DİHA - Dicle Haber Ajansı

Ekoloji

Akkuyu Nükleer Santrali'ne karşı sonuna kadar mücadele

 
12 Ekim
10:29 2016

MERSİN (DİHA) - Erdoğan ve Putin'in üzerinde anlaştığı Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinin Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmasına tepki gösteren çevreciler ve kentteki STÖ'ler, nükleer santrale karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti.

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi, Akkuyu Nükleer Santrali'nin 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda yer alması kararını merkezi idareye bırakan komisyon kararını oy çokluğuyla onaylaması demokratik kitle örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.

Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), planın onaylanmaması için kentte imza kampanyası başlatmış ve 30 bin imza toplanmıştı. MHP'li Büyükşehir Belediyesi tarafından Akkuyu Nükleer Santral'in merkezi idareye bırakma kararına tepki gösteren MERÇED üyesi avukat Semra Kabasakal, "1/100.000 ölçekli planda zaten Çevre Şehircilik Bakanı'nı Akkuyu onaylamıştı ve görülüyor ki buna MHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı ve meclis üyeleri sadık kaldı. Bundan şu anlaşılıyor alt plan, üst plana uymak zorundadır" dedi.

'Hesabını soracağız'

MHP'li Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ın kendini "İşte biz bu plana karşıyız ama ne yapalım bakanların onayına karşı çıkamıyoruz" şeklinde savunacağını söyleyen Kabasakal, şöyle devam etti: "Bu çok doğru bir karar değildir. Biz istiyorduk ki belediye bu planı ret etsin. Güya bizim belediye başkanı çevreciydi kendisini her zaman öyle gösterirdi ama anlaşılan o ki AKP hükümetinin baskısına dayanamayarak bu plana onlarla beraber 'Evet 'dedi." Kabasakal, çevreciler olarak bu plana evet diyenlerden hesap soracaklarını kaydetti.

'Son sözü halk söyleyecek'

Akkuyu Nükleer Karşıtı Platformu Dönem Sözcüsü Erkan Demir, MHP'li belediye meclis üyelerinin bu planı kendi parti kararlarıymış gibi gördüğünü, AKP ve MHP'li üyelerin birleşerek, bu plana evet dediğini belirtti. "Görünen o ki AKP ve MHP her şeyde olduğu gibi el ele vererek, bu kararda da ortak tavır sergilediler" diyen Demir, şöyle devam etti: "Meclis üyeleri ve belediye başkanı halkın seçtiği bireylerdir halkın evet dediği insanlardır. Mersin'de yapılan anketlere bakılırsa Mersin halkının Nükleer Santrali istemediğini anket sonuçlarında yüzde 80 varan hayırlarla görebilirler. Mersin halkı nükleer santrale karşı tavrı netti."

Büyükşehir belediyesinin halkın taleplerini görmezden geldiğine dikkat çeken Demir, "Biz çevreciler nükleer santralin yapılmaması için her alanda mücadele edeceğiz. Son sözü halk söyleyecek. Bu karar ile planda yer alan alanın, nükleer santralin yapılacağı anlamına gelmiyor. Belediyenin onayladığı bu projeye halkın evet diyeceği kesinlikle yanılgıdır. Son sözü halk söyleyecek" diye konuştu.

'MHP siyasi rolünü yine oynadı'

Belediyenin kararına bir tepki de Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan'dan geldi. Karar çok üzüldüğünü dile getiren Uğurhan, şöyle konuştu: "Çünkü belediyelerin halkın sağlığını yükseltme gibi bir misyonu var. Halkının daha sağlıklı bir çevrede yaşamasını sağlamalıdır. Bunu da çevre ile ilgili düzenlemeleri yaparak, yapması gerekir. Kirli sularından tutun, havanın temiz olmasına kadar. Nükleer santralin çevre ve insan sağlığı açısından zararlı olduğu dünyaca kanıtlanmış bunu kendileri de biliyor."

