İsyan ve öfkenin örgüte dönüşümü: Mor Dayanışma
İSTANBUL (DİHA) - Yaşamın her alanında örgütlenen bütün kadınların adresi olan Mor Dayanışma, kadınlara "İsyan ve öfkemizi örgütlülüğe dönüştürelim" çağrısında bulundu.
Farklı kesimlerden kadınların bir araya gelerek oluşturduğu "Mor Dayanışma" geçtiğimiz gün, "Ya Özgürlük Ya Özgürlük!" başlığıyla yazılı açıklama yaparak kuruluşunu ilan etmişti. İstanbul, Antakya, Mersin, İzmir, Adana ve Antalya'dan tüm farklılıklarıyla 23-24-25 Eylül'de Mor Dayanışma kadın kampında bir araya gelen kadınlar, öfkelerini örgütlülüğe dönüştürme sözü verdi. Atölye, fabrika, mahalle, yani yaşamın her alanında örgütlenen bütün kadınların adresi ve öz örgütü olabileceği bir yer olarak tanımlanan Mor Dayanışma, önümüzdeki süreçlerde de aktif olarak kadın mücadelesinde yerini alacak.
Kadına yönelik şiddetin had safhada olduğu Türkiye'de, kadınların çığlığı olmak adına kurulan Mor Dayanışma, eylemlerine 15 Ekim'de mahalle buluşmalarıyla başlayacak. Ekim ve Kasım ayı boyunca gerek sosyal medya gerekse sokak eylemleri yapacak olan Mor Dayanışma, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde de büyük bir kadın paneli gerçekleştirecek.
'Kadınların öz örgütünü kurmayı önümüze koyduk'
Kadınların savaşa karşı barış çığlıklarından ilham alarak Mor Dayanışma'yı kurduklarını dile getiren Mor Dayanışma üyesi Gamze Özkök, Mor Dayanışma'nın örgütlenen tüm kadınların adresi olduğunu söyledi. "Mor Dayanışma erkek egemen siteme, kapitalizme ve patriarkala (ataerkil) karşı mücadele eden bir örgüt" diyen Özkök, Mor Dayanışma'nın mahallelerde, kentlerde ve fabrikalarda örgütlendiğini kaydetti. Örgütlenmenin ev toplantılarıyla başladığını dile getiren Özkök, aslında 3 yıllık bir deneyimlerinin olduğunu belirtti. Özkök, "Kadınların öz örgütünü kurmayı önümüze koyduk. İsyanı ve öfkeyi örgütlülüğe dönüştürdük. Ve böylece deklarasyonumuzu ilan ettik" dedi.
'İsyanımızı bileyerek Mor Dayanışma'yı kurduk'
OHAL ile birlikte kadınların daha çok hedef haline geldiğini ifade eden Özkök, "OHAL döneminden sonra ilk olarak kadınlar hedef alındı.15 Temmuz'un sabahına uyandığımızda kadınların yüzlerine kezzap atıldığını gördük. Biz buradan bileniyoruz. Öfkemiz ve isyanımızı buradan bileyerek Mor Dayanışma'yı kurduk" dedi. Özkök, son olarak kadınlara, "Erkek egemen sisteme, kapitalizme patriarkala karşı kadınların öz örgütü Mor Dayanışma'da buluşmak üzere" diye çağrıda bulundu.
'Kadınların başını çektiği bir direniş ekseni var'
"Artık hiçbir kadın kendi evinde de güvenle oturamayacağının farkında" diyen Mor Dayanışma üyesi Cemile Çiçek ise, gitgide şiddetlenen bir baskı süreci olduğunu belirterek, "Tam da kadın mücadelesinin buradan tutulup ele alınması lazım. Tam da bu noktada kadınların öfkesi gitgide artıyor. Savaş politikalarında en çok etkilenen öldürülen ve mağdur edilen kadınlar oluyor. Kadınların başını çektiği bir direniş ekseni var. İstanbul'da da bir sürü grev patlak verdi. Bu grevlerde de kadınların öncü olduğunu umut vadeden kadınların olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Mor Dayanışma'dan kadınlara çağrı
Çiçek, kadınlara şu çağrıda bulundu: "Kadın olarak yaşadığınız problemlerin hepsinin ortalamasını aldığınızda tek bir kadın olarak yaşadığınız problemleri beraber çözebileceğimizi düşünüyoruz. Bağımsız bir kadın örgütlenmesine inanıyoruz. Bu yüzden de Mor Dayanışma kadınlar için iyi bir zemin."
(za-ai/rp)