklarımız gece yarısına kadar dışarı da oynuyorlardı. Ama şimdi polisler, çocuklarımızı dışarıda gördüklerinde dövüyorlar. Polisler çocuklara ‘dışarı çıkarsanız sizinle de hesaplaşırız’ şeklinde tehdit ediyorlar. Devlettin zulmü Kürt halkı üzerinde hiç bitmedi, bu yasaklar ile kat be kat arttı. Devleti istemiyoruz artık. Kendi mahallemizde özgürce yaşamak istiyoruz” dedi.

'Sur’daki huzuru bulamadık’

23 yıldır Sûr'da ikamet eden Ayşen Sevilmiş (45) de, devletin tank ve toplarıyla topyekûn bir savaş başlattığını vurgulayarak, yasak döneminde çocuklarının psikolojisinin bozulduğunu ve geceleri hiç uyuyamadığını anımsattı. Saldırıların yoğunlaşması ile birlikte Bağcılar Mahallesi'ne yerleşmek zorunda kaldıklarını kaydeden Sevilmiş, orada sadece 3 ay kalabildiklerini aktardı. Sevilmiş, gittikleri yerlerde Sur’daki huzuru bulmadıklarını sözlerine ekledi.

‘Sur'u onlara bırakmayacağız'

AKP’nin Sûr’u boşaltarak kendi çetelerini yerleştirdiğinin altını çizen Sevilmiş, akşam karanlığı çöktüğünde dışarı çıkamadıklarını ve çocuklarına silah çekilerek tehdit edildiklerini söyledi. Sûr'u devlet güçlerine bırakmamak için geri döndüklerini kaydeden Sevilmiş, baskılara rağmen eski yaşamlarını tekrar örmeye çalıştıklarını aktardı. "Devlet Sur’u ele geçirmek istedi. Çünkü Sur Amed’in kalbidir" diyen Sevilmiş, "AKP’nin hayaliydi Sur’u ele geçirmek. Sur’u asla onlara bırakmayacağız. Evlerimizi ve mahallemizi terk etmeyeceğiz. Sur’u eskisi gibi yapacağız” diye belirtti.

Sûr'da 15 yıldır ikamet eden Şenay Toprak (36) ise, devletin saldırıları sonucu Sûr’dan göç etmek zorunda kaldıklarını yineleyerek, “Gittiğimiz yerlerde çocuklarımız hep hastalandı. Çocuklarımız sürekli 'Sur’a dönmek istiyoruz' diyerek ağlıyorlardı. Buraya döndük bu kez yine devlet baskısı ile karşı karşıyayız" dedi.

'İnşa etmek istedikleri Sur'u istemiyoruz'

Dört bir tarafı abluka altına alınan Sûr'da huzurlarının kalmadığını dile getiren Toprak, şöyle devam etti: "Kimse akşam dışarı çıkamıyor. Devlet Sur halkının göç etmesini istiyor. Devletin inşa etmek istediği Sur’u da biz istemiyoruz. Burada komşuluk ilişkilerimiz kültürümüzü çok güçlü yaşıyoruz. Evet, baskılar var. Hata bu baskılara rağmen Sur’dan göç edenler yeniden geri dönüyor.”

(rd-st/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR