Sınırda öldürülen mültecilerle ilgili soruşturmaların üstü örtülüyor
AHMET KANBAL
HATAY (DİHA) - Suriye'deki savaş nedeniyle Türkiye'ye geçmek isterken katledilen sivillere ilişkin açılan soruşturmaların yüzde 99'unun takipsizlikle sonuçlandığını belirten ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, selefilere her türlü silah ve lojistik desteğin sunulduğu sınırlarda kağıtsız sivillerin kolay katledildiğini söyledi.
Ülkelerindeki iç savaştan kaynaklı Suriye'den Türkiye'ye geçmeye çalışırken katledilen mülteciler ile ilgili açılan soruşturmaların üstü örtülüyor. Türkiye'nin her türlü silah desteğinde bulunduğu selefi örgüt üyelerinin giriş çıkışına göz yumulurken, 24 Ağustos'ta Reyhanlı sınırında geçmek isteyen 3 sivil askerlerce öldürüldüğü görüntülere yansımıştı. Yine 27 Eylül tarihinde Rojava sınırından Türkiye'ye geçmek isteyen 8'i çocuk 15 sivil öldürülmüştü. Ekim ayı başlarında da Efrîn'in Şiye ilçesine bağlı Çeqela Köyü'nden Türkiye'de bulunan yakınlarının yanına gelmek isterken, askerin ateş açması sonucu M.H. (32) isimli kadın yaralanırken 6 yaşındaki kızı Fatima ise yaşamını yitirmişti.
'Kaderimiz böyleymiş'
Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde yakınlarının yanında tedavisi süren M.H.'nin platinde olan sağ bacağının sakat kalacağı bildirilirken, Fatima ise Hatay'da defnedildi. Kızının yaşamını yitirmesinin ardından yaralı olarak hastaneye kaldırılan M.H.nin ailesi savcılığın ifadelerine başvurduğunu ancak şikayetçi olmadıklarını söyledi. Şikayetçi olmaları durumunda değişen bir şeyin olmayacağını ve kendilerinin de sınır dışı edilebileceğinin kendilerine aktarıldığını belirten aile, "Ne yapalım kaderimiz böyleymiş" demekle yetindi.
'Kağıtsız siviller kolay katlediliyor'
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Türkiye'nin güney sınırlarında hükümet politikası nedeniyle boşluk yaratıldığını belirterek, Türkiye'nin selefi grupları eğittiğini desteklediğini, silah ve lojistik destek sunduğunu hatırlattı. Vatandaşlık tartışmaları ile milliyetçi bir kamuoyu yaratıldığını da ifade eden Kozağaçlı, öncelikle Türkiye'ye gelen her göçmenin geliş sebebinin Türkiye'deki siyasal iktidar olduğunun bilinmesi gerektiğini anımsattı. Sınırdan geçmek isterken katledilen sivillerin evraksız ve savunmasız olduklarını vurgulayan Kozağaçlı, "Geçmişte Kürdistan'da köyler boşaltılırken, merkezlere uzak yaşayan insanların, haberleşme ağlarına uzak insanların ne kadar kolay katledilebildilerse aynı şekilde sınırdan geçmek isteyen kağıtsız siviller de kolay katlediliyorlar" dedi.
'Yüzde 99'u takipsizlikle sonuçlanıyor'
Sınırdan geçerken katledilen sivilleri sahiplenen olmadığı için şikayetçi dahi olamadıklarını kaydeden Kozağaçlı, "Sınır geçişleri sırasında yaşanan her sivil ölüm dava konusudur. Şikayete bağlı olmadan kamu hukuku ve uluslararası hukukun konusudur" diye belirtti. Sınır geçişlerinde yaşanan ölümlere ilişkin açılan soruşturmaların yüzde 99'unun takipsizlikle sonuçlandırılarak karartıldığını kaydeden Kozağaçlı, mültecilerin yaşadıkları koşullar içerisinde bu davaların takibini yapmasının mümkün olmadığını ifade etti. Katledilenlerin ve ailelerinin durumunun insan hakları savunucuları tarafından takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Kozağaçlı, öncelikle raporlama yapılması ve yapılan raporlamanın ardından davaların takip edilmesi ve kamuoyuna yansıtılması gerektiğini dile getirdi.
(st/sd)
