İran'lı sanatçı Saedian, eserlerini sokağa taşıyor
MÊRDÎN (DİHA) - Sanat eserlerinin müze ve galerilerden çıkarılarak sokağa taşınması gerektiğini belirten Rojhılatlı sanatçı Seywan Saedian, Ezidi kadınlar ve Cizîrli çocukları konu alan eserlerini, sokakta halk ile buluşturuyor.
Metal parçalarını birleştirerek, yaşanan birçok toplumsal olayı eserlerine konu edinen İranlı sanatçı Seywan Saedian, sanat eserlerinin müze ve galerilerden çıkarılarak sokağa taşınması gerektiğine vurgu yaptı. Mêrdîn'de (Mardin) köy köy gezerek hünerlerini halkla buluşturmak isteyen Rojhılatlı sanatçı Seywan Saedian, büyük bir ustalıkla işlediği metal heykel eserlerini Nisêbîn'de (Nusaybin) sergiledi. '10 günde 10 köy projesi'ile Mêrdîn'e gelen Saedian, bir günü de Nisêbîn'e ayırarak, eserlerini buradaki halkla buluşturdu. Eserlerini oluşturan konular arasında Şengalli Êzidî kadınları ve Cizîrli çocukları da ele alan sanatçı, yaşanan toplumsal olayları da bu şekilde görünür kılma amacında olduğunu belirtti.
Sanat hayatına Güney Irak'ta çektiği fotoğraflarla başladığını belirten Saedian, daha sonra ise bir süre grafik tasarımı çalışmalarında bulunduğunu belirtti. Metal heykel sanatına Amed'te (Diyarbakır)'da başlayan sanatçı, son iki yılda 200'e yakın sanat eseri oluşturduğunu ifade etti. 15 yıldır sanatla uğraşan Saedian, bir taraftan Mardin Artuklu Üniversite'sinde Kürdoloji okurken, diğer yandan Kürtçenin Soran lehçesinde kurs veriyor.
'Hurdadan sanat eseri'
Metal heykel için gerekli olan malzemeleri hurdacılardan temin ettiğini söyleyen Saedian, "Amed'te atölyem var. Atölyemde bu metallerin form ve şekilleriyle oynuyorum. Bir portre çıkarabileceğimi düşündüğüm veya ortaya bir figür çıkarabilecek parçaların üzerinde çalışarak, eserleri oluşturuyorum. Şengalli kadınlar, Cizîr'de ölen çocuklar, eserlerimin konularını oluşturan olgular arasında. 3 büyük heykelim Hewler'de bulunuyor. 10 metreyi aşan heykeller" dedi.
'Eserler müzelerden sokaklara taşınmalı'
Sanatın halktan koparıldığına dikkat çeken Saedian, eserlerin müze ve galerilerden çıkarılarak sokaklara taşınması gerektiğini vurguladı. Eserlerini sergiledikleri Mêrdîn köylerinde kendilerine gösterilen ilgiden keyif aldıklarını söyleyen Saedian, "Halk bu eserleri biraz tuhaf karşılıyor. Bu eserleri modern görseler de ilk defa karılaştıkları bir şeydir. Ama genel olarak seviyorlar. Çünkü figürler tanıdık. Kadın, insan, hayvan figürleri" diye ekledi.
'Her köye bir eser'
En çok da çocukların ilgi gösterdiğini belirten Saedian, "Bazen günde 5-6 tane de kırıyorlar. Eserleri gözlerinin önünde yaptığımızda, merakla heyecanla izliyorlar. Nasıl yapıldığı konusunda kafalarında bir fikir oluşuyor. Bir güne sığdırdığımız için acele ile yapmış oluyoruz. Bazen istediğimiz sonuç çıkmıyor ama yine de güzel bir gün geçiriyoruz. Yarın son köyümüz olan Dara köyüne gidiyoruz. Gittiğim her köyde bir heykel yapıp, o köye hediye ediyorum. Bunun üzerine bir belge film yapma hazırlığındayız. Şuan çekimlerini yapıyoruz" şeklinde konuştu.
'Nisêbîn'e moral vermek için geldik'
Aylarca kuşatma altında kalarak zor günler geçiren Nisêbîn halkına biraz da olsa moral vermek umuduyla geldiklerini belirten Saedian, "Yaralı bir kent olduğunu biliyordum. Dünyanın hiçbir yerinde savaşın çözüm getirmesi mümkün değildir. Buraya gelmememi söyleyen çok insan olsa da burayı görmek istedim. Bu kentin yaralarına biraz merhem olmaya geldik. Onlara moral olduysak ne mutlu bize" diyerek sözlerini sonlandırdı.
(ekip/cd)