Ormanlarından sonra ekinleri de yakıldı
BEDLÎS (DİHA) - Günlerdir orman yangılarının devam ettiği Xizan'a bağlı Akanyus köyünde ekinler de ateşe verildi. Asker ve korucular tarafından sık sık tehdit edildiklerini söyleyen köylüler, göçertilmek için ekin ve ormanlarının yakıldığını belirterek, topraklarını terk etmeyeceklerini kaydetti.
Kürdistan'da devlet politikası haline gelen orman yangıları sonucu bölgede tarım ve çiftçilik yapılamıyor. Son dönemlerde Bedlîs'e (Bitlis) bağlı Şex Cuman (Çeltikli) ve Sihi bölgesinde bulunan Yukarı Ölek, Buzlupınar, Yukarı Yolak ile Xizan (Hizan) ilçesine bağlı Akanyus köy mevkilerinde bulunan ormanlık alanda bombardıman sonucu çıkan yangın 5 gündür devam ediyor. Bölgede bulunan birçok tarım arazisi ise bombardıman sonucu çıkan yangının yanı sıra asker ve korucular tarafından ateşe verildi. Yangın sonucu binlerce ağaç ve yüzlerce dönüm tarım arazisi hasadı alınmadan küle döndü.
Bölge halkı, tek geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılığın devlet eliyle bitirilmek istenildiğine dikkat çekerek, göçertilmek istenildiklerini söyledi.
'Asker ve korucular kasıtlı yaktı'
Xizan'a bağlı Akanyus köyünde ikamet eden yurttaşlardan Fahrettin Gümüş (56), orman ve tarım arazilerinin asker ve korucular tarafından kasıtlı olarak yakıldığını söyledi. Ekinlerin de hasat almadan yakıldığını kaydeden Gümüş, "Her yer uçaklarla helikopterlerle bombalandı, yakıldı. Bütün bahçeleri alt üst ettiler. Bu arazi 30 yıla kadar hasat vermez artık. Atılan bombalar yüzünden evlerimizde mahsur kaldık, evlerimizin camları kapıları hasar gördü kırıldı" diye konuştu.
'Korucu ve askerler bizleri tehdit ediyor'
Köy sakinlerinden 65 yaşındaki Ayşe Gümüş ise, bölgeye operasyona çıkan asker ve korucuların kendilerini sık sık tehdit ettiğini vurguladı. Operasyonlara çıkan askerlerin ise yaşlı ve uzun sakallı olduğunu belirten Gümüş, "Helikopterler sürekli evimizin üzerinde geziyor, biz korkuyoruz, çocuklarımız çok korkuyor. Köyümüzün etrafını sürekli bombalayıp yakıyorlar. Arabalarımızın önlerini sık sık kesiyorlar. Bizi keyfi olarak saatlerce bekletip tehdit ediyorlar. Gezip dolaşmamıza bile izin vermiyorlar" sözleriyle maruz kaldıkları asker ve korucu baskınını anlattı.
'Toprağımızı terk etmeyeceğiz'
Yapılan baskılarla köylerinden göç ettirilmek istenildiklerine dikkat çeken Gümüş, "Biz yine barış için dua ediyoruz, barış olsun istiyoruz dedik. Ama böyle değil, düşmanlık istiyorlar, bize düşman gözüyle bakıyorlar. Bombalayarak kimsenin eline bir şey geçmez. Topraklarımızı yakarak göç etmemizi istiyorlar onlar ne yaparsa da toprağımızı terk etmeyeceğiz" dedi.
'Burada yetişen fındık Karadeniz'de yetişmez'
Topraklarının tarım ve çiftçilik için verimli olduğunu ifade eden köylülerden Celal Demir de, "Metropolleri hiç sevmiyorum, ben bu araziyi, köyümü bırakıp gitmek istemiyorum, beni öldürseler dahil gitmeye yanaşmam. Burayı terk edemem. Kendi toprağımda insan gibi yaşamak istiyorum gidip köle gibi yaşamak istemiyorum. Burada yetişen fındık Karadeniz de bile yetişmez. Burayı kasıtlı olarak bombalıyorlar. Bunun bir an önce durması gerekir" şeklinde konuştu.
(ebk-uy/sk/rp)