'Termik santraller geri dönülemez iklim değişikliğine sebep olacak'
ANKARA (DİHA) - Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyası sorumlusu Reşit Elçin, kömürlü termik santrallerin çevre sağlığını doğrudan tehdit ettiğini belirterek, acil harekete geçirilmediği taktirde iklim değişikliğinde geri dönülemez eşiği aşmaya sebep olacağını vurguladı.
Bartın'ın Amasra ilçesine kurulması planlanan termik santral için gerekli Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı. Santral için istenen ÇED, izin ve denetim genel müdürlüğünce incelenerek değerlendirmeye alındı. Amasra'da termik santral girişimleri devam ederken, bilimsel çalışmalar termik santralin Bartın'ın sadece ekolojisine değil ekonomisine de zarar vereceğini belirtiliyor.
'Acil harekete geçilmesi lazım'
Bartın'da yapılması planlanan termik santrale ilişkin değerlendirme yapan Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyası sorumlusu Reşit Elçin, kömürlü termik santrallerin çevreye sağlığını doğrudan tehdit ettiğini belirterek, bu konuda acil harekete geçirilmediği taktirde iklim değişikliğinde de geri dönülemez eşiği aşmaya sebep olacağını aktardı. Ortalama bir kömürlü termik santralinin, 3 dakikada bir olimpik yüzme havuzu hacminde su tükettiğini, bu suyun bir kısmının havaya bir kısmının da çevreye tekrar geri bıraktığını belirten Elçin, ısınmış ve kirlenmiş suların yeraltı su kaynaklarını da kirleteceğini vurguladı.
'Termik Santral küresel iklim değişikliğine yol açar'
Elçin, termik santralin havaya saldığı gazlarda bulunan ağır metallerin solunum yolu hastalıklarını arttırarak kanser gibi can alıcı vakaların yayılmasına yol açacağına işaret etti. Elçin, "Bir taraftan da atmosfere bıraktığı gazlar bugün etkisi dünyanın her noktasında hissedilmeye başlanan, devlet liderlerinin her yıl gerçekleştirdikleri buluşmalara karşın önüne geçilemeyen küresel iklim değişikliğine yol açar. Burada tüketilen kömür emisyonu, iklim değişikliğini ana kaynağı olan emisyonların yüzde 41'ini oluşturur" şeklinde bilgileri paylaştı.
'Temiz enerji yapılması yararlı olacaktır'
Türkiye'nin mevcut enerji üretim miktarının düşürerek gelecekteki bütün yeni yatırımlarını temiz enerji yapmasının her açıdan ülkenin yararına olacağına dikkat çeken Elçin, kirli ve eski enerji üretim şekillerinden vazgeçilmesinin çevreyi ve sağlığı koruyacağını, iklim değişikliği önleme yolunda da çok önemli bir adım atılmış olacağını aktardı.
'Temiz enerji üretimde istihdam sağlar'
Temiz enerji üretiminin daha çok kişiye istihdam sağlayarak iş gücü kaybının da önüne geçeceğine işarete eden Elçin, şöyle dedi: "Türkiye'nin ekonomik büyümesi ile enerji sektörü büyümesine baktığımızda, ülkemizin kömür ve fosil yakıtlar yerine enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji sistemlerine teşvik vermesi iklim adaleti, hava kirliliği ve istihdam olanakları açısından önemli ve de acil bir ihtiyaçtır."
Altarnatif enerji kaynakları yaratmak yerine termik santrali inşa etmenin ekonomik çıkarlarını değerlendiren Elçin, kömürlü termik santrallerin siyasi, bölgesel ve küresel açıdan politikayla örtüşen gerekçeleri olduğunu belirtti. Elçin, "Ülkemizde ve dünyada, kimi bölgelerde iktidar kimi bölgelerde ise muhalefet grupları tarafından kömürlü enerji üretimi desteklenebiliyor" diye konuştu.
'Kampanya büyük ilgi gördü'
Türkiye toplumunun enerji üretim yöntemleri ve bunların çevreye zararlarının farkında olduğunu belirten Elçin, "'Güneşe Yelken Açalım' sloganı ile başladığımız güneş enerjisinin kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik kampanyamızda 1 ayda 30 bine yakın imza topladık. Bu da biz gösteriyor ki toplumun büyük çoğunluğu evde tükettiği elektriğin temiz enerji kaynaklarından üretilmesinden yana" dedi.
'Eski ve kirli kömürlü santrallerden kaçınmak gerek'
Elçin, şöyle devam etti: "Türkiye'nin birçok yerinde yerel ve ulusal bazda sivil toplum örgütleri kömürlü termik santrallerin sağlığa ve çevreye zararlarını anlatmaya çalışıyor, İzmir'den Bartın'a, Çanakkale'de Şırnak'a kadar yeril inisiyatifler ve çevre kuruluşları bu konuda çalışmalar yürütüyor. Bugün Türkiye'nin ve dünyanın içinde bulunduğu şartları düşünürsek, barışçıl enerji kaynaklarına yönelmek, eski ve kirli kömürlü santrallerden kaçınmak gerekiyor."
'Bir haftada 700 kişi termik santrale hayır dedi'
Bartın'da yaşayan yöre halkının termik santrale karşı tutumunu aktaran Elçin, "Bartın'da onlarca sivil toplum kuruluşu, siyasi parti, akademisyenler ve halk termik santrallerin zararları üzerinden termik santrali yaptırmamak konusunda uzlaşmış durumda" dedi. Yaklaşık 1 hafta içinde 700'e yakın kişinin termik santralden davacı olduğunu ve bu sayının önümüzdeki hafta içinde artmaya devam edeceğini belirten Elçin, yıllardır Bartın'da binlerce insanın bu konuda tepki gösterdiğini belirtti. Elçin, 2014 yılında Bakanlık tarafından olumlu görüş verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu'na 42 bin itiraz dilekçesi Bartın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne elden verildiğini de hatırlattı.
'Bartın'da yapılmasının birçok sebebi var'
Termik santralin Bartın'a yapılmak istenmesinin birçok sebebi olduğuna işaret eden Elçin, "Karadeniz kıyısında limana ve deniz suyuna yakın olması, Zonguldak ve civarında kısıtlı çıkarılma potansiyeli olan taş kömürünün varlığı, projeyi hazırlayan şirketin fiziki şartları durumlar sebeplerden bazıları olabilir" diye konuştu.
'Termik santrale karşı çalışmalar devam edecek'
Greenpeace olarak Türkiye ve dünyada tek bir yeni kömürlü termik santralin kurulmaması için bilimsel çalışmalar yürüttüklerini belirten Elçin, "Politika önerileri hazırlarken diğer yandan da bunların gerçekleşmesini talep eden etkinlikler düzenliyor. Bartın özelinde de bu çalışmalara ağırlık verilecek" dedi.
(sdt/rp)