DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

HES ile tarih sular altında kalacak

 
30 Ekim
09:20 2016

DERSIM (DİHA) - Xozat'ın Sêgedik köyünde yapılması planlanan HES ile, hem köy hem de köyde bulunan tarihi kilise sular altında kalacak.

Dersim'in Xozat (Hozat) ilçesine bağlı Kinzir ormanlarının eteğinde bulunan Sêgedik köyündeki tarihi Ermeni Kilise hala ayakta. Ancak kiliseyi geleceğe taşımak amacıyla herhangi bir çalışma yapılmıyor. Yine kilisenin önünde bulunan onlarca insan kemiği ve kafatasının 1915 Ermeni soykırımı ve 1938 Dersim katliamını gören köyde, katledilen insanlara ait olduğu düşünülüyor. Köyde akan Sêgedik deresinde yapılması planlanan HES ile birlikte hem kilise, hem toplu mezarlar hem de köy su altında bırakılmak isteniyor.

Sêgedik köyü uzun yıllar Ermeni ve Alevilerin yaşadığı eski bir yerleşim yeri. Köyün tam ortasında Gelê adı verilen yüksek tepeden getirilen kırmızı taşlarla yapılan Ermeni kilisesi bulunuyor. Tarihi hakkında bilgi edinilemeyen ve günümüze kadar halen sağlam kalan kilise, köylüler tarafından samanlık olarak kullanılıyor. İl Kültür Müdürlüğü'ne yapılan başvurulara rağmen halen korunma altına alınmayan kilisenin içi ve çevresi define avcıları tarafından tahrip edilmiş durumda.

'Kilise ve insan kemiklerinin koruma altına alınmasını istiyoruz'

Kilise, soğuk ve kar yağışlı geçen kış aylarında köylüler tarafından üzerine örtülen brandayla korunuyor. Yine kilisenin bazı taşlarının üzerinde bulunan ufak ve büyük haç işareti ise, köyün çevresinde bulunan mezarları işaret etiği söyleniyor. Köylülerden Vedat Yıldız, 1994'ten bu yana bu köyde kaldıklarını, kiliseyi hem korumaya çalıştıklarını hem de ihtiyaç için kullandıklarını söyledi.

Samanlık olarak kullanılan kilise hakkında konuşan Yıldız, "Kilise bölgede ayakta kalan en iyi kilise. Bu köyde toplam 8 kilise var. Çoğu yok olmuş. Burada kilisedeki işaretler eski mezarları gösteriyor. Yukarı karşıda eski mezarlar var. Yine eski su değirmenleri var yüksek tepelerde. En önemlisi ise hemen karşıda gördüğünüz gibi onlarca insan kemiği ve kafatası gün yüzüne çıkmış. İnsanlar buralarda kemiklere basarak yürümek zorunda kalıyor. Koruma altına alınması gerekiyor. Yıllardır bir şeyler yapılacak deniyor; ama henüz yapılmadı. Dozer gelince kemikler çıkıyor yol üzerinde, yine yağmur yağdıkça insan kafatasları kemikleri çıkıyor. Buranın koruma altına alınmasını istiyoruz" dedi.

'1915 ve 38 katliamları yaşandı'

Kilisenin yüz metre ilerisindeki tepenin yamacında etrafa saçılmış kemikler bulunurken, köylüler burada daha önce mezar olmadığını fakat 1915 Ermeni ve 1938 Dersim soykırımında onlarca insanın diri diri yakılarak katledildiğini anlatıyor. Hatta 1938 katliamında köylülerin tamamının bir evin içerisine kapatılarak süngülenip, eve saman katarak yakıldığını da söyleyen köylüler, bu katliamda insanların üzerine basa basa pencereden çıkan Besê ve Çulê adlı iki kadının kurtulduğunu belirtiyor.

'HES için mi araştırma yapılmıyor'

Şimdilerde ise debisi az olmasına rağmen Kinzir ormanlarından akan ufak Sêgedik deresinde HES planları yapılıyor. Çok geniş bir alanda olan derenin HES yapılan kısmının kilise ve köyün bulunduğu alan olması, yine katliamda yaşamını yitiren insanlara ait olduğu düşünülen alanın sular altında kalması yıllardır bu kilisenin devlet tarafından neden koruma ve doğal kültürel miras listesine alınmadığını da gösteriyor.

Köylüler gün yüzüne çıkan insan kemiklerinin araştırılmasını, kilisenin restore edilmesini ve HES'in de yapılmamasını istiyor. Ancak şimdiye kadar kendilerine verilmiş herhangi bir yanıt yok.

(mc/dm/ag)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR