Komünal ekonomi öz kaynakla gelişiyor
AMED (DİHA) - Amed'te "Doğduğum yerde doymak istiyorum" sloganıyla sürdürülen Demokratik Komünal Ekonomi modeli, dayanışmacı ve toplumsal ekonomiyi oluşturmayı hedefliyor.
Amed (Diyarbakır) Büyükşehir Belediyesi Yerel Ekonomiyi Güçlendirme Daire Başkanlığı, 2014 yılında toplumsal ve dayanışmacı ekonomiyi güçlendirme temelinde başlattığı bölge ekonomisini kalkındırma girişimlerine dönük projeler hayata geçiriyor. Bu kapsamda 16 Ekim'de Büyükşehir Belediyesi ve Amed Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığında, yürütülen çalışmalar ile hayata geçirilecek projelerin konuşulduğu Amed Ekonomi Konferansı gerçekleştirildi. Konferansın sonuç bildirgesinde, "Demokratik Komünal Ekonomi" adıyla alternatif bir model oluşturuldu. Amed Büyükşehir Belediyesi Yerel Ekonomiyi Güçlendirme Daire Başkanı Necati Pirinççioğlu, amaç ve hedeflerin doğrultusunda sürdürdükleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
‘Kürt kentlerini devletin kalkındırmasını beklemek hayalciliktir’
Toplumsal ve dayanışmacı ekonominin gerekliliğini vurgu yapan Pirinççioğlu, devletin mevcut politikalarının toplumdaki zengin-fakir uçurumunu derinleştirdiğini, bunun önüne ise ekonominin toplumsallaşmasını sağlayarak geçebileceğine işaret etti. Pirinççioğlu, “Kürt kentlerinin üretim potansiyeli yüksek. Fakat devletin Kürt kentlerinde kalkınma sağlamasını beklemek hayalciliktir” diyerek, yeniden üretim alanlarını oluşturacaklarını aktardı. Pirinççioğlu, amaçlarının bölgedeki işsizliği gidermek, mevsimlik işçiliğin önüne geçmek, öz kaynaklara dayalı yerel ekonomiyi güçlendirme, üretimden kopmuş insanları yeniden üretime dahil etmek ve sistemin görmezden geldiği kadın emeğini görünür kılmak olduğunu belirtti.
'Devlet yerel tohumu yok etmek istiyor'
Ayrıca devletin temel politikası olan gıda hakimiyeti politikasına alternatif üretmeyi de amaçladıklarını dile getiren Pirinççioğlu, “Devlet tarım üreticilerine kötü kalite tohum vererek ve yerel tohumun satışını engelleyerek bölge halkının üretimde devamlılığını engellemeye çalışıyor. Yerel tohumu yok etmeye çalışıyor. Tohumu İsrail gibi ülkelerden getiriyor. Böylece bölge halkının öz kaynaklara dayanarak kalkınmasını engellemeye çalışıyor” vurgusu yaptı.
Proje meyvelerini veriyor
"Doğduğum yerde doymak istiyorum" sloganıyla çıkış yapan projeye ilişkin toplumun tüm kesimlerini üretime dahil ederek toplumsal ekonomiyi hedeflediklerini belirten Pirinççioğlu, bu temelde atılan somut adımları sıraladı. Pirinççioğlu, “Karacadağ'da pirinç üretimi için göletler oluşturduk ve üretime hazır hale getirdik. Burada bir komün oluşturduk ve kooperatifleşme çalışmaları yürütüyoruz. Bismil ambarda 300 dönümlük bir arazide 4-5 aileden komün oluşturarak mercimek üretimini sağladık. Kent merkezinde kent bostanları oluşturduk. En önemlisi de üretimin devamlılığı için 2017'de tohum üretim ve saklama merkezi oluşturacağız” şeklinde açıkladı.
Toplumsal örgütlenme yöntemi komünler ve kooperatifler
Toplumsal ekonominin örgütlenme yönteminin komün ve kooperatifler olduğunu belirten Pirinççioğlu, "Bu kapsamda Lice Organik Tarım Kooperatifi, Demokratik Esnaflar Kooperatifi ve Kadın Emek Doğa Kooperatifi olmak üzere proje doğrultusunda adımlar attık” bilgisi verdi. Ayrıca dayanışmacı ve komünal ekonominin en iyi örneği olan Koçerliğin devlet tarafından getirilen mera yasakları ve yerleşik yaşamı zorunlu kılma nedeniyle Koçerlik kültürünü ve dayanışmacı ekonomiyi yok ettiğini vurgulayan Pirinççioğlu, “Biz bunun önüne geçmek için çalışmalar yürütüyoruz. Bu temelde Bismil’deki Koçerlerle kooperatifçilik çalışmalarımız var” dedi ve Koçerlik kültürünün canlandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
(dy-özp/fç/kk)