Belediye seçimlerinde kentte yaşayan yurttaşlar olarak seçilecek belediye başkanlarına "Nükleer santrali onaylıyor musunuz, onaylamıyor musunuz?" diye sorduklarını ve buna göre seçtiklerini ifade eden Uğurhan, "MHP'li Kocamaz 'Ben onaylamıyorum' dedi. Kent konseyleri çalışmalarında da nükleer santralinin onaylanmamasına yönelik eğilim çıktığında, Kocamaz bunu da destekledi. Meclis'te de ben nükleer santral istemiyorum dedi ama kendi meclis üyeleri bu 1/100.000 çevre düzeni planında nükleerin işaretlenmesine 'evet ' oyu kullandı bu iki yüzlülüktür" diye konuştu.

Belediye meclis üyelerinin parti kararlarına uyduklarını hatırlatan Uğurhan, "Düşünün ki Belediye Başkanı nükleer istemiyor ama belediye meclis üyeleri işaretlensin diyor. Bunun kendileri arasında alınan bir karar olduğu apaçık ortada. Bu belediyenin gerçek görevini yapmadığı siyaseten davranması gerektiği gibi davrandığını gösteriyor" dedi.

'Kentini düşünen belediyecilik anlayışı istiyoruz'

MHP ve AKP'nin aynı yoldan ilerlediğini vurgulayan Uğurhan, şöyle devam etti: "Eğer MHP'li Kocamaz söylediği gibi nükleer santrale karşı bir karar alsaydı bu kentte bulunan sağcısı, solcusu herkes bu konuda onu destekleyecekti. Kendi söylemlerinde söylediği doğruluk, dürüstlüğünü kanıtlamış olacaktı ancak yapmadılar. Bizimle alay ettiler. Ben çevreci olarak, bunu çok dürüst bulmadım. Küçük çıkarlar yüzünden ilkeli duruştan vazgeçerek, ilkeli olmadıklarını gösterdiler. Mersin'in ve Türkiye'nin geleceğine dair bir olumsuz karar aldılar."

Özelikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye'ye geldiği gün böyle bir karar alınmasını da "Çok basit, çok klişe" olarak yorumlayan Uğurhan, daha önce ÇED raporu da Putin'in Ankara'ya geldiği gün onaylandığını hatırlattı ve ekledi: "Düşünceden yoksun insanların yaptığı bir şey. Karşımızda böyle insanlar görmek istemiyoruz. Biz halkını, çevresini, kentini düşünen bir belediyecilik anlayışı istiyoruz."

Yaşadıkları müddetçe nükleer santral ile mücadeleyi sürdüreceklerini kaydeden Uğurhan, "Nükleer santralden yayılan atıklar hem atmosfere, hem de doğaya zarar veriyor. Bu yüzden buna karşı mücadele edeceğiz. Bu santral yapılsa dahi çalıştırılamayacak. Sağlıklı yaşam hakkı olan nükleere karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecek" şeklinde konuştu.

'Hesabını halka verirler'

Mersin Barosu avukatlarından Bilgin Yeşilboğaz da, kararın çıktığı günün tesadüf olmadığını siyasi baskı ile alınan bir karar olduğunu belirterek, "Kararın çıktığı anda Rusya Devlet Başkanı Putin'in de katıldığı İstanbul'da düzenlenen 23. Dünya Enerji Kongresi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın nükleer enerjiye verdiği önemi anlatıyordu. Bu bir tesadüf olamaz" dedi. Tüm süreçlerde yerel siyasetin genel siyasetten bağımsız ve lokal davranmasını talep ettiklerini dile getiren Yeşilboğaz, "Ancak Mersin halkının, seçmeninin oyları ile seçilen meclis üyeleri kendisine verilen vekaleti hakkı olmamasına rağmen bir başka iradeye teslim etmiştir. Yani anlayacağınız kurda kuzuyu teslim etmiştir" diye konuştu.

Çevre planı ile ilgili hazırlanan bilimsel projeler görmezden gelinerek yetki devri yapılmasının Mersin için geri dönülmez bir karar olduğunu ifade eden Yeşilboğaz, "Mersin halkı yıllardan beri verdiği mücadele ile nükleer santral istemediğin belirtmiştir. Halkın sesine kulak vermeyenler hesabını da halka verirler" dedi.

(ba-egç/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR