'Halklar AKP diktasına karşı sokağa inmeli'
HABER MERKEZİ(DİHA) - Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı'nın gözaltına alınması ve belediyeye yapılan baskına tepki gösteren HDP ve DBP'li seçilmişler, "AKP darbesine karşı da halklar sokağa inmeli ve diktaya dur demeli" çağrısında bulundu.
Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı'nın gözaltına alınması ve belediyeye yapılan baskına tepki gösteren Agirî Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık, sorunların gözaltı, baskı ve tutuklama gibi uygulamalarla çözülemeyeceği gerçeğine rağmen ülkeyi yönetenlerin politikalarını hiçbir şekilde değiştirmediğine vurgu yaptı. Amed Belediyesi eşbaşkanlarının gözaltına alınması bir tükenişin ve çırpınışın son göstergesi olduğunu söyleyen Sakık, "Hem sınır ötesi hem de ülke içinde Kürt sorununda komşularla bir barış projesinin olmadığının bir göstergesidir. Onun için tüm dikkatleri bunun üzerine çekmeye çalışıyorlar. Yani ülkede olup bitenleri toplumdan gizlemeye çalışıyorlar. Kışanak'ın geçmişte yaptığı konuşmalardan kaynaklı gözaltına alınması suç üretmekten başka bir şey değildir. Geçmişte hepimizin yaptığı konuşmalardır bunlar" dedi.
Sakık: Belediyelerimizin veremeyeceği hesap yok
Kürdistan'daki belediyelere her gün müfettişlerin gönderildiğini, Sayıştay'ın onlarca biriminden görevlilerin incelemelerde bulunduğunu hatırlatan Sakık, şöyle devam etti: "Bir şey bulamadıkları için geçmişin rehberlerini karıştırıyorlar, nasıl bir konuşma yapılmış denilerek, buradan yola çıkarak gözaltı kararı alınıyor. Eğer hakkaniyet noktasında yola çıkarsanız öncelikle Ankara Büyükşehir Başkanlığı'na kayyım atamanız gerekir ama ne hikmetse buralarda yargı, hukuk işlemiyor. Diyarbakır belediyesi ve diğer tüm belediyelerimizin hesabını veremeyeceği tek bir kuruş dahi yok."
'Çekin elinizi ölülerden'
Belediyelerin yaşamını yitirenlerin cenazelerinin alınması için ailelere ambulans tesis etmesinin suça gerekçe yapılamayacağını belirten Sakık, "Çekin ellerinizi ölülerden artık. Ölü bir insana ambulans verilmeyip de ne yapılacak yani. Bu topraklarda hiç olmazsa ölülerin yakasından elinizi çekin" diye konuştu.
'Seçilmişleri tutuklayarak sorunu çözemezsiniz'
Kürt sorununun seçilmişleri tutuklayarak çözülemeyeceğine vurgu yapan Sakık, şunları aktardı: "Eğer bu sorun çözülecekse seçilmişleri tutuklayarak, üzerinde fırtınalar kopararak olmaz. 90'lı yıllarda uygulanan politikalar sonucunda Parlamentoyu kapattılar, siyaseti kapattılar sorun bitti mi hayır. Bugün yine demokratik siyasetin içinde mücadele ediyoruz. Bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. İşte bu noktadan bakarsak günün politikalarının bu sorunu çözmediğini görmeleri gerekirken, yeniden darbeler gerçekleştiriliyor. Halkın iradesine saygılı olmaları gerek."
'Hukuk rafta'
Hukukun tamamen rafa kaldırıldığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Îdir Belediye Eşbaşkanı Şaziye Önder, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hükümetin kendisinin asıl darbeyi yaptığını söyledi. Ne Anayasa'ya ne de uluslararası hukuka uygun bir uygulamanın söz konusu olmadığına vurgu yapan Önder, "Her iki başkanın adresi belliyken, gittikleri yer belliyken, kaldı ki çağırıldıklarında kendileri gidebilecekken böyle bir şey olmadı hukuksuz bir uygulamaya başvuruldu" dedi.
Önder: Kabul etmiyoruz
Seçimle belediyeleri alamayan AKP'nin elinde tuttuğu gücü kullanarak halkın iradesi olan belediyelere yöneldiğini söyleyen Önder, "Şu anda gündemde KHK'ler ile çıkarılan yasaların aslında geçici bir süreliğine yürürlükte kalması gerekiyor ama hükümet bu yasaların kalıcılaşması için çalışmalar yürütüyor" diye konuştu. Devletin kendi hukukuna aykırı davrandığını söyleyen Önder, "Biz kesinlikle böyle bir uygulamayı kabul etmiyoruz" dedi.
Seçmenlerin iradelerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Önder, "Diktatörlük düzeyinde bir iktidarla karşı karşıyayız Tüm Türkiye halklarına çağrımızdır kendi kazanımlarına sahip çıkmalılar" diye belirtti.
'Demokratik hak ve özgürlükler AKP'nin tekelinde'
HDP Wan Milletvekili Lezgin Botan ise, AKP'nin seçimde alamadığı belediyeleri darbe yöntemi ile almaya çalıştığını ifade ederek, "Bu uygulamalar halkın iradesini ipotek, gasp etmektir" dedi. Türkiye halklarının yapılan hukuksuzluk karşısında ses çıkarması gerektiğini vurgulayan Botan, "Yapılan uygulamalar halkın çıkarlarına yönelik değildir. Türkiye'de yargı mekanizmaları tamamen tasfiye edilmiş durumda. Ülkede demokratik hak ve hak özgürlüğü tamamen AKP'nin tekeline alınmıştır" diye konuştu.
'Cenaze aracı teminini suç saymak skandal'
Türkiye'de polis ve yargının tamamen bir kişinin talimatı ile hareket ettiğini belirten Botan, "Belediyeleri işgal etmek için bahaneler arıyorlar, bulamayınca da gerilla cenazelerine neden gidildiği, neden cenaze aracı verildiği gibi bahaneler üretiyorlar. Ölen kim olursa olsun, kimliği amacı gözetmeksizin belediyeler üzerlerine düşen görevleri yapmak zorundadır. Bununda suç sayılması skandaldır" dedi.
'Halklar 'dur' demeli'
Şartlar ne olursa olsun yaşanılanlara dur diyeceklerini belirten Botan, şöyle devam etti: "Bu anlamda Türkiye'deki halklardan destek istiyoruz. Nasıl 15 Temmuz darbesine karşı halklar sokağa indi ise AKP'nin darbesine karşıda halklar sokağa inmeli ve diktaya dur demeli."
(iy-ayk/ns)