Baluken: 50 milyon insan yoksulluk sınırında
ANKARA (DİHA) - HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ekonomik krizi hükümetin savaş politikalarına bağlayarak, yoksulluk sınırında 50 milyon insanın yaşadığını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Genel Kurulda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krize ilişkin HDP'nin vermiş olduğu araştırma önergesi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Baluken, "Bu günler iyi günlerimiz, bugünleri de arar bir noktaya geleceğiz" dedi.
'Çöküntülere ekonomi de eklendi'
AKP'nin yürütmüş olduğu yanlış iç ve dış politikaların toplumsal yaşamda neden olduğunu aktaran Baluken, çöküntülere ekonominin de eklendiğini anımsattı. Baluken, "Ekonomide bu yanlış politikalar neticesinde artık kontrolsüz bir kriz ve büyük oranda bütün toplum tarafından hissedilen bir çöküş durumuyla karşı karşıyayız" diye konuştu.
"Savaşın faturasını tüm Türkiye ödüyor"
İlk günden itibaren içeride savaş, dışarıda savaş politikasının faturasının bütün Türkiye toplumuna çıkacağını ifade ettiklerini sözlerine ekleyen Baluken, "İç ve dış politikayı düzeltmek yerine, savaş politikasından vazgeçerek barışı, demokrasiyi, özgürlüğü önceleyen, ekonomiyi toparlayacak birtakım tutumlar yerine, maalesef siz Körfez sermayesiyle, Arap sermayesiyle palyatif çözümlerin peşine takıldınız" diyerek hükümet politikasını eleştirdi.
'Hükümet kara paradan medet umdu'
Hükümetin kara paradan medet umduğunu da savunan Baluken, yine hükümetin kaçak ticaret ile ekonomiyi toparlayabileceğini sandığını, söyledi. Baluken, "Reza Zarrabların akıtmış olduğu paralarla, onların yaptığı birtakım uluslararası, hukuka aykırı kaçak ticaretlerle ekonomiyi toparlayabileceğinizi sandınız. Reza Zarrab ‘Ben, cari açığın yüzde 15'ini karşılıyorum.’ dedi, sizden bir ses çıkmadı" diye konuştu.
'Bugünleri de arar bir noktaya geleceğiz'
Ekonomideki gidişatın daha da kötüleşeceğini dile getiren Baluken, bununda Türkiye'nin içerde yürüttüğü savaş politikasına bağladı. Baluken, “Korkarım ki bu günler iyi günlerimiz ve ekonomik açıdan bugünleri de arar bir noktaya geleceğiz. Kürtlerin yoğun yaşadığı illerin dört bir tarafına karakollar, kalekollar inşa et; buna ne can dayanır, ne ekonomi dayanır" dedi.
OHAL’in olduğu ülkede kim yatırım yapar?
Olağanüstü halin olduğu bir ülkede kim yatırım yapmak ister? sorusuyla devam eden Baluken, Türkiye'nin yatırım yapılabilecek bir ülke olmaktan çıktığını ifade etti. Baluken, "Siyasi kriz, bölgesel kriz, işte içinde bulunmuş olduğumuz ekonomik kriz Türkiye'yi yatırım yapılabilir bir ülke konumundan çıkarmıştır. Binlerce şirkete mal güvenliği olmayacak şekilde, bir gecede el koyuyorsunuz" diye belirtti.
'Dolar hakkında bilgisi olmayan bir başbakan’
Başbakan Binalı Yıldırım'ın "Dolar inse ne olur, çıksa ne olur" sözlerini hatırlatan Baluken, şöyle devam etti: "Dolar rekor üstüne rekora koşuyor, ülkenin Başbakanı ‘Dolar inse ne olur, çıksa ne olur? Dolarsa ne olur, dolmazsa ne olur?’ diyor. Ya, bu kadar gayriciddi, bu kadar ciddiyetten uzak bir yaklaşım olur mu? Dolarla ülke ekonomisinin ilişkisini bilmeyen bir Başbakana Saray'dan denetimli serbestlik getirilmesi son derece normalmiş."
'Yoksulluk sınırında 50 milyon insan var'
Baluken, son olarak şunları söyledi: "Bütün bu uygulamalarla bankacılık sistemini çökerttiniz, tefeciliğin önünü açtınız, milyonlarca borçlu insan yarattınız. Yoksulluk sınırının altında yaşayan insanların sayısı 50 milyonu aştı. Açlık sınırının altında yaşayan insanların sayısı 15 milyonu aştı, gelir dağılımındaki makas olabildiğince arttı. İşsizlikte muazzam bir patlama var, İşsizlik Fonu'ndaki 960 milyonu bile gasp ederek bu ekonomik krizi gölgelemeye, toplumun gözünden kaçırmaya çalıştınız."
(sg/sd)