Ekonomide yaprak dökümü
ANKARA (DİHA) - Son açıklanan ekonomi verilere göre, Türkiye ekonomisi yaprak dökümü yaşıyor. Dış borç ve yoksulluk dizboyu, dolar fırladı, bütçe açığı ve cari açık yükseldi, doğrudan yatırım en düşük seviyede, savaş harcamaları katbekat arttı, işsizlik ise tavan yaptı.
Eleştirel iktisatçılara göre Türkiye ekonomisi bahar halinden sonbahar haline geçiş yaptı. Son açıklanan ekonomik veriler de gösterdi ki ekonomide yaprak dökümü başladı. Standard&Poor’s ve Moody’s’in not indirimi, FED faiz beklentisi ve OHAL’in uzatılması ardından dolar 3,10 TL’yi aşarak tarihi rekoru kırdı.
Dış borç ve yoksulluk
Dövizdeki yükseliş Türkiye ekonomisinin zayıf karnı dış borçta sinyal verdi. Türkiye’nin 421 milyar dolar dış borcu bulunuyor ve bunun yüzde 72’si yani 300 milyar dolar kadarı özel sektöre ait. Bunun yanı sıra en ciddi problem ise ekonominin önümüzdeki 1 yıl içinde 170 milyar dolar borcu döndürmesi gerekiyor.
Maliyeti yükselen dış borçları ödemek için Türkiye, daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalacak ve bu da daha fazla yoksulluğu getirecek. Borçların döndürmekte Türkiye’nin zorlanacağını belirten ekonomistler 2001 krizi hatırlatıyor ve borçla yürüyen sistemin bedelini yoksulların ödeyeceği uyarısında bulunuyor.
Cari açık beklenin üstünde
Cari açık da beklenin üstünde geldi ve 12 aylık açık 31 milyar dolara yükseldi.
Sermaye çıkıyor
Ekonomideki temel sorunlardan biri de yabancı sermaye çıkışı ve yatırımlar. Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’den yabancı sermaye çıkışı Moody’s’in not indiriminden 2 hafta sonra başladı. 7 Ekim haftası 700 milyon dolar sermaye çıkışı yaşandı ve süreç devam ediyor. Moody’s’in not indirmeden önceki hafta ise 400 milyon doları aşkın bir hisse senedi alımı olduğunu görülüyordu. Güvenilir ülke statüsünü kaybeden Türkiye’de artık kap-kaç sermayenin giriş çıkış yapacağı savunuluyor.
Son 7 yılın en düşük seviyesinde
Ekonomi Bakanlığı’na göre doğrudan yabancı yatarımı yüzde 54 oranında gerileme yaşadı. Ocak-Temmuz döneminde 4,8 milyar dolar seviyesinde kaldı. Üstelik bunu 2,5 milyar dolarından fazla gayrimenkul yatırımı. . Geçtiğimiz yıl ise 16,8 milyar dolar doğrudan yatırım yapılmıştı.
Küresel kriz döneminde dahi doğrudan yatırım 2009 yılında 8,5 milyon dolar, 2010 yılında 9 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Doğrudan yatırım tablosu Türkiye’nin son 7 yılın en kötü dönemini yaşadığını gösteriyor.
2016 yılının sonunda küresel kriz dönemindeki rakamlara ulaşılamayacağı düşünülüyor.
Bütçe açığı ve Kürtlere açılan savaş
Eylül ayında bütçe açığı 16,5 milyar dolara yükseldi. 2016 yılı Merkezi Bütçe Giderleri Tablosu’na göre Eylül ayında 216 milyon 873 bin lira harcama gerçekleşti. Geçen yıl Eylül ayında “savunma ve güvenlik” için 199 milyon 159 bin lira harcama yapılmıştı. Bu kapsamda yılbaşından bu yana 9 ayda Kürdistan’da sürdürülen savaş harcamalarının toplamı 2 milyar 238 milyon 853 bin liraya çıktı. Eylül ayında savaş kaleminden yapılan harcamaların 46 milyon 763 bin lirasını silah, araç, gereç ve savaş teçhizatı alımları oluşturdu.
Büyüme eksiye düşebilir
Ekonomi 1. çeyrekte 4,7’lik bir büyüme yakalamış ancak 2. çeyrekte 3,1’e gerilemişti. Ancak büyümedeki düşüş darbe öncesi döneme ait. Darbe sonrası yaşanan gelişmeler ve politik riskler hesaba katıldığında ekonomistler dördüncü çeyrekte negatif büyüme bekliyor. Ekonomistlere göre “Kırılgan Beşli” arasında yer alan Türkiye’nin ortalama yüzde 5’lik bir büyüme yakalaması şart.
Öte yandan Türkiye ekonomisini büyümesi sanayi yatırımlarıyla değil kamu ve özel harcamalarla gerçekleşiyor. Sanayi sektörü ise oldukça zor durumda. Makine Mühendisleri tarafından yapılan bir araştırmaya göre sanayinin üçte biri döviz olan borç yükü 450 milyar TL'yi aştı. Sektör öz kaynaklarının yüzde 150'nin üstünde borçlanarak çarklarını döndürmeye çalışıyor.
Son 7 yılın en yüksek işsizlik oranı
Açıklanan en son negatif rakam ise İşgücü İstatistikleri. Ekonominin içinde bulunduğu olumlu veyahut olumsuz durumu gösteren temel verilerinden birinin de işsizlik olduğu kabul ediliyor. TÜİK verilerine göre, Temmuz ayında işsizlik oranı yüzde 10,2’den yüzde 10,7’ye yükseldi. Buna göre Türkiye’de 3 milyon 324 bin işsizlik var. Açıklanan veriler son 7 yılın en yüksek Temmuz göstergesi oldu.
Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı ise 1.5 puanlık artış ile yüzde 19.8'le rekor seviyeye ulaştı. Yani Türkiye’de her 5 kişiden biri işsiz ve artık Türkiye diplomalı işsizler ülkesi.
Gerçek işsizlik!
Ancak TÜİK iş bulmadan umudunu yitirmiş milyonlarca insanı açıkladığı işsizlik rakamlarına katmıyor. Bu durumu sık sık dile getiren DİSK-AR’ın Temmuz ayı geniş tanımlı işsizlik raporunda ise işsizlik oranı yüzde 18,9’a yükseldi. DİSK-AR’a göre Türkiye 6 milyon 324 bin işsiz var bu rakam 20 Avrupa ülkesinin nüfuslarından daha fazla.
S&P ve Moody’s ile birlikte önemli 3 derecelendirme kuruluşu içinde yer alan Fitch Küresel Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye’de verilerin kötü olduğu vurgulanmıştı.
(dn/rp)