'Yazma özgürlüğü için dayanışmayı ördük'
İSTANBUL (DİHA) - "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katıldıkları için haklarında dava açılan akademisyen Beyza Üstün ile gazeteci Murat Çelikkan, tek tip habere zorlayan sisteme karşı yazma özgürlüğünü savunmak için bu dayanışmayı ördüklerini söyledi.
Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katıldıkları için haklarında dava açılan akademisyen Beyza Üstün ile gazeteci Murat Çelikkan ve gazetenin Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya'nın duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Üstün ve Çelikkan'ın ayrı ayrı yargılandıkları davaların ilk duruşmasına, Kızılkaya katılmazken, Çelikkan hazır bulundu. Yapılan kimlik tespitinin ardından iddianame okundu.
Duruşmada savunma yapan Çelikkan, 12 Eylül askeri darbesinden bu yana gazetecilik yaptığını belirterek, "Farklı yayın kuruluşlarında çalıştım. Hem insan hakları konusunda hem de basın özgürlüğü konusunda yazdım. Kürt meselesinin barışçıl ve diyaloga bağlı bir şekilde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. 90'lı yıllarda basında okuduğumuz bazı katliam ve çatışmaların faillerinin bundan bir süre gerçek failler olmadığını, faillerin başka kişiler olduğunu basından öğrendik. Kamu oyunun doğruları öğrenmesi açısında basında çeşitliliğin önemine inandığım için bu görevi kabul ettim. Özgür Gündem gazetesinin basın özgürlüğü açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple yayın yönetmenliğini düşündüm. Halkın haber alma ve basın özgürlüğünü savunuyorum" dedi.
Çelikkan'ın duruşması ardından aynı salonda akademisyen Beyza Üstün'ün yargılandığı davanın duruşması başladı. Duruşmaya, Üstün ve müvekkilleri katılırken, gazetenin Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya katılmadı.
'Yazma özgürlüğünü savunmak için bu dayanışmayı ördük'
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunması ile başlayan duruşmada savunma yapan Üstün ise, "Biz hep beraber Özgür Gündem gazetesi yayın sorumluluğunu dayanışma çerçevesinde üstlendik. Gazete üzerinde ki baskılar bizi rahatsız ediyordu. Halkın bu haberlere ulaşma özgürlüğünü savunduğum için üstlendim. Herkesin düşünce özgürlüğü vardır. Bu tür yayınlara başka yayın organlarında rastlamanız mümkün değil. Tek tip habere doğru zorlama bir sistem var. Bu zorlama sisteme karşı durmak için arkadaşlarımızın yazma özgürlüğünü savunmak için bu dayanışmayı ördük" diye konuştu.
Çelikkan ve Üstün'ün bir sonraki duruşmaları 15 Aralık gününe erteledi.
(yk/za/pu)