'FETÖ' savcısıyla aynı cezayı istedi
AMED (DİHA) - Amed'te görülen "KCK Ana Davası"nda esasa ilişkin görüşünü açıklayan savcının, "FETÖ"den tutuklanan bir önceki savcıyla aynı cezaları istemesine, avukatlar tepki gösterdi. Savcının, "FETÖ/PDY Çatı İddianamesi"ndeki kumpaslara değinmemesi dikkat çekti.
Amed'te (Diyarbakır) 2009 yılında "KCK" adı altında gerçekleştirilen siyasi soykırım operasyonlarında aralarında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Leyla Güven, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, Mêrdîn (Mardin) Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk'ün de bulunduğu 156 Kürt siyasetçi hakkında açılan, "KCK Ana Davası"nın 63'üncü duruşması Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, başka bir davadan tutuklu olan DBP eski PM üyeleri Turan Genç, Pero Dündar, Çimen Işık, Olcay Kanlıbaş, DBP Amed İl Eşbaşkanı Ali Şimşek, DBP Amed İl Yöneticisi Celal Yoldaş ve Hüseyin Yılmaz ile tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşmayı, HDP Amed Milletvekili Ziya Pir, DBP ve HDP il yöneticileri ile sanıkların aileler de izledi.
Önceki mütalaadan farkı 2 sanığa beraat istenmesi
Dava dosyasına gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, tutuklu Kürt siyasetçiler, mahkemenin sorularına Kürtçe cevap verdi. Ardından duruşma savcısı davanın esasına ilişkin hazırladığı, 386 sayfalık mütalaada, 143 kişi hakkında "Örgüt yöneticiliği", "Örgüte üye olma", "Örgüte yardım etme" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddialarından 5'er yıldan 22.5'ar yıla kadar hapis cezası talep edildi. 13 sanığın ise beraatına karar verilmesi istendi. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek hakkında "Örgüt yöneticiliği" iddiasıyla 22.5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile Mêrdin (Mardin) Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk hakkında ise "Örgüte üye olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlarından 7,5 yıldan 15 yıla kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırılmasını talep edildi. Hatip Dicle, Leyla Güven, Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın ise "Örgüt üyesi olmak" suçundan cezalandırılmasını istedi. Savcı, "Örgüt üyesi olmak" ile suçlanan Seyithan Haran ve Beyhan Sakin beraatına karar verilmesini talep etti.
'Dava siyasi bir kumpastır'
İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapmak için süre isteyen sanık Turan Genç, "Mütalaada olmayan eylemler üzerinden değerlendirme yapılmış. Benim hakkımda istinat edilen hangi 15 Ağustos eylemi var. Suçlamaların temellendirilmesi gerekiyor. Kendi lehimize olan deliller yok sayıldı. Aleyhimize olan deliller ön plana çıkarıldı. Davada, telefonda geçen 'Diş fırçalamış' sözleri KCK adına diş fırçalamış şeklinde değerlendirme yapılmış" dedi.
Hüseyin Yılmaz ise "Bu dava siyasi bir dosya olduğu açıktır. Mütalaada çıkardığımız sonuçlar aynı zihniyetin devam ettiğini gösteriyor. Dava siyasi kumpas davasıdır" diye kaydetti.
'Daha önceki savcının hazırladığı mütalaa kullanılmış'
Avukat Cihan Aydın ise, "FETÖ Çatı İddianamesi"ni mahkemenin incelemesi için istediklerini hatırlatarak, iddianamede örgütün 2007-2010 yılları arasında yargıda yaptığı faaliyetlerin "siyasi kumpas" amaçlı soruşturmalar ve yargılamalar yapıldığının ortaya çıktığını vurguladı. Aydın, "KCK Ana Davası"nda mahkeme kürsüsünde olan 9 savcı ve 12 hâkimin "örgüt üyesi olduğu" gerekçesiyle tutuklandığına işaret etti. Savcının hazırladığı mütalaada, diğer mütalaaya göre iyimser değişiklik göremediklerini kaydeden Aydın, "Anladığımız kadarıyla mütalaada pek fazla değişiklik gözükmüyor. Mütalaanın 1 ayda hazırlandığına inanmıyorum. Daha önceki savcının hazırladığı mütalaa kullanılmış. Mütalaayı kabul etmiyoruz" dedi.
"FETÖ PDY" örgütünün bugüne kadar yaptığı usulsüz dinlemelere ilişkin mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporların istenmesini talep eden Aydın, "Usulsüz dinlemeler ve FETÖ'nün yaptığı iş veya işlemler hakkında hazırlanan raporların Diyarbakır ile ilişkili raporlarının dava dosyasına gelmesini istiyoruz" dedi.
Avukat Sinan Tanrıkulu ise, "KCK soruşturmasında hukuka aykırı delil yaratılıp yaratılmadığının ciddi şekilde araştırılması gerekir" dedi.
'Tape kayıtlarının 3 aylık sürede dinlenmesi çok zor'
Avukat Mesut Beştaş ise ortam dinlemeleri ve tape kayıtlarına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporuna tepki göstererek, "Sesin bu kişileri ait olduğu konusunda kes yapıştır rapor hazırlanmış" diye kaydetti. Ancak 6 ayda dinlenmesi gereken binin üzerindeki tape kaydının 3 aylık sürede dinlenip bilirkişi raporu hazırlanmasının imkânsız olduğunu vurgulayan Beştaş, "Bilirkişi raporu baştan sona tape kayıtlarını dinlemeden düzenlenen rapordur. Her bir tapedeki sesin kime ait olup olmadığının incelenmesi ve ses mukayesesinin yapılmasını talep ediyoruz" diye belirtti.
Davayı Kasım ayına erteleyen mahkeme heyeti, duruşmanın ara kararını önümüzdeki günlerde açıklayacak.
Daha önce verilen mütalaa ile aynı
"FETÖ/PDY üyesi" olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma savcısı Zeynal Abidin Ulu, 30 Nisan'da verdiği mütalaada, 144 kişi hakkında "Örgüt yöneticiliği", "Örgüte üye olma", "Örgüte yardım etme" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddialarından 5'er yıldan 22.5'ar yıla kadar hapis cezası talep edildi, 11 sanığın ise beraatına karar verilmesi istedi. Mütalaada, Kamuran Yüksek hakkında "Örgüt yöneticiliği" iddiasıyla 22.5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Savcı, Hatip Dicle, Leyla Güven, Gültan Kışanak, Fırat Anlı ile Ahmet Türk'ün ise "Örgüte üye olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlarından 7,5 yıldan 15 yıla kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Kürt siyasetçiler hakkında toplam 2 bin 400 yıl ceza istemişti.
(dte/fç/rp)