DİHA - Dicle Haber Ajansı

ANKARA (DİHA) - Afyon'da yaptığı toplantıda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, MHP'nin Başkanlık konusundaki açıklamalarının, "son derece milli bir duruş" olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Afyonkarahisar'da düzenlenen 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. Başkanlık meselesini yeniden gündeme getiren Yıldırım, "Buradan CHP'ye de bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Gelin, millete birlikte gidelim. Biz, Genel Kurul'da 367'nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe, bu önemli karara siz de katılın, siz de bu kararın içerisinde olun" çağrısında bulundu.

Başbakan Yıldırım, Ankara Valiliğinin 45 gün süreyle toplantı, gösteri ve yürüyüşlere yasak koymasını da savundu. Yıldırım, "Bunun tek gerekçesi var, milletin güvenliği. Şimdi CHP'den bazıları 'AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı' diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Allah aşkına, bizim cumhuriyet, cumhura sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız ya da ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hamasetle büyümüyor. Cumhuriyet çalışmakla, üretmekle, millete hizmetle büyür" diye konuştu.

Konuşmasında AB'ye üstü örtülü rest çeken Yıldırım, "AB için vizyonlu bir gelecek ancak Türkiye ile mümkündür. Siyasi, ekonomik konularda küresel rol almak isteyen bir AB bunu ancak Türkiye ile başarabilir. Bu nedenle vize serbestisi dahil tüm konular AB'nin Türkiye hakkında verdiği kararlar olmanın ötesine geçmekte ve kendi geleceği hakkında vereceği kararlara dönüşmektedir. Türkiye yarım asrı geçen süredir AB üyeliği yolunda çalışmalarını sürdüren bir ülkedir. Üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bundan sonra karar AB'nindir. İster Türkiye'nin birliğe girmesi yönünde irade kullanırlar isterse başka bir iradeyi tercih edebilirler. Karar onların. Türkiye'nin alternatifleri her zaman vardır. Avrupa unutmasın, fazla naz aşık usandırır" dedi.

Gülen ile geçmişte kurulan ilişkilere ve Hakan Şükür başta olmak üzere pek çok cemaat mensubunun AKP'den milletvekili yapılmasına rağmen, "FETÖ terör örgütünün hiçbir mensubu, bizim AK Parti teşkilatının içinde yer alamaz, barınamaz" iddiasında bulunan Yıldırım, "Eğer sızmalar varsa onları da temizlemek konusunda zerre kadar tereddüdümüz olmaz" dedi.

Halkın iradesine el konularak, belediyelere kayyım atamayı savunan Yıldırım, "Terör örgütüne destek veren belediyelerin yönetimlerini değiştirdik, bundan sonra da aynı desteği veren bütün belediyeleri değiştirmekten asla tereddüt etmeyeceğiz. Böylece belediyelerden terör örgütüne akan paraları durdurmuş olduk. Bölgedeki aşiretler, terörün bitmesi konusunda artık daha kararlı, seslerini daha fazla yükseltmeye başladılar ve aşiretler sahaya indiler" iddiasında bulundu.

Bölgede "mezhep politikası yürütmekle" suçlanmalarına rağmen, "Irak'ta yeni Kerbelalar yaşanmasını istemiyoruz" diye devam eden Yıldırım, şunları ileri sürdü: "Irak meselesi bize yabancı bir mesele değildir. Irak, kardeşlerimizin meselesidir. Komşularımız Irak'ın, Suriye'nin, Ortadoğu'nun geleceği, bu coğrafyanın ortak geleceğidir. Kültürel coğrafyamızda yaşanan hiçbir zulme, haksızlığa ve işgale kayıtsız kalamayız. Hepimiz Ehli Beyt aşığıyız, Kerbela'daki acıyı hala içimizde hissediyoruz."

Yıldırım, konuşmasında Bahçeli'nin başkanlık konusundaki açıklamalarına destek vererek, övgülerde bulundu: "MHP'nin, devletin ve ülkenin karşı karşıya olduğu sorunu görüp meseleye milletin son noktayı koyması yönündeki yaklaşımı doğrusu takdire şayandır. MHP, başkanlık sistemine karşı olabilir, parlamenter sistemin devamını da istiyor olabilir ancak kararı millete bırakmak gibi son derece önemli, son derece milli bir yaklaşım sergilemiştir."

(kk/sd)