Ankaralı gençler: Kürtler siyasi alanda yalnızlaştırılmak isteniyor
ANKARA (DİHA) - Amed Büyükşehir Belediye eşbaşkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasına tepki gösteren Ankaralı gençler, “Kürtlerin güç olması Türkiye’yi rahatsız ediyor” dedi.
Amed (Diyarbakır) Büyükşehir Belediye eşbaşkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasına tepki gösteren Ankaralı gençler, halkın iradesiyle seçtiği belediyeleri ve başkanlarının gözaltına alınmasının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek, iktidarın halkın iradesine saldırdığını belirtti. Geçmişten bu yana Türkiye’de faşist bir yönetim yapısının olduğuna işaret eden Utkucan Şimşek, 7 Haziran’dan sonra tüm muhalif kesimlerin birleşip barış için mücadele etmesine devletin tahammül etmediğini ve bu yüzden saldırdığını belirtti.
‘Devlet kendi eliyle barış masasını devirdi’
14 yıldır AKP iktidarının devletleşip kendi kadrolarını yerleştirme sürecine girdiğini ifade eden Şimşek, “Bu süreçten sonra başta Kürt halkı olmak üzere tüm muhalif kesimlere saldırıyorlar. Kendi eliyle barış masasını yakıp, Gültan Kışanak ve Fırat Anlı gibi barış için mücadele edenleri cezaevine attırma politikasına girerek sanki karşı taraf barış masasını devirmiş gibi önlem alınıyor havası yaratılmaya çalışılıyor. Kürtlerin bir güç olması Türkiye’yi rahatsız ediyor ” şeklinde konuştu.
‘Kürtler siyasi alanda yalnızlaştırılmak isteniyor’
OHAL uygulamalarıyla birlikte devletin yurtsever ve muhalif kesimleri gözaltına alıp tutuklayarak yeni bir siyasi soykırım politikası yürüttüğünü ifade eden Aytekin Türkoğlu ise, “Devletin operasyonlarla yapmak istediği Kürtleri kendi önderinden, örgütünden koparmak ve en nihayetinde siyasi alanda yalnızlaştırmak” dedi. Türkoğlu şöyle devam etti: “Halkın kendi iradesiyle seçtiği belediyelere kayyım atanması ve Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanlarının gözaltına alınması, iktidarın belediye çalışanlarını silah zoruyla görevden uzaklaştırması hukuka aykırı bir durum. Yapılan baskılara sesiz kalmayarak sesimizi ortak bir şekilde çıkarmalıyız” dedi.
‘Mücadeleyi halk belirleyecek’
Darbe girişiminden sonra demokrasi adı altında Kürdistan bölgesinde anti-demokratik uygulamaların hayata geçirildiğine işaret eden Dilek Yiğit, “Halkın seçtiği belediyelere kayyım atanması, çalışanların, eş başkanların gözaltına alınması kabul edilir bir durum değil. Bir an önce Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın bırakılması gerekiyor. Devletin yaptığı hiçbir şekilde adaletli değil. Mücadeleyi halk belirleyecektir ve orada yaşayan halk güvenlik güçlerinin saldırılarına rağmen ciddi bir direniş sergiliyor” ifadelerini kullandı.
‘Bütünsek sesimizi yükseltmeliyiz’
Hükümetin Kürt halkına uyguladığı baskılar sonucunda sadece Kürdistan bölgesinin değil bütün Türkiye halklarının da baskı ve sömürülere karşı sesini çıkarması gerektiğini belirten Türkan Parlak, “Batıda yaşayan halklar bu duruma sessiz kalırsa Kürdistan bölgesinde yapılan katliamların benzeri buraya da sıçrayacağının göstergesidir. Bir an önce insanların gözlerini açıp korkudan, sinmekten ziyade ‘buna karşı nasıl birlik oluruz, tepki koyarızı’ düşünmesi gerekiyor. Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınması zaten halkın iradesine yapılan bir hakarettir” diye konuştu.
Parlak, “Madem bir bütünüz diyoruz, madem ülke olarak her yer bizim diyoruz, o zaman artık yaşananlara karşı sesimizi yükseltmemiz gerekiyor” dedi.
(as/hd/ag)